Kalbim ile aklım arasında araftayım, ne senden tarafta ne benden taraftayım...
İsmail...
İsmail kim biliyomusun? Benim uğruna kendimi harcadığım adam, benim sevgilim, benim dünyamdı. Ama dünyamdı...
Yüzüne bile bakmaya doyamadığım tek insandı. Allahım onu çok seviyorum..
Konya'nın Karaman ilçesinde başladı hikayemiz. Hani ilk görüşte aşk derler ya işte oydu benimkisi. Ben onu çok sevdim o beni hiç sevmedi. Bir akşam iş dönüşü ona karşı hiç boş olmadığımı fark ettim.
Onu gördüğümde kalbim hızla çarpıyor ve midem bulanıyordu. Tepemden sıcak sular boşalır, titrerdim. Ey gerektiğinde taşa bile can veren rabbim, senden çok sevmedim onu ama o nasıl bi duygu Allahım, o nasıl bi heyecan. Onu görünce gözlerim dolar elim ayağıma dolanıp ne yapacağımı şaşırırdım. Çünkü ben ona aşıktım...
Lise birden beri hep yanımda olan bi kuzenim vardı. Çiğdem... benim sırdaşım arkadaşım tek güvendiğim insandı. İçimdeki sevgiyi yere göge sığdıramadım ve açıldım çiğdem'e.
-Çiğdem dedim ilk görüşte aşka inanırmısın dedim.
+neden inanmıyım medine dedi.
-o zaman dinle beni. Ben ismaile karşı hiç boş değilim.
+Bekle medine dedi. Onun sana açılmasını bekle.
-Tamam ama nereye kadar bekliyim ya bana hiç bişey hissetmezse, ya beni hiç sevmezse.
+zaman varmelisin ona medine, emin ol bir süre sonra o da sana karşı bişeyler hissedecektir dedi.
Zaman...
Herşeyin ilacı zaman bi bana iyi gelmedi. Herkes hatalarını telafi etti ama ben hata yaptım hemde öyle bi hata yaptım ki. Ne yaptım biliyomusunuz? Gidip ismaile açıldım. " senden hoşlanıyorum ismail" dedim. Aradan bir hafta geçmemişti ki bana çıkma teklif etti. Tabi ben de ilk defa biriyle çıkacam ya; ya o nasıl bi heyecan öyle. Kalbimin sesinden kendi sesimi duyamıyordum. Domates gibi kızarıyordum.
İlk haftalar ismaille uzaktan uzağa bakıştıktan sonra, her akşam evimize gelmeye başladı. Gözlerime bakıyor bakıyor ve bakıyordu. O mutluluğun tarifi imkansız. Ben de karşılık olarak hem gülüyor hemde göz kırpıyodum. Dört ayımız böyle geçti. Hiç birbirimize dokunmadan sadece bakışlarla ifade ediyoduk kendimizi. Karamanda iş bitikten sonra artık eve dönme zamanı gelmişti. Çok mutsuz ve çok huzursuzdum. Neredeyse iş bitmesin de gitmeyelim eve demek geçiyodu içimdem. Ordaki bütün akrabalardan önce dönecektik eve. Eve döneceğimiz akşam bize geldi yine. Onun yanında çok huzur buluyodum, içim içime sığmıyordu. Neyse sonra ismail eve gitmek için kalktı ben de onunla beraber çıktım dışarı. İlk defa sarıldım ona, kokladım ve yanaklara minik buseler kondurdum ama çok mutlu oldum. Mutluluktan kalbim o kadar hızlı çarpıyodu ki inanılmaz bi heyecan çarpıntıyla saatlerce sarıldım ona. O gece o gitikten sonra hiç uyuyamadım. Hep onu düşündüm. Kafamda bir sürü soru işaretleri vardı. Acaba onu bir daha ne zaman görecem?, acaba beni unuturmu vs. Gibi bir sürü soru işareti vardı kafamda. Sabah olunca yola çıkmamıza bir saat falan kala onu gördüm dışarda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı aynı zamanda çok da sevinmiştim. Arabaya eşyaları yüklememize yardım etti. Onu öyle görünce çok mutlu oluyodum. İçim içime sığmıyordu. Annem ismaili çok seviyordu, abim de ismaili seviyordu. Onları öyle birbirlerine sevgi bağıyla bağlı olduklarını gördüğümde çok mutlu oluyordum. Arabaya eşyalar yüklendikten sonra sıra vedalaşmaya gelmişti. İçim o kadar kötü oldu ki ağlamamak için kendimi çok zor tuttum. Arabada giderken gözyaşları gözlerimden yuvarladı yanaklarıma. Kalbime dayanılmaz bir ağrı girdi. Boğazım o kadar düğümlenmişti ki nefes alamıyordum.
