Sabah bir mutlukla uyandım. Şaka lan şaka! Okuldan şimdiden bıkmış ve yılmıştım. Bu ne amk ya dünkü olan olaylar gece kafamın ırzına geçmişti resmen. Bütün gece doğru düzgün çalışamadım bile.
Herkese o şekilde bağırdıktan sonra Chanyeol ve Baekhyun beni kollarımdan tuttukları gibi bahçe dışına sürüklediler. Sakinleşmem uzun sürmüştü. Çok çabuk sinirlensemde, saman alevi gibi çabukcak sakinleşir idim, normalde. Ama o sapık sikik çene karşıma ne zaman çıksa kontrolümü kaybediyorum. Tamam belki onu rezil ettim fakat adam resmen bana tecavüz etmeye kalktı. Hele o öpücük olayını hala unutabilmiş değilim üstelik.
Tüm gece Sehun belasından nasıl kurtulurum, onu düşündüm ve onunla açıkca konuşsam iyi olacak gibiydi. Ben medeni erkeğim sonuçta.Kahvaltı yapamadım çünkü yeni arkadaşlarım birlikte yapalım diyerek sabah sabah bi ton mesaj atmışlardı. Abi adamlar hayır cevabına tepki olarak doğmuşlar resmen. Tam tencere kapak birbirlerinide bulmuşlar. Tch.
Okulun karşısındaki kafede kahvaltımızı yapıyorduk. Burası temiz düzenli bir yerdi kalabalık olmasına karşın. Kalabalık ortamları sevmezdim ama burası yinede huzurluydu. Sessizce ekmeğime nutella sürüyordum tatlı şeyleri seviyorum. Çocuk yuvasındayken bunlardan çok fazla yiyemiyorduk. Sınırlıydı ama müdürümüz gerçekten iyi biriydi. Sanılanın aksine yurtta büyümeme rağmen zor bir çocukluk geçirmedim zaten oraya nasıl geldiğimi de hatırlamıyorum yedi yaşından önce ki hafızam kayıptı. Doktor bunun engellenmiş hafıza olduğunu hatırlamamın daha iyi olabileceğini söylemişti. Açıkçası merak etmiyorum çünkü öğrenmem bana ailemi geri getirmeyecekti. Onlar yangında ölmüşlerdi. Müdür bana bildiği kadarını anlatmıştı. Başka bir akrabam olmadığını da. Anne babamın yüzlerini nasıl insan olduklarını seslerini hiç bir şeyi hatırlamıyorum bende resimleri bile yoktu ama onları sık sık mezarlarında ziyaret etmeye çalışıyorum. Bu benim var olduğumu hissettiriyordu.
Ben düşüncelere boğularak giderken Baekhyunun seslenmesiyle kendime gelmiştim. ''Lulu nerelere daldın öyle?'' Diye sordu '' Hiç. Burası güzelmiş sadece.'' diye cevapladım onu. Bir saniye ne dedi o bana Lulu mu bana, bendeniz Luhan-samaya? Terbiyesiz. Ona soran gözlerle bakmaya başladım.''Lulu derken? Adım Luhan unuttun galiba Baekhyun?'' Sesimi sert çıkarmıştım ve anlaması için ismini vurgulamıştım. ''Hadi ama arkadaşlar birbirine lakap takabilirler Luluş.'' Ama o beni takmıyordu bile! ''Luhan adım Luhan ve bana Luhan dersen daha iyi olur.'' Dedim dişlerimin arasından tıslamıştım. Sinirleniyordum gerçekten. ''Tamam tamam Baek sana bundan sonra Luhan diyecek. Değil mi Baekkie ?'' diye araya girdi Chanyeol. Baek onayladığına dair bir şeyler mırıldandı ama umursamadım.
Ortalık sakin gözüküyordu. Bir kaç kişinin beni eliyle gösterdiğini gördüm. Oğlum millet milenyum çağına giriyor bizim burası hala birbirilerini elleriyle gösteriyorlar. O ellerini... Tamam sakin ol Luhan sinirlenmeye gerek yok.
Kendimi tetikte tutuyordum. O sikik çene bir yerlerden çıkıp üstüme atlayabilirdi sonuçta. Ben tam bunları düşünürken Baekhyun hafifçe omzumu sıktı karşıya bakmam için işaret verdi. Kafamı kaldırınca. Sikik çenenin bize doğru yaklaştığını gördüm. Bir hayli ciddi gözüküyordu. Üstünde siyah düz bir tşört ve siyah kot vardı. Sarı saçlarını dağınık bırakmıştı. Piç herif yakışıklıydı. Ama bu umrumda bile değildi tabiki. Daha derse girmeden sinirlerimi bozmuştu. O sinir bozucu gülüşü yerine ciddi ifadeyle geldi.'' Biraz konuşabilir miyiz?'' diye sordu. Ciddi olması tuhaf gelmişti. ''Evet seni dinliyorum.'' dedim. Umursamazlıkla cevap verip ellerimi ceplerime sokmuştum.
'' Yalnız.'' diyerek Chanyeol ve Baekhyun'u işaret etti. Her ikiside kafalarını sallayıp uzaklaştılar.
Bahçede daha tenha bir yere geçmiştik. Etrafta kimse yoktu. Biraz tedirgin hissetsemde bozuntuya vermedim. Benden korkması gereken oydu, ben değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAKA HENTAİ// HUNHAN
FanfictionNormal bir üniverste hayali kuran Luhan ve ona rahat vermeyen sivri çene Sehun...