-"Bak Selin, dün Melisa benim en yakın arkadaşımın yanına gelmiş ve seninle Ekin'in bir shopunu istemiş, arkadaşımda yapmış. 'EKİN VE HANDE GECELERDE' diye ve bugün gazetelerde yayınlanacakmış."
-"NE!"
-"Şişt bağırma"
-"Tuğçe o zaman ben hemen gidip Ali'ye söyliyim. Ben onu kadar çok severken beni yanlış anlamasını istemiyorum"
Tuğçe güldü:
-"Kızım sen ne kadar safsın?! Bakalım Ali'nin sana olan güveni tam mı değil mi?"
Biraz düşündüm.
-"Yok yok Tuğçe hayır beni yanlış anlamasını istemiyorum. Özellikle Ali'nin bana kötü söz söylemesini istemiyorum"
Hızla ayağa kalkıp tam Ali'nin yanına gidecekken Tuğçe kolumdan tuttu.
-"Selin hayır. Bak zaten eğer bugün televizyona o haberi verirlerse bizim bu konuşmamızı da verirler bak sende evleneceğin adamın nasıl biri olduğunu görürsün he? Bak bana güven"
Ağzını kulağıma getirdi.
-"Bir kez aldatılmış bir kız olarak"
dedi ve gözlerme baktı. Gözleri dolmuştu. Buruk bir gülümseme vardı yüzünde. Bende onu kırmamak için kabul edecektim ama inşALLAH Ali yanlış anlamaz.
-"Tamam Tuğçe, sana güveniyorum. Ama Ali bana kötü birşey söylemez dimi?"
Tuğçe tek kaşını kaldırdı.
-"Söylerse zaten sana olan güveni yoktur demektir ve sende bunu evlenmeden önce görürüsün işte"
Başımı sağa yatırdım sonra düzleştirdim:
-"Peki" • • •
Nazlı'nın Ağzından
Şu anda ile bahçede oturuyoruz.
-"Ee Savaş, daha daha napıyorsun?"
Savaş güldü ve burnumu öptü:
-"Ama sen böyle diyince çok tatlı oluyorsun biliyorsun dimi?"
Alt dudağımı sarkıttım:
-"Bilmem, öyle miymiş?"
-"Öyleymiş"
Güldüm. Sonra bir an sessizlik oldu. Konuştum:
-"Savaş sana birşey sorucam ama doğru cevaplar mısın?"
-"Evet"
-"Savaş senin benden sakladığın bir sır var mı?"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
