-2-

23 4 0
                                    

Annem ile konuştum ve olayı anlattım. Annem yardımcı olabileceğini söyledi. Yarın erkenden gidip kediyi götürecekmiş. Babam da bu olayı anlattığım için beni takdir etti.
Okul hayatı da güzel gidiyordu. Eski okul arkadaşlarımı da görmeye gitmiştim. Sanırım her şey yolundaydı. En azından ben böyle hissediyordum. Hayatım güzeldi. Kaç kişi vardır bu hayatı isteyen acaba? Bu nedenle çok mutluyum halimden. Yaşam uzun önümde yaşayacağım daha nice anılar var...
Gel zaman, git zaman hafta çabucak geçmişti. Cuma gecesi kıyafetleri hazırlamak için toplandık. Yarıyıl tatilinde gidebilirdik fakat taşınma olayları olduğu için tatile de gidemedik. Acele olduğu için hızlıca odama gittim. En sevdiğim sarı uzun kollu kazağımı ve ''I am happy '' yazan şapkamı aldım. Kış tatilinde olmazsa olmazımdır bunlar.
- Mert oğlum yardım gerekiyor mu?
Annem kendi odasından sesleniyordu.
- Hayır anne gerek yok.
Valiz için diğer kıyafetlerimi de koydum ve artık hazırdım. Valizimi kapımın önüne koydum ve Damlanın odasına gittim.
- Damla bu ne?
- Ne demek ne? Kıyafet seçiyorum abi.

Damla kıyafet seçmiyordu. Oda savaş alanına dönmüştü. Arkama bile dönüp bakmadan odadan çıktım. Koridorda yürürken aklıma o güzel kedi geldi. Sanırım onu özlemiştim. Salona gittim ve babama seslendim.
- Baba kayak takımlarını çıkarttın mı?
- Evet oğlum çıkardım her şey hazır. Ama iki şey hariç
- Onlar nedir baba?
- Annen Yıldız ve kız kardeşin Damla
Hunharca gülmeye başladık.
- Lütfen, öyle demeyin ben hazırlandım bile.
Diye atıldı konuşmaya Damla.
- Bende hazırım!
Artık herkes hazırdı ve gitme vakti gelmişti.

Babamın gaza basmasıyla yolculuk başlamıştı. Ön koltukta oturmak için duruyla kısa bir kavga yapmıştık ve eşit olması için ön koltuğa annem oturmuştu. Babamın arkasına ben oturdum. Tabletimi açtım ve oyalandım. Duru ise öz çekim yapıyordu. Çantamı açtım ve yarısı yenmiş krakerimi çıkarttım. Ön cepten de kulaklığımı çıkardım. ''Radioactive''en sevdiğim müzikti. Yolculuğun çoğunda sanırım bu müziği dinleyecektim.

Arabanın durmasıyla birden uyandım.
- Baba ne çabuk geldik?
- Çabuk gelmedik Mert. Kardeşin Damla ile güzel uyudunuz.

-Baba ya!
Öyle deme diyecektim ki yanıma dönüp baktığımda damla fosur fosur uyuyordu. Kısık bir sesle seslenirken kolunu dürtmeye başladım
- Damla! Damla! Kalk geldik!
- Of efendim abi?
- Sessiz ol, otele geldik arabayı park ediyoruz.
Otel kelimesini duyunca gözleri fal taşı gibi açıldı Damlanın. Valizlerimizi çıkardık ve otele doğru girdik.
Babam odamızın kartını aldı ve asansörle beşinci kata çıktık.
- Baba? Neden sadece iki gün kalıyoruz? Biraz daha kalamaz mıyız?
Babam daha söze giremeden atıldım.
- Damla bekle tatil daha şimdi başlıyor!
- Abin haklı damla! Tadını çıkartın
Haydi, haydi, haydi! Kalkın. Kayak vakti geldi aile!
Damla uyumak için göz bandı takmıştı. Babam ve annemde hiç oralı değildi. Sanırım damlaya sulu bir şaka yapma vakti gelmişti.
Hemen sürahiyi elime aldım ve bardağa su doldurdum. Az önce çok ses çıkarıyorken şimdi parmak ucuna basa basa damlanın başucuna geldim. Kolumu arkaya doğru götürdüm ve hızlı bir şekilde damlanın suratına suyu fırlattım ve kahkaha attım! Bu yaptığım çok acımasızdı ama iyi yoldan denedim ve kalkmadılar
- Anneciğim!
- Hahahaha!
DEVAMINI İSTİYORSANIZ VOTE VERİN VE YORUM YAPIN DEVAMI GELSİN DİYE :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 25, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EngelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin