Harry Styles Daily [2]

Heaven

Bir hayran Harry ile tanışma tecrübesini anlattı: "Benim Harry ile olan tecrübem biraz alışılmadık. Fotoğraf çekindim mi? Hayır, ama bunu hatırlamak için fotoğrafa ihtiyacım yok. Onunla sokakta karşılaştım. Nasıl oldu bilmiyorum ama etrafında fazla insan yoktu. Gergindim, tabi ki, donakalmıştım, kalbim neredeyse yerinden fırlayacaktı, ama her nasılsa, ona gittim. Gergin olduğum için tek yaptığım "Uh" demek ve tokalaşmak için elimi uzatmaktı. Kaşlarını çattı, sonra sırıttı ve elimi aldı. Ona sadece elimi uzattığım için hayal kırıklığına uğramıştım bu yüzden ona sarıldım, sıkıca kendime çekerek, yüzüm göğsüne gömülmüş bir şekilde. Nefesim titriyordu. Onu bırakmak istemedim ve o sabırlıydı. Kendiliğimden bırakmam için bana zaman verdi. Sonra bana baktı, tam gözlerimin içine. "Bu yaşadığım en iyi sarılmaydı" dedi. Ben hala titreyerek elini tutuyordum ama o sakindi. "Arkadaşımla yaklaşık on kez bunun pratiğini yaptım" diyerek güldüm, neredeyse ağlayacakken. Sakin kalmaya çalışıyordum. Kocaman gülümsedi. O seninle konuştuğunda sana çok yakın duruyor ve gözlerinin içine bakıyor, bütün dikkati senmişsin gibi. Ben dikkat konusunda iyi değilim bu yüzden kendimi ona bakmaya zorladım. Onu uzun zamandır sevsem bile bu kadar dikkatin altında biraz rahatsız hissediyordum. Devam ettim ve: " Sadece sana teşekkür etmek istiyorum çünkü One Direction yıllardır birçok hayatın büyük bir parçasıydı ve sen en zor zamanlarda en büyük destektin." dedim. Konuşurken farkında olmadan kendime hakaret ettim ve o bana: "Hayır, hayır, hayır. Sen güzelsin." dedi. Ona bir sürü şey anlattım ve o her kelimesini dinledi. O inanılmaz, inanılmaz kibar. Konuşma boyunca bana en az yirmi kez teşekkür ettiğine oldukça eminim. Sürekli iyi olup olmadığımı sordu ve ben ona iyi olup olmadığını sorduğumdaysa şoka uğradı ama sonra çok iyi olduğunu söyledi. O dünya üzerindeki en harika insan. Kendimi kaybetmeden oradan ayrılmam gerektiğini fark ettim ve: "Gitmeliyim, görüşürüz." dedim. Kıkırkadı. Sesi çok kulak tırmalayıcıydı. "Görüşürüz" dedi ve bana son bir kez sarıldı. Görüş alanımdan çıktığı zaman hıçkırmaya başladım. Çok güzel kokuyordu ve göğsünü dikizledim çünkü gömleğinin düğmeleri biraz açıktı, saçı ise topluydu. Gözleri çok güzeldi, dudakları çok pembe... Gamzeleri, kirpikleri, çene çizgisi, derisi, gülüşü, yanakları hafif kızarık. O çok samimiydi, çok gerçekti ve tam önümde duruyordu. O aslında gerçekten oldukça normal bir insan. Boyu 5'11 civarlarında. O çok harika, nazik ve kibar."

Belki kimsenin dikkat etmediği bir ayrıntı ama Harry birinin ona iyi olup olmadığını sormasına bile şaşırıyor. İnsanlar onun etrafındayken sadece kendilerini düşünüyorlar, sadece şöhreti ve parayı düşünüyorlar. Etrafındaki kimse -hatta yakın arkadaşları sandığı insanlar bile- onun nasıl olduğunu aslında umursamıyor. Onu gerçekten önemseyen, iyi olup olmadığını gerçekten merak eden insanları görünce şaşırıyor. Etrafında bir sürü insan olduğu halde yalnız olmak böyle bir şey.