KY/1 Başlangıç

436 39 25
                                    

Multimedia ; Mira Sertkaya

Keyifli okumalaar :))

"Heyy ! Önüne baksana ! "

Duyduğum sesle irkilmiştim . Duymakta zorlanıyordum . Bedenim tamamen uyuşmuş , hiçbirşey hissetmiyordum . Başımı yavaşça sesin geldiği yere doğru çevirdim . Çatık kaşlı , kıvrımlı dudakları ve içinde kaybolabileceğim siyahlıktaki gözlere bakarken

"Pardon."

Diyebildim sadece . Sesim çatallanmıştı . Yutmakta zorlanıyordum . Sonra tanımadığım o çocuk kollarımı kavradı ve o büyüleyici sesiyle

" İyi misin ? Kötü görünüyorsun ." dedi .

İyi miydim ? Yağmur yağıyordu ve benim üzerimde sadece elbise ve mont vardı . Nasıl göründüğüme dair hiçbir fikrim yoktu . Açıkcası umrumda da değildi .

" İyiyim. "
Derken bir adım atmak istedim . Bacaklarım benden bağımsız hareket ediyordu . Bir iki adım atmıştım ki başımın dönmesiyle tökezledim .

Tam yeri öpecekken güçsüz bedenimi o güçlü kollar bulmuştu . Kollarımdan tutarak ayağa kaldırdı ve yürümemi sağladı . Bir banka oturduktan sonra yanıma oturup

" Gerçekten iyi olduğuna emin misin ? "

Gözlerimiz buluşmuştu. Ben o siyahlığın derinliklerinde kaybolacakken o da korkmuş olacak ki cevap beklercesine gözlerimin içine bakıyordu . Sahi kaç saattir buradaydım , kaç saattir yürüyordum bilmiyorum .

" İstersen hastaneye götüreyim seni . Gerçekten berbat görünüyorsun."

Ukala . Ne var yani biraz ağladıysam o kadar da kötü görünüyor olamazdım. Tam lafımı koyacakken yine gözlerimiz buldu birbirini .

Bu üçüncü kez gözlerine bakmama rağmen her defasında beni o siyahlığa sürükleyen bişey vardı . Sanırım görüp görebileceğim siyahın en güzel tonuydu bu gözler . Beni düşüncelerimden ayıran telefon sesiyle tekrar denize bakmaya devam ettim .

" Efendim baba. Bir saate orada olurum. Şuan müsait değilim. Sonra görüşürüz. "

Yere eğdiğim başımı ilk kez kaldırdım ve o ifadesiz yüzünü gördüm . Telefonla konuşurken fazla umursamazdı.

" Kendine geldiysen benim gitmem gerek. "

Tekrar o ifadesiz bakışlarını benim üzerime dikti . Sorunun cevabını dileniyormuşcasına bana bakarken hiç düşünmeden atıldım .

" Ben iyiyim. Biraz daha yürürsem daha iyi olacağım. "

" Peki. Dikkat et. "

Son model arabasına binip hızla uzaklaşırken bende ayağa kalkıp yürümeye devam ettim. Canım yanıyordu . Kocaman bir çukurun içine düşmüştüm. Bağırsam beni bu acıdan çekip çıkaracak , beni sarıp sarmalayacak kimsem yoktu . Hava soğuktu ve benim üzerimdekiler fazla inceydi. Yağmur atıştırıyordu. Yağmurda delice gezmeye aşıkken şuan bunu yapamadığım için kendime kızıyordum. Eğer yataklara düşmek istemiyorsam daha hızlı yürümem gerekiyordu . Ama beynim bacaklarıma bu komutu vermiyordu . Kendimi o kadar çaresiz hissediyordum ki . Gözlerim dolmaya başladı. Bunu atlatıcaktım emindim ama zamanın esiri olmaktan korkuyordum.

* * * * * * * *

Kordonda yürümeye devam ediyordum . Ne kadar zamandır yürüyordum ya da bu kaçıncı attığım turdu bilmiyorum . Gözlerim yanıyordu . Ağlamak istiyordum . Eve gitmek istiyordum . Anneme sarılmak istiyordum . Fazla can yakıcıydı bugün yaşadıklarım . Kendimi aptal gibi hissediyordum . Çalan telefonumla kendime geldim .

Kuyruklu Yıldız  #Wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin