~ Giriş bölümü ~

2.4K 633 483
                                    

Üniversiteli bir genç kızın hikayesi...
Eray ve Eva birbirleri icin gercekten neydi?
Eva, Karşılaştığı ve karşılaşacağı gerçekler karşısında direnebilir mi? Hele hele hiç tahmin etmediği bir gerçekle karşı karşıya geldiğinde?
Hangisi bu kadar acitabilirdi?
TESADÜF MÜ?
KADER Mİ?

Öncelikle merhaba Arkadaşlar bu ilk denemem yanlışlarım olabilir yada anlamadığınız yerler ..
Ama diğer bölümlerde merakınızı gidericek cevaplar var şimdiden okuyanlar ve votelerinize Teşekkürler 😊
İYİ OKUMALAR

Şirketin tek varisi olarak tüm işlerle ilgilenmekten artik sıkılmıştım. Tüm işlerimi sekretere devredip bir an evvel önce Holding'den çıkıp bol bol alışveriş yapip gezecektim. Artık sıkmıştı beni bu şirket. Şoföre arabayı hazırlamasını emredip büyük bir alışveriş merkezine gitmeye koyuldum. Bir an çantamda titreyen telefonu farketmemle durmam bir oldu...

Gözlerimi açmamla birlikte her şeyin bir rüyadan ibaret olmasini ve çalan şeyin alarm olmasını anlamam sadece birkaç saniyemi almıştı. Yataktan zorla kaldırdığım bedenimi banyoya dogru sürükledim. Her gün istemediğim bir bölüme gitmek bana artık can sıkıcı gelmeye baslamıştı. Ama annem için bazi şeyleri yapmak zorundaydım. Her insan gibi günlük rutin işlerimi yaptim. Saçlarımı dogal bırakmayı her zaman sevmişimdir bugunde öyle yapacaktim. Hicbirseyini bilmedigim bu şehirde okulunda yada sınıfında kime beğendirecektim kendimi?
Evden çıktım ve duraga doğru yürümeye başladım. Yaklaşık 10 dk sonra durağa gelmistim. Bugün birkac dakika geç geldim çünkü değişiklik yapip topuklu ayakkabılarımdan bir çift giymiştim. Otobüse binip okulun yoluna koyuldum.
....

.....

Dersin ortasında sınıf kapısı tıklandı. Hoca 'Girin"..
Gelen kız,
'Hocam Rektör'un bir isteği var sınıflardan birer öğrenci istedi. Bugünkü seminerde yapilacak sempozyum için bu sınıftan EVA GÜNDAY var. Ders bitince müdür yardımcısının odasına gelecek dedi.'
Ben mi?
Sempozyum için ?
Neden ben ya ?
İnsanın istemediği şey dibinde bitermiş ya haah işte benimki de o hesaptı...

Bir dersin daha sonuna gelmiştik. Üniversiteye başlayalı yaklaşık 1 ay olmuştu ve hızlı geçiyordu günler. Yerimden kalktım ve sınıf kapısına dogru yürümeye basladim. Rektör'ün odasının önüne dogru yürümeye başlamıştım. Benim gibi diğer öğrencilerde gelmişti. Içeri girdik.
'Merhaba gençler nasılsınız? '
'Iyiyiz hocam siz?' Sesleri yukseldi.
'Bugün sizi buraya sempozyum için çağırdım. Icinizden biri gelecek konuğumuza hazirlanan sorulari soracak'
Odada yaklaşık 7 kisiydik. Kimisi heyecanlanirim dedi kimisi hocam o kadar yapamam ben dedi vesaire vesaire...
Rektör'ün gözü bana takıldı isaret parmağını bana uzatarak
'Sen! ...Evet evet bugünkü sorulari sen soruyorsun Eva' dedi.
'Diger ders arasinda seminer salonunda ol sana soruları verecekler birkac dakika da prova aşaması felan'. Daha ağzımı açmama izin vermeden 'Çıkabilirsiniz halletmem gereken işlerim var gençler' dedi.

Rektör'ün dediği gibi diğer ders arasında seminer salonuna indim. Salona girdiğimde seminerden sorumlu olan kişilerden biri bana seslendi
'Eva!'..
Kafamı kaldırıp sağ tarafa doğru baktığımda doruk olduğunu gördüm. Doruk'la kantinde arkadaşım Gülce sayesinde tanışmıştık. Gülce'yle Doruk küçüklük arkadasiydilar. Aslına bakarsanız onları birbirine çok yakıştırıyordum...

'Doruk seminer görevlilerinden misin? Sende' dedim ve güldüm
'Evet Eva sanırım bugünkü soruları sen soruyorsun bu kartın üstünde yazılanlar' dedi ve bana uzattı.
Sorulari alip goz gezdirdim basitti. Sandığım kadar zor bişe degildi aslında. ..

Ders zamanı gelince bütün okul seminer salonuna indi. Salon tıklım tıklımdı.
Ben reji bölümünde konuğu bekliyordum. Yanımda duran Doruğa,
' Doruk bugünkü konuk kim sahiden?'
'Gelecek olan adam büyük sirket işletenlerden biri önemli kısacası' dedi.

Birkaç dakika sonra o bahsettikleri kişi okula giriş yapmıştı. Karşılamak için seminer salonunun kapısına ilerledik. Ve o bahsettikleri kişi görüş alanıma girmişti. İtiraf etmeliyim ki çok Yakışıklıydı. Hepimizle el sıkıştı. Nazik davranmıştı elimi sıkarken. Siz o çok lafını bosverin çok çok çok yakışıklıydı...

Gelen konukla birlikte sahneye doğru inerken etrafıma baktım. Neredeyse bütün kızların dibi düşmüştü.
Heyecanlandim.
Sahnenin önüne geldiğimizde bana doğru dönüp elini öne doğru uzattı.
Fazlamı centilmendi? ..
Yaptığı naziklige gülümsedim. Önüne geçerek basamakları çıktım.

Sahnenin ortasına doğru yürürken,
'Ayyhhh!!'

Bilinmeyen Gerçek #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin