Denizden:
Engin ben 3 yıl önce evden kaçtım. Şu anda sadece annem ile konuşuyorum zaten. Bunun nedeni daha yeni bizim okulda okuduğunu öğrendiğim Mert.
-Hani şu her pisligin içinde olan çocuk...
Evet ta kendisi. Halam... Halam onunla beni evlendirmeye kalktı,hem de zorla. Buradan sonra gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Gerçi bu anlattıklarımı Engin'e niye anlatıyordum, ondan gerçekten hoşlanıyor muydum bilmiyorum ama onun kollarının arasında kendimi güvende hissediyordum. Bana guven veriyordu.
-Niye evlendirmek istedi? Diye sorarken bir yandan da bana sarılıp sırtımı okşuyordu. Bu durum benim iyi olmamı sağlıyordu.
Çünkü halam ın şirketi ve Mert'in babasının şirketi ile birleşecekti. O zamanlar Mert beni seviyormus sanırım. Şart koymuş babası da. Çok saçma öyle değil mi? Halam da bunu hemen kabul etmiş paragöz işte ne yaparsın?
-Bunun için seni kullanmaları çok saçma canım benim. İyiki kaçmış sin o evden. Yoksa seninle tanisamayacaktim bile... diyerek yanağima bit öpücük kondurdu.
Engin... şey sen beni hiç bırakmazsın değil mi?
-O nasıl söz ben sensiz yapamam ki. Hem bunları düşünme bile öyle birşey olmayacak...
Bu sözler Aklımda ki kötü düşünceleri bir kenara fırlatıp yerine güzel düşünceleri bıraktı... Sanki halam ın bana mesaj attığını bile unutmuş hale gelmiştim. Kendime cekiduzen vererek tekrar anlatmaya koyuldum."Halam mesaj atmış. Yarın buraya geleceklerini ve sadece bunu bilip havaalanına gelmem gerektiğini yazmış. Ne icin gelecekleri yok yani yazmamış.
-Tamam canım yarın beraber gideriz. Peki bu arada Mert bizim Okulda ysa sana bela olmuyor mu?
Olmuyor. Çünkü ben kaçtığımda burada onunla konuştuk. Yaptığının yanlış olduğunu anlamış. Benden Özür diledi başka da hiç konusmadik.
-Anladım tatlım.(ya bu tatlım kelimesi bir insana bu kadar mı çok yakışır ya)...
Benim eve gitmem gerek. Masayı toparlayalim ondan sonra giderim,dedim gülerek.
Ya sen benim canımsın diyerek arkadan belime sarılarak kulağıma fisiltiyla soyledi:SENİ ÇOK SEVİYORUM *-* Tabi ben utancimdan kıpkırmızı olmuştum. (#utananifadesimgesi)
*******
Evet artık evden çıkmıştık. O anda telefonum aklıma gelmişti. Arayan Cansu idi. Hem de 25 kere aramış ti. Aslında Cansu çok iyi bir arkadasti. Ben bugünlerde onun değerini çok iyi anlamıstim. 1 mesaj da vardı. O da annemden gelmişti. Annem "yanına Engin'i de al gel" yazmıştı. Tamam ama annem nereden biliyordu Engin'i?? Bu konuyu Engin'e anlatmadin önce Cansu'yu aradım. Anlattigimda nerde olduğumuzu sordu söyleyince telefonu kapattım. Biz Evimin yanındaki caybahcesine gitmeye karar verdim ve oraya oturduk. Cansu da geldiğine göre anlatmaya hazırdım. Ve çabucak anlattım. İkiside dusunceliydi.
Hadi havaalanına gidelim dedi. Bir anda Engin'in bakışları çok farklı görünüyordu. Sanki birsey oldu da sinirlenmişti. Ama ne oldu? Bizi beklemeden arabaya geçti. Biz biner binmez gaza bastı sanki kötü şeyler olacakmış gibi bir his vardı içimde. O arada Engin bir arabayi solladı ve ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım. Engiiiiiiiiinnnnn! Dikkat et, arabaaaa!!
******
DENİZDEN:
Uyandigimda Nerede olduğumu bilmiyordum. Gözlerimi açtığımda yanımda olmasını istediğim tek kişi vardı o da ENGİN... Ama yoktu. Onun yerine ağlayan birkaç kişi vardı. Bilincim yerine geldiğinde ağlayan ların annem,babam ve kaşının yanında yara bandı olan Cansu... Tamam ama Engin neredeydi? Ne kadar konuşmak istesem de sanki dudaklarımın kuvvetli bir yapıştırıcıyla yapistirilmis gibi açılmıyor du. Güçlükle ENGİN dedim. Annemler yanıma gelip durumumu soruyorlar dı. Ben kolumdaki aletleri bir çırpıda fırlatıp attım o zaman ne kolumdaki acıyı ne de arkamdaki sesleri umursuyordum. Benim için sadece ENGİN gerekti şimdi... Koridorun başındaki görevli ye Engin'in odasını sordum. Oraya gittiğimde yüzü gözü dağılmış bir Engin gördüğümde hemen yanına gidip elini tuttum yaralarını nazikçe öptüm. O sırada annemlerde arkamdan gelmişti. Ama burada bu odada o en son duymak istediğim ses yankilaniyordu. Makine sesi dıt dıt dıt... Bu ses gerçekten insana fenalık geçirtebilirdi. Doktooooorrr! Diyerek hem bağırıyordum hem ağlıyordum. Şu an ensemde çok kötü bir ağrı başlamıştı ama ben düşünecek halde değilim çünkü Engin...Savaş veriyor içerde. Benim ona destek olmam gerek diyerek kendimi susturdum ve sadece dudaklarımdan belli belirsiz şu laflar yükseliyordu; ALLAHIM NOLUR ONA BİRSEY OLMASIN. ONA YARDIMCI OL ALLAHIM. YOKSA BEN NE YAPARIM?
Bölüm sonu...
Arkadaşlar bayaa bir aradan sonra geldim,biliyorum geç oldu ama gerçekten derslerim yüzünden... Bu bölüm de artık heyecanlı geçecek diğer bölümler bu birkaç bölümde geçiş gibi birsey oldu. Artık olaylar başlayacak. Okuyan herkese teşekkür ederim. Lütfen oy verirmisiniz? Bu benim için gerçekten çok önemli iyi geceler.. iyi okumalar 😍😘❤
Medya nasıl bu arada bölümdeki bir hareketin fotosunu atıyorum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz'in Engin'i
Novela Juvenilİki masum insanın hayat hikayesi... Keyifli okumalarr ❤