AİT OLDUĞUM YER

Yeni ev

Williams ' lar  bana yardım edenler. Evlerine getirdi. 2 li kapı şeklinde beyaz renkli kapıdan içeri girdim. Sol tarafımda bir piyono vardı. Beni solonda en köşeye l koltuğa oturttular. Etrafımda daire şeklinde oturup bana bakıp durdular tabi ki sormak istedikleri şeyler vardı . Anlamıştım ama ne yapacağımı anlamadan susarak oturdum. İlk konuşan Edward williams , babaları oldu. Adımı sordu ;
Bella Quen .
Kimsen yok mu annen...
Hayır yok.
Sanırım birşey anlatmak istemiyorsun.
Aslında bana yardım edebilirseniz.
Sözümü bitirmeden evin en küçük oğlu sözümü kesti. Tabi ki yardımcı oluruz.
Neye ihtiyacın var söyle. Dedi.
Babama tek sözüm bu oldu babama
Hepsi meraklı gözlerini tamamen bana çevirdiler
Thomas williams en küçük oğlan esmer yeşil gözlü uzun boylu biri. Yakışıklı ve evin bekarı.
Simon williams en büyük oğlan evli eşi july . Evin tatlı kızı ismi bella. O da bekar. Beni sevmediği eve girmeden anladığım kişi ise stefan benden pek hoşlanmadı sanırım.
Bu kadar incelemeden sonra anlatmaya başladım. 9 yaşındaydım daha dünyayı öğrenmeye başlayan küçük bir çocuktum. Üvey babam michael ve Annemle iki odalı küçük bir evde yaşıyorduk. Üvey babamla evleneli iki ay olmuştu ki bir kaza oldu. Annemin öldüğünü söylediler. Babamında bulunamadığını. Yapayalnız kaldım. O yaşta ki çocuk ne çalışabilir di ne de
O zaman dan beri tek merak ettiğim babam oldu. Onu bulursam tutunacak bir şeyim olurdu. Ama tüm hayatımın yalan olduğunu yangından önceki gün öğrendim. Annemin günlüğünü okuduğumda annemin ölmediğini beni bırakıp gittiğini öğrendim. Babamı bulmak içinde tek yazdığı John brown onu bulmamı istiyordu. Bu kadar
Edward: günlük nerde
Evdeydi yandı.
Tamam sen merak etme ben bulmaya çalışıcam o adamı. Sen bizimle kal. Senin için sorun yoksa.
Sizi rahatsız etmek istemem. Teşekkür ederim her şey için ama...
Kalıyorsun.
Peki demekten başka bir şey demedim. Zaten kalacak bir yerimde yoktu.
Elena beni yukarı çıkardı. Evleri çok büyüktü ve üst katında belkide on tane oda vardı. Beni merdivenden çıkınca hemen yandaki odaya beni yerleştirdi.
Elena aramızda olmandan mutluyum. Kaç zamandır yalnızdım . Bu arada stefan a sen bakma o öyledir. Merak etme alışırsın dedi.
Önemli değil. Zaten çok kalmayacağım.
Bence artık bizimlesin ben öyle hissediyorum.
****
Yatağa uzandım. Daha dün babamı bulmak için ipucu ararken şimdi ise kalmak için bir yer arıyorum. Bu insanları daha çok rahatsız edemezdim. Hem beni öğrenince kovucaklardır. Ben insanlardan farklıyım. Onlardan farklı. Eğer bunu öğrenirlerse işte o zaman ...
O kadar düşünceler içinde nasıl uyudum bilmiyorum . Uyandığımda saat 9 du. Bella kapıyı çalıyordu.
Gelebilirmiyim?
Gel, lütfen.
Günaydın nasılsın?
Günaydın iyiyim.
Kahvaltın hazır. Hadi aşşağı gel.
Kahvaltın mı siz?
Biz kahvaltı yapmıyoruz. Ama senin ki hazır.
Peki iniyorum hemen.
Kalkıp kendime gelmeye çalıştım. Her sabah ne kadar çok uyusamda hep aynı oluyor. Hazırlanıp aşşağı indim.
Günaydın thomas
Günaydın elena.
Nasılsın iyi uyuyabildin mi?
Evet.
Hadi sen mutfağa geç kahvaltın hazır.
Mutfağa geçtim. Her çeşit vardı. Bunlar benim için miydi. Yüzümden incd bir gülümsemeyle kahvaltımı yaptım. Elena mutfağa geldi.
Teşşekür ederim.
Gerek yok hem bayadır hazırlamıyordum. Bak sana ne dicem. Bugün alışverişe gidip sana bir şeyler alalım. İtiraz yok benim hediyem.
Ama...
Hayır itiraz yok dedim.
Peki gideriz.
İşte bu hadi çıkalım.
Şimdi mi?
Çok sıkıldım. İyi ki geldin. Sayende arkadaşımla alışverişe çıkıcam.
İlk miş gibi konuştun bella.
Çünkü ilk .
İlk mi ciddi misin?
Evet . Hemen geliyorum.
Onu beklemek için salona geçtim. Thomas oradaydı. Benimle konuşmak istedi. Bende karşı gelmedim.
Seninle ilgili ilginç şeyler olucakmış gibi hissediyorum.
Belki de vardır.
Yani var.
Belki dedim.
Boşuna belki yi kullanmazdın.
Sanki beni uzun zamandır tanıyorsun?
Belki de öyledir.
Açık konuşur musun? Ne demek belki.
Önce sen anlat . Ben de anlatayım.
Bella; thomas bırak onu.
Bir şey yok ki onu merak ediyorum.
Tamam thomas. Hadi elena çıkalım.
Ben de görüşürüz thomas.
Alışveriş boyunca düşündüğüm  şey gerçekten benle ilgili bir şey biliyormuydu? Yada sadece şaka mıydı? Benim sakladığım şey ölücek olmam...