Şarkı:Duman~Elleri ellerime
İlk günden sette geç kalmak istemiyorum. Ya bu taksicide ne kadar yavaş sürüyor ya!
Oysa bin defa hızlı gidelim abi dememe rağmen! "Ya abicim biraz daha hızlı gidebilir miyiz?" "Gidiyoruz ya ablacım ya. Anaaa! Dur sen o kızıl kız değil misin? Ünlü olan?" "Evet abi ama senin yüzünden ilk günden sette geç kalacağım." "Yavrum,bizim kız seni çok seviyor." torpidodan kağıt ve kalem çıkartıp bana uzattı "Şurayı bi imzalasana be." "Tamam abicim ama bak lütfen hızlı." tamam manasında kafasını salladı ya da ben öyle anladım bilmiyorum.
"Adı neydi?" "Bizim kızın? Ezgi." kağıda "Sevgilerimle Ezgi'ye,Elçin Sangu." yazıp altına imzamı attım,ve adama uzattım. "Bide bi fotoğrafını çekeyim mi?" cebinden telefonunu çıkartıp kamerasını bana çevirdi. "Çekiyor musun?" "Hı-hı." adam fotoğrafı çekerken gülümsedim. Adamla sette gelene kadar konuştum,oyalandım en azından.
Set arabalarını görünce "Tamam abi sen burada dur." dedim. "Ne kadar?" "Yok kızım lafı olmaz,in sen geç kalma." gülümseyerek "Pekala,teşekkür ederim." dedim. Alelacele taksiden inip,sette doğru koşarak ilerlemeye başladım.
İlk kez Barış'ı görücektim,ilk sahnemizi çekeceğiz. Heyecan nasıl tavan nasıl,bide öpüşme sahnesi yani siz düşünün. Böyle söylene söylene vardım sette. Hiii Metin abi orada.
Hemen yanına gittim. "Ya Metin abi çok özür dilerim,bilerek olmadı hem feci trafik vardı." elini omzuma koyarak "Tamam kızım sorun değil,ama bi daha olmasın olur mu?" nasıl yani kızmadı mı şimdi? "Kızmadın mı Metin abi?" "Yok,niye kızayım? Ama dediğim gibi bi daha olmasın." "Tamam,tamam." "Sen şuraya git,orada seninle ilgilenirler. Barış zaten hazır." parmağıyla işaret ettiği yere gittim.
Çok heyecanlıydım,acaba Barış çok bekledi mi? Ay bende Barış,Barış ismi ağzımdan çıkmadı he! Orada mı acaba? İşaret ettiği yere gelmiştim,şimdi tek yapmam gereken önümdeki kapıyı açıp içeri girmek.
Birden omzumda sıcak bi el hissetim,samimiydi. Arkamı döndüğümde şok oldum! Barış'tı,oha yakından dahada yakışıklı. Hayallerin erkeği,ay ama işte hayaller Barış hayatlar Yunus. Bu aralar Yunus'la aram hiç iyi değil zaten,bi kabalaştı bi şey oldu ona. {😒}
Ay ama zaten onunda sevgilisi var,neydi Gupse. Gupse'de nasıl bi isim allah aşkına ya?! Of keşke sevgilim olmasaydı,onunda olmasaydı hemen asılırdım. Ay bi çay içelim o zaman Esra abla. Ay ne diyom ya ben?
"Elçin dimi?" oha o nasıl bir ses tonudur. Afalladım resmen,sersem bi şekilde "Hı-hı." dedim. "Ay sen ne tatlı şeysin öyle." diyip eliyle burnuma dokundu. İlk kez birisi burnuma dokundu galiba. "Senin kadar olmasada bi giderimiz var yani." diye mırıldandım,duymuş olmalı ki o huzur verici gülüşünü gösterdi.
Oha! Adam kusursuz! O gülüş,o bakış,duruş,yüz,sıfat,karizma eridim eridim! "İyi anlaşacağız galiba seninle biz." şimdiden anlaştık bile zaten yani seninkide laf Barış. "Dimi? Böyle enerjiler uyuştu falan." "Ne demesin." biraz durduk böyle bakıştık falan derken odanın kapısı açıldı.
Makyözümüz Ayşe,hayır yani tamda zamanıydı. Ne güzel huzuru buluyordum ben. "Ooo! Kaynaşmışsınız gençler!" bana elini uzatarak "Ben Ayşe,makyözünüzüm." Barış yine güldü ya allahım yanaklarını mıncırmak istiyorum.
"Elçin,elini sık istiyorsan Ayşe'nin." o kadar güzel ki,nasıl daldığımı anlamadım ona "He?" "Ayşe'nin diyorum eli havada kaldı." ya yine güldü! "He. Sıkayım tabi. Şey dalmışımda öyle." hemen elini sıktım "Bende Elçin." "Barış'a mı daldın sen?" ay,durun yakalandım ama pot kırmayacağım sakin."Yok canım ne alakası var öyle dalmışım işte bi yere. Hem zaten benim sevgilim var." bi dakika bi dakika bu lafımdan sonra Barış'ın yüzümü düştü? "Senin yüzün mü düştü?" Barış büyük bi şaşkınlıkla "Yok canım! Ne münasebet,öyle gözüm takıldı bi yere. Hem benimde var zaten." şimdide yüz düşürme sırası bende.
