Yandı bin kere ah bi görsene
İstedim yine ölürdüm göz göre göre
Ben ki bekledim, belki kaç sene
İstemez miyim, dönmeni yine
Bir sabah u (kafama tekliği yedim.)"Anne!??" Derken hizlica kulakligimi kulağımdan çıkardım. Şarkıyı çok sevdiğim için kapatmak istememiştim.
Annem bana dönüp "Saatin kaç olduğundan haberin var mi?" Deyince telefonumun ekranını açıp saate baktım .
Saat 8 SAAT 8 S-A-A-T 8
HAYIR ya deyip ayağa kalktım. Kahvaltı yapmaya gittim. SAAT 8.0 ve benim okulum arabayla bile 1 SAAT uzaklıkta. Ve ben önce minibüs sonra vapur ve daha sonra da otobüs ile okula ulasabiliyodum . Yani benim en fazla 7.0 de kalkıp yola çıkmam gerekiyordu . Ama ben anlıyorum su an ? Tabii ki de okuduk terliklerimle oturmuş annemin vitamin kaynağı diye yaptigi yumurtalari mideye hupletiyordum . Genellikle yasitlarım spor yapıp zayıflamaya çalışsa bile ben hobi olarak yemek yiyordum.
Kahvaltıdan kalkıp yola çıktığımda SAAT 8.35 di. Ne var yani yavaş yiyosam? Şimdi 8.40 daki otobüse yetişebilmek için depar attığım gelmiştir umarım. Minibüsten indigim zaman SAAT 8.59 du. Derse yetişemeyeceğim belliydi. Hemen Defne'ye mesaj attım. Hocaların yok yazmamaları için.
Vapur 9.10 da olduğu için banklara oturup beklemeye başladım. Telefonu açıp kulakligi taktım ki ne göreyim!? Ilkokul öğretmenim "Cimri Hoca" pardon "Cemre" diyecektim. Not konusunda fazla cimriydi.
Yüzümü gizlemeye çalışarak ayağa kalktım ki, hayir!! Tanıdı.
"Damlaaa" deyince içimden sacmalayarak arkamı döndüm. Çekingen bir tavır ile "merhaba" diyince elindeki gazete yi bırakıp yanıma geldi.
Satılırken kemiklerimin kırılma sesini duyar gibiydim.
"Hocam kusura bakmayın vapura yetişmem lazım" diyince geri banka dönüp çantasıyla beraber yanıma geldi. "Bende karşıya geçeceğim ha de beraber binelim, dedi.. Bende istemeyerek bile olsa yol arkadaşım olur diye kabul ettim ve koluna girdim. Sonra bir anda durdu. Her yere bakindiktan sonra "Oğlum gelecekti su almaya kadar gitti, yaşlılık ışte"
Çocuğum derken şu bizimle aynı sınıfta olan, dersleri kötü olduğu halde kendi çocuğu olduğu için hep yüksek verdiği büyür Berk mi? HAYIR olamaz onun çenesi çekilir mi be! Derken yanımıza bi çocuk geldi. Bunun Berk olmasına imkan yoktu. Öyle çocuktan böyle biri? Olmaz herhalde diye düşünürken hoca bizi tanıştırdı..
Berk Damla, Damla Berk...Yeni bir kitap umarım beğenirsiniz yeni bölüm yakın zamanda gelecek. Iyi okumalar...