Yaşadığım Her Hayat

Beyazın Dansı

▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶▶
Beyaz,aşkı için siyaha boyamıştı kendini,siyah kaçtı ,korktu , saklandı , herkesten ,beyazdan ve kendinden, beyaz herkesi kendini siyah diye tanıttı,tanıtması gerekiyordu,zorundaydı,aşkı için,kendi ve diğerleri için,geceleri yıkanır,tekrar beyaz olur ve kendi beyazında,beyaz dansını yapardı,onu tek görense, rolünü yaptığı,içindeki sahte siyahtı…
◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀◀

Onlar , beyazın üstünde yanlızca kendilerinin görebileceği beyaz bir dansın motifleriyle ilgiliydiler yanlızca…
- Buket Uzuner

♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫
Merhabalar,yeni sözümle sizlerleyim , iyi olduğunuzu  umuyorum,beni soracak olursanız, bende iyiyim,konumuz,beyaz,siyahın gölgesinde kalan,kimsenin şiir hikaye yazmadığı beyaz,sizlere yazar açıklaması - en azından ben böyle diyorum- bölümümde,siyah ve beyazın hikayesini anlatmak istiyorum ama , bu sefer başrol siyah değil , beyaz,' Bir zamanlar , insanlar renkleri keşfetmeden yıllaar yıllar önce ve belkide asırlar önce,siyah siyahlığıyla duruyormuş , siyahın bir özelliği varmışki,sadece iki varlıkta görülen,siyah bir renk değilmiş,beyaz gibi,herkesin hayran kaldığı , görmeyi çok istediği beyaz gibi,ve birden bir şey geçmiş önünden,çok parlak , çok masum bir şey,siyahın kirli havasız gönlüne , nane ferahlığı verecek bir şey,büyülenivermiş siyah,ya biri ona büyü yapmışmış , yada gerçekten bu ŞEY den etkilenmişmiş, ertesi gün yine aynı yere geldiğinde , dün gördüğü şeyin narin , uyumlu ve neşeyle dans ettiğini görmüş,bu … bu , beyaz olmalıymış , her rengin met ettiği beyaz,âşık olduğu beyaz olmalıymış çünkü , ancak bir beyaz bu kadar narin , güzel ve masum olabilirmiş,beyazın yanına gitmiş el uzatmış,beyaz narin elini kırkusuzca kondurmuş siyahın avcuna ve dans etmişler,öğleye,akşama,geceye kadar, kıskanmış tüm renkler, beyaz ve siyahın uyumuna , birbirlerine olan aşklarına…Ogünden sonra beyaz ve siyahın aşkı dillere düşmüş,asırların aşkı olmuş,bir de çocukları olmuş siyah ve beyazın,ama tuhaf tarafsa,çocuklarının bir renk olmasıymış,çocuklarına gri demişler,aşkları büyüdükçe büyüyor,kıskanç renklerde kıskandıkça kıskanıyormuş,dayanamamış siyah ve beyaz bu duruma,almışlar çocuklarını,gitmişler taa uzaklara, burada bir süre huzur bulmuşlar  , ama efsanevî  aşk bu , hiç rahat yüzü görürlermi (?) Bu seferde , insanlar basmış her yanı , siyaha göz koymuşlar,her geçen gün beyaz ve gri zarar görüyor,insan baskısı altında kalmaya başlıyorlarmış,siyah bakmış ,yok,olmuyor,yazmış bir mektup beyazına, kaçmış uzaklara,beyaz sabah okumuş mektupu,ağlamış günlerce,haftalarca,haftaların oltasındaki aylarca… insanlar sarmış beyazın başını , siyah nerede , siyah nerede(?) diye, cevap vermemiş beyaz, neden siyah onlarıda almamış giderken yanına(?)Beyazın üstüne üstüne gelmiş insanoğulları , bir gün beyaz kaybolmuş ortadan , ama onun için üzülecek bir siyahı yokmuş ki  , beyaz gitmiş,siyah gelmiş birden , insanlar şaşırmış,ama kurcalamamış,asırlar boyuda beyazı unutup , siyah için , şiirler,hikayeler,romanlar yazmışlar,ama bilmiyorlarmışki , siyah siyah değil,siyah, aslında siyahı için kendini siyaha bulayıp,boyamış olan beyaz,siyahı için varlığını yok saymış, beyazın siyah olduğunu kimse anlamamış ki, sahte siyahın altındaki beyazı,kimse görmemişki siyahın çekip gittiğini , kaybolduğunu,kimse,hiç kimse farkedememişki…' İşte siyah ve beyazın efsanesi,aslında böyle bir efsane yoktur,bu efsaneyi ben kurguladım,çünkü böyle olması gerektiğini düşündüm , siyah ve beyazın deli gibi değil gayet akılları başlarında olarak âşık olmalarını istedim ama asıl fedakârın siyah değil beyaz olmasını istedim, siyah giderken yanına beyaz ve griyi almadı çünkü, artık dünyanın heryerini insanlar kaplamıştı ve nereye giderlerse gitsinler,insanlar yüzünden beyaz mutlu olmuyacaktı, umarım beğenmişsinizdir, HOŞÇAkalın,

Eğer sıkılırsanız hayatınızdan,kitap okuyun ,çünkü kitaplarda farklı hayatlar yaşarsınız...
♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫♦⚫