...Şafak vakti yaklaşmıştı, geri dönmem gerekiyordu.Kırmızı ormanımda gece nöbetim dolmuştu.Arkamda bıraktığım yangına tekrar baktım.Bir çift ayak sesi duydum bir anda. Ama nasıl olur? Burayı kimse bilmiyor.
...
Annem, yere yığılmış bana tebessüm ederek bakıyordu. En büyük hatamda bile bana kızmıyor,yumuşak davranıyordu. Babam ise değişik ormanın içlerindeydi. başına bir şey gelmeden onu bulmalıydım.
...
Omzumdaki sıcak bir el hissi ile arkamı döndüm. Bir çift yeşil göz bana bakıyor,gülümsüyordu. Konuşmak için dudaklarını araladı ve:
-Merhaba. Buralarda yeniyim de rica etsem bana müdürün odasını gösterir misin?Çocuk çok yakışıklıydı. Büyülenmiş gibiydim. Kekeleyerek anca birkaç kelime konuşabildim:
-Ttabii ki. Beni takip et.
...
Bugünkü tarih dersine yeni bir hoca girecekti. Neden böyle sıkıcı bir dersten eğitmen olunurdu ki.
Başımı sıraya yaslamış bir şekilde etrafı izliyordum. Sınıfın kapısı açıldı. Biri girmiştir diye düşünüyordum. Etrafımdakilerin kalktığını görünce ben de kapıya bakma ihtiyacı duydum.
-Baba...
...
Her zamanki gibi yine yalnızlığımla ilgili düşüncelere dalmıştım. Ben yalnızlığa mahkûmum. Hiçbir zaman da bu düşüncem değişmiycekti.
...
-Sadece geceleri mi böyle oluyorsun yani ?
-Evet. Gece bana verilmiş bir ödül.
...
-Bu arada ben Doruk.Doruk... Bu ismi aklıma kazıyacaktım.
-Güzel isim. Bende DERİN.
...
Karnım zil çalıyordu. Hemen çevreye bakındım ve ilerlerde bir pastane olduğunu gördüm. Koşar adımlarla pastaneye doğru gitmeye başladım. Pastanenin önündeydim. Dışarıdan çok şirin bir havası vardı. Başımı kaldırıp baktığımda pastanenin adının Derin Buket olduğunu gördüm. Pastane ile adaştık. İçeri girdim. İçerisi bonbon keklerden,pastalardan,kremalardan,şekerlemelerden oluşmuş bir diyar gibiydi. Tezgahta arkası dönük bal renginde saçları olan bir bayan bir şeylerle uğraşıyordu. Hemen seslenerek:
-Pardon, benim acelem var da birkaç tane bonbon keklerinizden paket yaptırabilir miyim?
-Hemen geliyorum hanımefendi.Bu ses çok tanıdık gelmişti bana.Bayan bana doğru gülümseyerek döndü. Beni görünce ikimizin de gülümsemesi bozuldu. Acayip şaşkındım. Şaka filan mı yapılıyordu. Ya da ben halüsinasyon görüyordum.İlk babam şimdi de Annem.
...
-Artık tüm gerçekleri biliyorum. Bana o hayatı neden yaşattınız. Ben iki yıl o ıssız ormanı evim belledim. Şimdi de beni orada bırakmak zorunda kaldığınızı söylüyorsun. Anne neden yaptınız ya neden?-Zorunda kaldık. Derin bunu sana söyleyemem. Sadece yapmak zorundaydık.
...
Sinirden gözümden resmen alevler saçıyordum. O şirret adamı bulup yaptıkları yüzünden benim çektiğim tüm acıları ödeticem.
...Merhabaaa :) Bu bölüm giriş niteliğindeydi.Olaylar ikinci bölümde başlıyor.Hikayede beni yalnız bırakmayın lütfen yorum ve oylarınızı bekliyorummmm..:))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırmızı Başlıklı Hayat
Mystery / Thriller"Gece bana verilmiş bir ödül." "Yalnızlığa mahkûmum."