Urfa'ya kadar ağladım hep. Çok bekledim aramasını ama hiç aramadı. Tam bir ay boyunca hiç aramadı beni. Diğer kuzenim Faruk biz evlerimize döndükten sonra bir sürü yalan söylemiş ismaile.
Aslında faruk'un da bana karşı boş olmadığını biliyodum. Ama ben ona abilerime nasıl bakıyosam öyle baktım. Kırılmasını hiç istemedim. Kimsenin benim yüzümden üzülmesini istemedim. Zaten bir süre sonra yiğenim olan Dilek 'e ilgi duymaya başladı. Bu benim de hoşuma gitti ismailin de. Neden olmasın ki dedik. Gel gör ki yiğenim faruğu hiç sevmedi. Özülmüştüm faruk adına ama ben faruğun dileğe karşı hiç boş olmadıdığını amlamıştım. Bu durumu ismaille de paylaşmıştım.2.BÖLÜM.
Mutluluk bu ya biz eve döndükten sonra aradan tam bir ay geçmişti. Nihayet bir gün bi haber aldım ismailden. Çiğdem 'e demiş ki " medine neden hiç beni aramıyo, sormuyo " demiş. Ben bu haberi alınca havalara uçtum tabi. Hemen ertesi gün annemin telefonundan aradım onu.
-ALO
+alo
-Liminle görüşüyorum acaba
+Sevdiğinle görüşüyosun dedi bana...
İlk defa böyle konuşmuştuk onunla. Kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Titremeye başladım ve konuşurken kekeme olmuşum. Hemen bana " sakin ol medine. Heyecanlanma" dedi. Benim heyecanım gittikçe artıyordu. Sonra yavaş yavaş konuşmaya başladık.
+ neden hiç aramadın beni medine. Dedi.
-Bende senin aramanı bekliyordum ismail dedim.
Aslında biraz da cesaret edemiyordum aramak için. Korkuyordum ve utanıyordum. O ardıktan donra üç beş günde bir konuşmaya başladık. Sonra bu aralık iki günde bir oldu ve artık her gece konuşuyorduk onunla. Onunla konuşurken kendimi çok iyi hissediyordum.
O benim ilkimdi. Ondan önce hiç kimse girmemişti hayatıma ondan sonra da olacağını tahmin etmiyorum zaten.
Aradan aylar geçti biz ismaille böyle devam ettik. Her gece konuşuyorduk ve mutluyduk ya da ben öyle sanıyordum.
Ta ki arkafaşım ayşe facebooktan onun başka bir sevgilisine rastlayana kadar. Ayşe o sabah okula heyecan içinde anlattı olayı.
Ayşe benim en yakın arkadaşlarımdan birisi olur cok tarlı bi kız zaten. Herkese sevdiriyo kendini. Benim de olduğu gibi pek çok insanın gönlünü kazandığına eminim.
Ayşe: medine dün akşam ismailin facebookundan sen mi mesaj attın.
Ben: hayır ayşe saçmalama ismailin şifresini bilmiyorum ki nasıl mesaj atacam ordan sana.
Ayşe: medine yemin ederim o facebooktan bi kızla konuştum. Bana dedi ki " ben ismaili çok seviyorum" sonra ona medine sen mison diye sordum. Hayır ben dilan ismailin kız arkadaşıyım dedi.
O an bütün dünya başıma yıkıldı sanki. Neye uğradığımı şaşırdım. Elimden gelen tek şey ağlamak oldu. İçom yana yana sızlaya sızlaya ağlamaya başladım. Sonra eve gidince heyecanla akşam olmasını bekledim tabi bir yandan da ağlıyordum. Aradığım da ulaşamadım delirecektim resmen. 10 defa üst üste aradım onu ama ulaşamadım işte. Tam vazgeçiyorken bur ses içimde bir daha ara dedi. Aradım ve açıktı. Açtı telefonu.
+ ne yapyon aşkım dedi
-yaa ismail biseyler duydum ben senin hakkında inşallah doğru değildir dedim.
+ ne duydun hayatım dedi.
-senin başka bi sevgilin var mı dedim.
+ saçmalama tabiki de yok öyle bişey.
Bu sözü duyunca resmen omuzlarımdaki yük kalktı sanki.
Devam ettik yine eskisi gibiydik. Sonra ne olduysa ben bişeyinden şüphelendim ve biraz araştırdım. Arkadaşım hasretin facebookundan dilanın profiline girdim. Profilinde aynı lisede okuduklarını da görünce iyice bi şüphem artmıştı. Dayanamadım