9

57 4 0
                                    

Evet multide gökmen, ve oynadığı filmin 1.si var. Aşırı karizmatik ve sert değimi ya. Başka delirdiğim bi film olan UYUMSUZda oynadı ve bu filmin devamı kuralsız, yandaş ve dört. Filmde ismi four(dört). Aslında bu film kitapmış öyle yani ama benim en sevdiğim uyumsuz aşırı tavsiye ederim izleyin.

Bu arada bir önceki bölümlerde biraz değişiklikler yaptım. Bir bakın derim yoksa kafanız karışabilir (6. Bölümün sonları, 4. Bölümde kıyafet değişimi ve oğlanı dövüş sırası ve 8. Bölümde orta yerlerde sayılan bir yerlerde işte)

Sabah kalkınca banyoya koştum ve rütin işleri hallettim. Sonra dylanın odasına daldım.

"hadi kalk uykucuu" dedim kulağının dibinde. Gözlerini açıp beni görünce gülümsedi.

"sanada günaydın"dedi

"hadi kahvaltı hazırlayalım. " dedim. Onu çekiştirirken. Oda kalktı.

" tamam sen in ben üzerimi değiştirip geliyorum. "

" tamam"

Aşağı indim Julia çoktan uyanmış tv izliyodu. Beni görünce oda kalktı ve mutfağa geldi. Yanağımı öptü bende gülümsedim. Sofrayı hazırlarken dylanda geldi. Hepbirlikte sofraya oturup yedik. Bitincede topladık. Dylan

"hazırlan sonrada sete gideriz. " dedi bana dönerek.

" tamam " diyip odama çıktım. Altıma bir kot şort. Üstümede kısa kollu, mavi, salaş, bir t-shirt giydim. T-shirt o kadar boldu ki şort neredeyse gözükmüyordu. Ayağıma lacivert, boğazlı convarselerimi giydim. Saçımıda düzleştirip,yukarıdan at kuyruğu yaptım. Telefonumu ve paramı arka cebime koydum. Aşağı indim.

"ben hazırım"

"tamam hadi" dedi birlikte yola çıktık. Sete gelince uzun zamandır görmediğim tyler'a sarıldım.

"nerelerdesin seeeen?! " dedi sarılırlen tyler.

" aynı yerimdeyim" dedim.

"Gökmen nerde? " dedi sonra

" Türkiye'de. " dedim. Tyler, Gökmen, Dylan ve ben hep birlikteydik. Çocukkende, şimdide. Bu sete çoğu kez gelmiştim. Çoğunuda tanıyordum. Cristial, Holland, diğer Tyler, Daniel, Shelly ve daha çoğu kişiyi. Onlarlada sarıldıktan sonra dylan büyük müjdeyi verdi.

" Evrim artık burda çalışıyooorr" dedi sevinçle. Hepsi üzerime çullandı. Çok sevinmişlerdi.

jeff beni tanıyordu o yüzden iş vermemesi olanaksızdı. Bende jeffin yanına gittim ve sözleşmeleri imzaladım.Sonra Dylan'ın yanına geri döndüm. Bir bölümü çektik sayılır.Her bir kısmı için farklı yerlere gidiyorduk. Buda çok zorluydu ama çok eğlenceliydi aynı zamanda. Uzun zamandır açmadığım telefonum aklıma geldi. Çıkarıp açtım. Açmamla Reydelin araması bir oldu. Bari merak etmesinler diye açtım.

''efendim'' dedim.

"Evrimm!! Tanrıya şükür açtın telefonunu!! "diye açmasıyla. Karşıdan rossun sesini duymam bir oldu.

" reydel ver telefonu bana"

"alo evrim neredesin. Çok merak ettim seni. Bak gerçekten sana herşeyi açıklayabilirim. Bir dinlersen. Lütfen.. "

" Ross.. beni dinle. Ben sana geçmişimi kurcalama demiştim. Kurcalarsan yıkılırım demiştim. İçimi sana döktüm ve şimdide tek başıma topluyorum. Allah kahretsin! Dylan bana demişti! Olmadık kişilere içini dökersen, toplamak yine sana düşer diye! Onu dinlemeliydim. "

" Gerçekten özür dilerim. Bir daha asla olmayacak. Lütfen beni affet lütfen. Ayrıca sen nerdesin? Yanına gelicem. "

"Söyleyemem üzgünüm." dedim ve telefonu kapattım. Gözümden yaşlar akarken kendimi durduramıyordum. En son bu kadar 10 yaşında abim evi terk ederken ağlamıştım. Tyler yanıma yaklaştı.

"Hey! Sen ağlıyor musun? "dedi şaşırarark yanıma yaklaşırken. Çünkü beni daha önce hiç ağlarken görmemişti.

" Sanırım. Şeyy ben bir sağatliğine dışarı çıksam olur mu? " dedim.

" Tabii ben jeffle konuşurum. "

"Saol Tyler" gülümsedi ve kolunu omzuma attı.

"Olanlardan haberim var Evrim. Dylan anlattı. Bunu yapması çok kötü. Demekki değerini bilmiyormuş. Sende hayatına devam etmelisin"dedi ve yanağımı sulu bir şekilde öptü. Nefret ettiğim şeylerin başında yanaktan öpülmek vardı.

"iğrençsin" dedim yüzümü buruşturarak. Sonra hemen elimle yanağımı sildim .

"Hadi güzellik ben kaçar. 1 saat sonra seni mutlu bir şekilde görücem" dedi ve gülümseyerek çekimlerine geri döndü.

Sokaklarda dolanmaya başlamıştım. En son çareyi sahile gitmekte buldum. Derin masmavi deniz, gece karanlığı simsiyah gökyüzü sanki bana inadına bu kadar güzeldi. Kayalıklara oturdum. Denizin kokusunu içime çektim. Gözlerim kapalı çocukluğumu düşündüm. En duygusal anlarda, düştüğümde bile ağlamayan ben şimdi değersiz bir oğlan için ağlıyordum.
Telefonumu çıkarıp saate baktığımda, 50 dakikadır burda olduğumu fark ettim. Geri dönme vaktinin geldiğini anladığımda gözümdeki yaşları sildim, derin bir nefes aldım, öksürdüm ve gülümsedim. Her ne kadar olduysa.

Geri dönerken baya dalgındım. Şimdi ne olacağını düşünüyordum. Set olayları falan. Onu okulda görecektim. Peki o zaman ne yapacaktım. Korna sesiyle kafamı sağa çevirdim. Ama arabanın farı gözlerimi kamaştırırken görmek çok zordu. Sonraysa karanlık...

Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim.. Benim Teog'um var. Evet her 8. Sınıfın başına gelen o iğrenç sınav bu yılda benim kapımı çaldı. 18 günü kalmış ben yazık bana acıyın bana. Yada durun acımayın. Neden acıyorsunuz bana. Darılırım haa. Bana dua edin. Şans dileyin. Yazarınız teogu güzel yapsın. 2. Teogdan en fazla 5 yanlışı çıksın dua edin banaaa. Please...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Göz Yaşım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin