Yıllar yıllar önce dünyaya ben ve ikizim Toprak gelmişiz. Pek anlaşamayız ama dışarıdan görünümümüz böyle. Normalde çok iyi anlaşırız. Uyumlu olduğumuz için çoğu kişi bizi sevgili sanar.
Bugünde yeni şehrimize taşınıyoruz. Çoğu arkadaşlarımız orda. Onlar daha önceden gitmişti Antalya' ya bizde bugün yola çıkıyoruz. Şuanda da benim ikizim bovulları bagaja yerleştirmeye çalışıyor.
"İkizciğim napıyorsun ?" İnadına sordum çünkü birazdan sinirden köpürcek. 'Şu çocuğu çıldırtmaya bayılıyorsun dimi Yaprakcım..' Sen kes sesini kezo. Kezo benim iç sesim olur. "Yaprak sence napıyor gibi gözüküyarum. He bana bir açıklasa benim gerizekalı kardeşim."dedi. Demedim mi ben gene sinirden köpürdü .s.s.." Sanırsam sıçmaya çalışıyorsun. Bu tip ne mal kırmızı dometese dönmüşsün. Haaa" Toprağın gittikçe kızaran suratına baktıkça daha çok kahkağa atmaya başladım.
"Çocuklar artık yerleştirin şu malları bagaja." Buda annem benim biriciğim. "Tamam anne.." Toprağı kafasından tuttuğum gibi bagaja soktum. Yarısı bagajda yarısıda dışarıda duruyordu. Bir de bagajı kapamaya çalışıyordum. "Kızım, napıyorsun kardeşine çocuk boğulcak." dedi. " Anne sen malları bagaja koyun dedinya bende yapıyorum işte." Annem ellerini havaya açıp bir ya sabır çekti. "Ozaman sende kardeşinle beraber gir bagaja kızım." Aha anam thug life yaptı. Toprağa baktığımda sırıtıyordu. Göz devirip arabaya bindim.
Buradan havalimanına geçicektik. İstanbul-Antalya arası kaç saat acaba. Ayy böyle deyince 'yeteneksizsiniz türkiye' ye çıkan bir grubun 'Recebi İvedik' takliti yaptığı sahne geldi aklıma. 'Ahaaa çok komik mal..' Kes sesini kezo.
Babam gilde arabaya bindikten sonra havalimanına yol aldık. Bende müzik dinlemeye başladım.
---------------
Şuan uçaktaydık. Toprakla yan yana oturuyoduk. Benim şapşik ikizim. Güzel kız var mı diye bakınıyordu. Ben ise aynı şeyi bende yapıyordum. Yaprak olmak bunu gerektirir.
Her yere baktımı hepsi orta yaşlarda insanlardı. Bende boş verip Toprak'a döndüm. Oda ümidi kesmiş ve müzik dinliyordu. Yanım boştu. Ayy bari biri otursun ben sıkılırım.
Yavaşça Toprak'ın koludu dürttüm. 'Çocuğun kolu koptu amk. Ne yavaşı..' Kes sesini kezo. "Efendim Yaprakcım(!)" Ahanda sinirlendi. "Ben sıkıldım." Bana önce bir baktı tabi bende kararlı bir şekilde ona baktım. Sonra sırıtarak önüne döndü. Yan koltukta ise kıpırdanma vardı. !OMG!
Seni insanmı doğurdu lan. Agagagag.. Çok taş lan. Demek ki Toprak bu yüzden sırıtıyordu. Hımmm.Çocuk beni fark edince küçük bir tebessüm etti. Ehh tabi lan bende benim gibi biri görsem bende bir gülerim. Amk tipime bak. Sjsjsj. Siz ne sandınız kendimi mi öveceğimi. Puhaha.. Bende hafif tebessüm ettim.
Sonra tekrardan Toprak'a döndüm. Kulaklığını çekip "Ben sıkıldım gerizekalı bir şey yap." dedim. Önce bir gözlerini devirdi sonrada aklına bir şey gelmiş gibi sırıttı."Şimdi sana mesaj atçam onu oku tamam mı?" dedi. Bende tamam manasında kafamı salladım. İşsizlik başa bela.
Gönderen: İKİZ
"Yan taraftaki çocuk varya. Heh şimdi uçak kalktıktan sonra sıcak bir şeyler iste. Alırken de bilerek çocuğun üstüne dök.sjsjsjs. Hadi göreyim seni ikiz.."
Ben dedim size işsizlik başa bela diye ama.. Çok eğlenceli olacak lan. Toprak yumruğunu hava ya kaldırıp bana baktı. Bende elimi yumruk yapıp tokuşturdum. Bu bize has bir hareketti.
15. Dk. Sonra...
Uçak kalkalı beş dakika olmuştu. Bir beş dakika daha bekleyip. Görevi tamamliğcaktım. Yaşasın kötülük. Puhahaha.. Toprak'a döndüğüm de şimdi dercesine gözünü kapayıp açtı. Sonrada sırıttı. Bende sırıtıp. Şu görevlilerden birini çağırdım. "Pardon, bakabilir misiniz?" Hemen yanıma gelmişti zaten. "Buyrun." "Pardon ben şey ikizim ile bana sıcak bir şeyler getirebilir misiniz?" dedim. Kadın önce bana baktı sonra Toprak'a baktı gülümseyerek" İkiz misiniz?" diye sordu. Bende hafif tebessüm ederek cevabımı vermiş oldum. Kadında gülümseyip "Hemen getiriyorum." dedi. Çok geçmeden de kahveler gelmişti. İyi de ben kahve sevmem ki. ' Lan mal zaten içmiğceksinki..' Aaa haklısın kezo.
Kahveleri alırken gerçekten yanlışlıkla dökmüştüm. Hemde hassas bölgeye.." Ahhh... Naptın kızım sen. Aaahh... Acıyor lan.." Şimdi gelde gülme ama. Toprak ise yanda kahkağa atmaktan dometese dönmüştü.
"Şey... Aaa.. Ben çok özür dilerim. Vallaha yanlışlıkla oldu. Yani bilerek filan dökmedim. Gerçekten. Üfle üfle belki geçer." Ben bunu diyince çocuk bu sefer kahkağa atmaya başlamıştı. Ne dedim ki şimdi ben yaaa...
----------
Sonunda uçak inişe geçmişti. Ve ben hala çocuğun suratına bakamıyordum. Zaten bakamazdım da bana bakıp bakıp sırıtıyor. Bok var sanki.
Sonunda indik. Toprak'ı da uyandırıp uçaktan indim. Bavulları da Toprak' a taşıttırdım. Haahaa kötülüq.
"Yeni bir hayat başlıyor ha ikiz.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİZ
Roman pour AdolescentsBirbirlerine benzeyen ama farklı iki kardeş. Ne kadar anlaşamazlarsa da illaki anlaşacak bir konu buluyorlar. Bu iki çılgının hikâyesine göz atmaya ne dersiniz ?(!!!)