"Hadi be! İkinizinde sevgilisi varsa olmaz,ayrılın bi onlardan sonra bakarız." dedi Ayşe yani bencede yani öbür türlü ihanet olur diğerlerine. "Yok canım ne münasebet? Ben mutluyum Gupse'yle,zaten Elçin'le biz arkadaşız." "Daha dakka bir gol bir ve basın açıklaması. Büyük konuşma be. Hem yani bana hiç öyle anlatmamıştın kıskandırma olayları var sanki ama neyse." dimi Ayşe ya helal olsun yürü! "Neyse şu saçma sapan konuşmayı bitirip beni mi hazırlasak?" "Yani bencede Elçin'i hazırlayın siz." "Peki gel bakalım içeri."
Ayşe beni içeri soktu kapıyı kapatmadan Barış'a işaret parmağını ileri geri sallayarak "Sen varya sen." dedi,Barış'sa "Şşt,çaktırma." diye fısıldadı. N'oluyordu benim bilmediğim yoksa Barış benden mi hoşlanıyordu? Barış'la Ayşe ne ara bu kadar yakınlaştı? Off kafam yine allak bullak,bi düzgün aşk yaşayamadan ölecek miyim ben? Belkide bu düzgün aşktır. Ay hala ne diyorum ya?! İkimizinde sevgilisi var,olmaz bu iş. Ama bak ne dedi Ayşe büyük konuşma,olur mu olur yani.
Beni bu düşüncelerimden Ayşe kurtardı. "Evet şimdi styling danışmanı ne tür bi kıyafet giyeceğini gösterdi,bizde kıyafetin hazırlanana kadar kıyafetine uygun bir makyaj yapacağız." "Peki,nasıl uygunsa." diyerek onay verdim ve makyajım yapılmaya başladı.
Oh sonunda bitti! "Nasıl oldu bak bakalım." "Wow,güzel hatta mükemmel." "İşimiz." diyerek kendini övdü. "Şimdi bunları mı giyiyorum?" koltuğun üstüne duran kıyafetleri işaret ederek mantıklı bi soru sordum. "Evet,sonrada Barışların yanına gidiyorsun. Orada zaten sana yardımcı olurlar." "Barışlar derken?" "İşte Burçin ve İlker'de orada." "He. Tamam o zaman sen çık bende giyinip geleyim." "Okey,ben dışarıdayım o zaman."
Bakalım ne giyeceğim? Çüş! Bunu nasıl bi elbise ya bi garson bunu hangi parayla alır? Neyse giyeyim bari. Tişörtümü çıkardım.
Oha! Kapı mı açıldı bana mı öyle geldi?! Çıkardığım tişörtü göğüslerimi kapatmakta kullandım sonra hemen kapı tarafına döndüm. Yine mi Barış?! Kapıyı kapatıp içeri girdi,zaten üstümün olmadığını görünce hemen gözlerini kapattı. "Uppsss! Çok özür dilerim ben giyindin sandım,seni almaya geldim. Birlikte gidelim diye çekim yerine." olabildiğince sakin olmaya çalıştım,zaten bu minik pandaya nasıl kızılırsa? {🐼} "Tamam önemli değil,gözlerin kapalı bi şekilde arkanı dönüp gitmen yeterli benim için ki bende üstümü giyebileyim." "Tabi haklısın." kapıya dönerek "Kapının önünde bekliyorum seni." "Tamam." diyerek onayladım.
Onu ağaç etmemek için elimden geldiğince çabuk hazırlandım. Odadan çıktığımda gözlerini benim üzerimdeyken gördüm. "Oha!" bana mı oha dedi o?! "Anlamadım?" "Ç-çok güzel olmuşsun!" kekeledi mi o,bide çok güzel olmuşsun mu dedi? Kulaklarımda bi sorun var galiba. "Verdiklerini giydim işte." dünyanın en öküzce cevabını verdim! Yani bu olayda en son söylenecek şeydi herhalde! Şaşkınlığını gizlemeye çalışarak "Neyse,gidelim bakalım İlker'le Burçin'in yanına." "Bi dakka bi dakka! Sen az önce çok güzel olmuşsun diyerek diğer zamanlar çok mu kötüydün demek istiyorsun?!" dedim gülerek,o da güldü. "Saçmalama,tabiki her zaman çok güzelsin."
Allahım bu adam beni şimdiden öldürecek. Saçmalama,tabiki her zaman çok güzelsin. dedi. "Hmm,öyleyse gidelim o zaman,İlker'le Burçin'in yanına." "Buyrun efendim." dedi beni önüne alarak,allahım bu nasıl bi cömertlik?! "Mersi." diyerek yetindim.
⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔⚔
*Buda böyle bi şey oldu.👻 Burçin ve İlker,Burçin Terzioğlu ve İlker Kaleli.🍷💃
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dizi Çifti
Aléatoire"Kiralık Aşk" dizisinde birbirini tanıyan iki çift zamanla birbirlerine aşık olurlar. Bi süre sonra hayranlarına,magazine açıklama yaparlar. Büyük bir serüven onları bekliyordur.