YB-Bölüm 3

100 15 3
                                    

"O çocuğu...Araştırdım." nefes nefese kalmıştı. Kelimeler ağzından zor duyuluyordu.

"Şu iki dakika içerisinde mi? Neden? "
Açıkçası korkmuştum. Bu kadar çabuk öğrenmesi efsaneydi.

"Evet, iki dakika..."Saatine baktı ve
"...kırk saniye içinde." Birde dakika mı tutuyordu?

"Yeni rekor kırdım. Hadi beni tebrik et." Elimle yavaşça sırtına vurdum. Şaşkın bir yüz ile. Aslında şaşırmamam gerekirdi. O bunu hep yapıyordu. Ama yinede şaşırıyordum.

"Tamam, tamam. Konuya geçiyorum-"
Sözünü kestim.

"Neden çocuğu araştırdın? Ve nasıl bu kadar çabuk? Daha önce beş dakikanın altına düşmemiştin." Başını sağa sola salladı.

"Hayır o dört dakika elli beş saniyeydi ama..." parmağını havaya doğru kaldırdı ve bana doğru yaklaştı.

"...beş dakika on saniye diyeceğini biliyorum."

"Hadi ama ! Gerçekten beş dakika on saniyeydi."

"Neyse. Bu okuldaki dedikoducular çok fazla ve çok şey biliyorlar. Onlardan öğrendim. Tabi hepsini değil sadece temel bilgileri" parmağını yaklaş der gibi hareket ettirdi.ona yaklaştım.

"Okulun kötü çocuklarından biri. Her türlü kötü alışkanlık varmış. Sigara, alkol ne ararsan. Bir ara uyuşturucu kullandığını bile öğrendim. Bak, bu arada bunlar gerçekten gizli bilgiler. Okulun en büyük dedikoducu olan erkekten öğrendim. Düşünsene erkek bir dedikoducu. Ve kıymetimi bil çünkü bu bilgiler için ona bir gece söz verdim. Aslında yapmazdım ama gerçekten çok yakışıklıydı. Ve..."

"Dur !" dememle bir anda durdu."Biraz nefes al Alya" Abartılı bir şekilde derin bir nefes aldı. Ve tabii ki devam etti.

"Çocuğun adı Buğra KOZAN. Popiler biri gibi göründüğünü biliyorum. Aslında öyle ama..."gözlerimi devirdim.

"Şunu gevelemeden anlatırmısın?" Kaşlarını çattı.

"Sabırsız şey. Neyse okula bu sene gelmiş. Ama çoktan kızların gövdesi olmuş." Son cümleyi söylerken gözlerindeki hayal kırıklığını gördüğüme yemin edebilirim.

"Peki... asıl soru, çocuğu neden araştırdın?" Yüzüme çok garip bir şey söylemişim gibi baktı.

"Garip bir şey söylediğinin farkındasın değil mi? Umarım çocuğun tam benim tip olduğunu görmüşsündür."

"Peki...hepsinde olduğu gibi yatıp bırakacakmısın yoksa özel hhisler oluşmasına izin mi vereceksin?"
Elimdeki hayali mikrafonu Alya'ya uzattım.

"Buk pek mümkün değil." Yüz ifadesini görünce dalga geçmekten vazgeçip sordum: "Neden?" İç çekti.

"Çünkü bu yeni çocuk içine çok kapanıkmış. Önceden birlikte olduğu sevgilisiyle çok ciddiymiş ama kız onu aldatmış. Öyle biri nasıl aldatılabilir ki? Ondan daha iyisinimi bulacak." Son iki cümlesinde kaşlarımı çatmıştım. Ne yani, tanımadığı birine kızmış mıydı? Hadi ama!

"Aslında var." Yüzümü ona çevirdim.

"Ne var?"

"Ondan daha iyisi aslında eşit gibisi"

"Peki kimmiş bu Alya'nın tipine meydan okuyan kişi?" Bana güldü.aklından geçen şeyi tahmin ediyordum: Birde bana geveze derdin.
Hayır ben geveze değilim, meraklıyım."

"Çocuğun adı Yankı KARACA." Sanki bu isim bir şey ifade ediyormuş gibi kalbim cız etti. Önemsemeyerek devam etmesi için başımı salladım.
"Buğra bu yankı denen çocukla gerçekten yakın arkadaş." Biraz duraksadı. "Hey! düşünsene Buğra benim Yankı senin." Gözlerimi pörtletip ona baktım.

"Hayal gücüne bayılıyorum mavi."

"Sağol tatlım." dedi ve birbirimize gülümsedik.

Okulun giriş kapısının önünde durmanın çok anlamsız olduğunun farkına vardığımızda yürümeye başladık. Alya söylemek istediği bir şeyi unutmuş olacak ki tekrar konuşmadı.

"Ah, söylemeyi unuttum." Bingo! tam tahmin etiğim gibi.

"Siz üst üste düştüğünüzde bir kız yanınıza gelip fotoğrafınızı çekti. Bence okul dergisinin 1. ya da 2. sayfasında adını görmeye hazırlan."

Durdu ve gözlerini boynumda gezdirdi.  Sonra emin olmamış gibi tişörtümün üstünden eliyle yokladı.  "Hey, kolyen yok.Takmayı mı unuttun?"

"Lanet olsun kolyem..." bi anda telaşlandım ve etrafa göz gezdirdim. Hayır,  olamaz yok, yok, yok Nerde bu kolye?

Bu arada neden bu kadar endişelendiğimi söyleyeyim. O kolye annem ve babamdan kalan tek şey. Babama dair hiçbir şey yok. Annem yaşıyor ama o da hem yaşıyor hem de yaşamıyor gibi bir şey. Ve en önemli kısmıda çok küçük yaşlardan beri hâlâ kaybolmaması. Kolyem, isim kolyesi. Hayır, üzerinde Beste yazmıyor. Üzerinde "HASERA", yani Halit ve Sera isimlerinin birleşimi. Annem ve babamın isimleri. Bu yüzden benim için çok kıymetli.


Yankılanan BesteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin