Takuya İle Hayal Et!

582 34 14
                                    

"Tüm gün boyunca yattın (Adın.). Kalkıp alışveriş yap." Ev arkadaşın dürttü seni. "Oldu canım. Bu hava da markete gideyim de bir tarafım donsun değil mi?" Elinde ki mısırla ona baktın. "Hadi ama lütfen~" Arkadaşın zekiydi. Çaktı aegyo taklidini. "Tamam ben giderim. Sakın bir daha aegyo yapma. Gözlerimin akacağından korkuyorum." dedin istemeyerek yerinden kalkarken. Arkadaşın bıyık altından gülüyordu. (Y/N: Arkadaşının bıyıkları yok sjnsn.) Ağzına mısırları teperken "Üstünü değiştirme. Bir saate hazırlanıyorsun zaten. Market kapanır." seslendi. Şapkanı taktın botlarını giydin ve söylenerek markete ilerledin. "Pijamalarına bak. Komik gözüküyorsun." Halinle dalga geçtin. Harika arkadaşın seni ev topuzun, pijamaların ve sivilcelerinle markete göndermişti. Markete vardın ve market arabasıyla ihtiyaçları sepete attın. Tüm abur cubur reyonunu market arabasına doldurduğun için herkes sana bakıyordu. "Biz kızlar dışarıdan masum gözükebiliriz. Fakat içimizde yatan Mahmut Tuncer ruhunu evde çıkartırız." diyordun içinden sana bakanları. Tabii onlar bilmiyordu Mahmut Tuncer kimdir diye. Koreliydi onlar. Peçete reyonunun önünden geçerken hatırladın. Evde peçete yoktu. Evet, arkadaşınla duyusal bir film izkerken bitmişti. Şansına rulo peçeteleri en üst tarafa koymuşlardı. "Zaten kısa boylular kim ki?" diye geçirdin içinden. Zıplamaya başladın. Sonunda bir tanesini tutmuştun. Tam arabaya koyup gidecekken diğer rulo peçetelerden biri kafana düştü. "Oha!" diye bağırdın. Hepsi sırayla düşüyordu. Sen onlarla mücadele ederken birisi aniden seni tek kolu arasına aldı. "Şükür durdu. Kore'de pek rulo peçete yağmuru olmaz." dedi sana sarılan. Erkek sesine benziyordu. Tek kolunu senden çekti. Kim olduğuna bakmak in kafanı kaldırdığında çocuk sana gülümsüyordu. Sağ eliyle düşecek olan peçeteleri tutarken sordu, "İyisin?" Kafa salladın. Düşecek peçeteleri düzgünce yerleştirdi ve sana döndü. Dağılmış olan saçlarını arkaya yatırınca şaşırmıştın. Bu yakışıklı saçlarına dokunmuştu! Sen ise bu halinle dışarıya çıktığın için kendine, böyle dışarıya çıkmanı söylediği için arkadaşına en iyi dileklerini iletiyordun. Hemen yere eğildin peçeteleri toplamak için. O da yere eğildi. "Koreli değilsin?" Kafa salladın. Utanıyordun ve sivilcelerini görmesini istemiyordun. "Konuşabiliyor musun?"
"Evet." Güldün. Toplama işlemi bitince yerine koymak için zıpladın. Elini tutarak aşağı indirdi kollarını. "Yine peçete yağmuru başlatmak mı istiyorsun?"
"Hı?" Güldü ve elinde ki peçeteleri sana uzattı. "Şunları tut." Sırıtırken senin kalp artık horon tepiyordu. "İsmin ne?" dedi peketi koyarken. "(Adın.)" Yerleştirilen pakete bakıyordun. "Türksün demek." Şaşırdı sanki. Ya da sana öyle gelmişti. "Takuya. İsmim. Japon'um. Genellikle senin gibi sakarların hayatını kurtarırım." Yeni bir paket almak için sana döndüğünde sen ona bakamıyordun. Son paketi koyduğunda sana döndü ve üstünü düzeltti. "Tabii sen özelsin. Çünkü hayatını kurtardığım kişilere çıkma teklifi etmem." Şaşkınca onun suratına bakarken o da çapkınca sana bakıyordu. Sağ elini aldı ve avucunu açtı. Cebinde ki kalemi çıkarttı ve bir şeyler yazdı. Kalemi yerine koydu, uzaklaştı. Sen de avucunda yazanları okuyordun, "Rulo peçete yağmuruna yakalanmak istemiyorsan benim gibi birine ihtiyacın var. Yarın saat iki de yine bu reyonda görüşürüz. Yarına kadar seni özleyeceğim. Ah! Ne yapmam gerek?!"

ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ.ㅎ
Aslında benimde senin gibi birine ihtiyacım var Taku. Ama sen bilirsin u.u Daha çok yorum ve vote bekliyorum gerekli ilgi görülmese devam edemeyeceğim :"(

Cross Gene İle Hayal Et!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin