Boş veremezsin , kafana takarsın.Hep gülemezsin , bir gün ağlarsın. Ve o gün ağlarken gözünden dökülen her damla yaşta , canının her yanışında , senden alıp götürdüklerini düşünürsün.Yüreğine bir sancı durur , bir kıvılcım doğar.Bir orman gibi yanarsın.Söndürmeye çalıştıkça kelimelerin boğulur.Gün ve gün unutulurken sen , yüreğin unutmaz böylesine yanarken.Kör olası ayrılık bir saniye bırakmaz hep boğazına durur , bir kuru ekmek gibi. Ne yutkunabillirsin , ne de yokmuş gibi davranabilirsin.Sevda deyip tutunduğun , gün olup unutulduğun kadın da öyledir işte.Ne acısı geçer bir saniye , ne de hiç gitmemiş gibi yaşayabilirsin.Gömülürsün kimi zaman şarkılara , kimi zaman yalnızlıklara.Hatırlamak istediğin güzel anılar unutulur da unutulmaz o zamansız veda.Gitti derken kan dökülür sesinden dizelerine.İşte bundandır gitti diyemeyip veda deyişin.Ve öyle bir veda ki sanki yüzlerce kelimenin anlatamadığı bir vazgeçiş.Onlarca şairin bir araya gelse dahi anlatamayacağı bir vazgeçiş.Onun senden , senin kendinden vazgeçişin.Bizimkisi de böyleydi işte ; bir terk ediliş , bir vazgeçiş ve zaman ayarlı bir veda.Geldi , geçti ama geçmeyecek izi kaldı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Şiir ve Yazılar
Kurzgeschichtenşiir yazmaya ve şiir tadında düz yazı yazmaya yeni başladım.Keyifle okursunuz umarım...