Ay Parçası

2. Bölüm Dostlar

Alarmın sesini duyunca mecburen gözlerimi açtım. Güneş daha tam doldurmamıştı odamı. Kafamı zorla yastıktan kaldırıp yüzümü yıkamak için lavaboya ilerledim. Yüzüme değen soğuk suyla iyice uykuma veda etmiştim. Aynadaki halime bakınca içimden kahkaha atmak geldi ama uyuyan ev halkını rahatsız etmemek için vazgeçtim. Ellerimi haluya silip lavabodan çıktım. Mutfaktan gelen tıkırtıları duyunca adımlarımı hızlandırdım. Kapıyı açtığımda annem hemen "Günaydın oğlum hadi otur kahvaltı hazır" dedi. Masaya bi göz attım. Sabah sabah uğraşmış bu kadar. "Anne ne gerek vardı ki bişeyler atıştırırdım" deyip sandalyeye oturdum. Annem çayı bardağıma doldururken "olmaz öyle şey. Kahvaltı çok önemli bi öğün. Hadi acele et geç kalma" dedi. Sonra kafamdan öpüp mutfaktan çıktı. Karnımı iyice doyurduktan sonra odama geçip önce lacivert tişört ve siyah pantolonumu giyip sonrada saçlarımı düzeltip hazırlandım. Çantama bir defter ve kalem alıp evden çıktım. Mevlütle dün ki gibi köşedeki marketin önünde buluştuk. "Günaydın" dedi uykulu tipiyle ağır ağır yürüyen Mevlüt. "Günaydın. Olum bu ne hal" dedim dalga geçerek. " Bu saatte ders mi olur. Ne var halimde?" dedi ilerlerken. Yol boyunca eğlenceli sohbetler ettik. Okul kapısından girdikten sonra sınıftaki çocukların bulunduğu yere gittik. Zil çalana kadar sohbet ettik. Yine dün ki gibi müdürün konuşması bittikten sonra sınıfa girdik. Edebiyat hocasıyla daha ilk dersimizdi. Selda hocamız daha ilk dersten kendini sevdirmişti. Çok iyi bir öğretmendi. Ondan sonra ki ders beden eğitimi olunca bahçeye indik. Kısa bir sohbetin ardından ismet hocamız bizi serbest bıraktı. Erkekler futbol oynarken kızlar bu sıcakta oturmayı tercih etti. Güzel bir günün ardından yine o çok sevdiğim yere gittim. Evime... Yemek çay biraz da sohbetin ardından odama geçip dinlendim. Sonra da kendimi derin bir uykuya bıraktım.