Alarm ın sesi evi inletiyordu. Sürüne sürüne banyonun kapısını açtım. Bu saatte uyanmamda emeği geçen tüm herkese sövdükten sonra kendimi soğuk suyun altına attım. Biraz kendime geldikten sonra bornoza sarılıp ne giysem diye dusunmeye basladım. Sonunda siyah diz kapağının cok az ustunde bir elbise ve mavi converse lerimi giydim. Hafif saru Saçlarımı da kurutup uçlarına hafif bir dalga verdim. Boynuma da mavi bir şal doladiktan sonra siyah deri ceketimi giyip evden cıktım. Evde kahvaltı yapmayı sevmiyordum. Cünkü annem ve babamin hic bitmeyen kavgalari boğazımda erik yutmuşum hissi veriyo ve bende iştah kalmiyordu. Bom bos yolda yagmurun yere degerken cikardigi ses haricindr hic bir ses yoktu. Yagmurun sesi huzur veriyordu. Beni bir tek yagmur kendime getirebiliyordu. Saclarimin islanmasina izin vererek yavas yavas kaldirimda yurumeye devam ettim. Buyuk caddenin kösesinde ki sevimli mi sevimli kahvalti salonuna girip siparis verdim. Kahvaltımı yaptiktan sonra hesabi ödemek icin kasaya yöneldim. Elimi cantama goturdugumde cuzdanimin yerinde olmadigini fark ederek urkek bakislarimla kasada ki adama baktim. Durumu aciklasam inanmicakti biliyorum. Sessizce bir adama bir cantama bakmaya devam ettim. Sessizligi carpık igrenc bir gulumseyle arkadan gelen adam bozdu. " paran yoksa baska yollarla da odeyebilirsin hesabi guzelim" diyen adama gözlerim açık bakakaldım. Eliyle arka tarafta olan bir odayi gosteriyor ve igrenc sari dişlerini gostererek guluyordu. Ön kesici dislerinin yaninda parlayan altin kaplama bir dis duruyordu. Terden saclari alnina yapisan adam bir cevap bekliyordu. Parmaklarini kıtlatıp ellerini birbirine ovusturduktan sonra " hadi guzelim burda tum gun seni bekleyemeyiz " diye uyardi. " be-ben parami e-ev-de u-unutmusum " diye kekelemeye basladim. Korkudan tirnaklarimi yiyo ve bir kurtulus aramaya calisiyodum. Adam verdigim cevaptan pek memnun kalmamis ki üstüme yuruyerek bir çırpıda kolumdan tutup beni kendine çekti. Tam çığlık atıcaktım ki adam diğer eliyle ağzımı kapatti ve beni odaya sürüklemeye basladi. "İlyas abi bura bende sen keyfine bak " diyen adamin sesiyle gözümden bir damla yaş adamin kıvırcık tuylu ellerine düştü. Biraz daha arkaya yurudukten sonra beni bir kapinin onunde durdurdu kapiyi acti ve hizla odaya itti. Diz kapağimda tanıdık bir sicaklik hissettim. Babam da beni her vurdugunda bu sicaklik her yerimi kaplardi. Adam sessizce kapiyi kapatti ve kilitledi. Kacicak yerim kalmamisti sanirim. Elinin tersiyle alnindaki teri sildi adam. Yururken gobegi de kendinden bagimsiz hareket ediyodu. Bu adam egildiginde ayagini gorebiliyo muydu acaba. Adam ustume gelmeye devam etti. Tum vucudum titriyodu. Bagirsam kimse duymicakti sesimi. Bu sadece adami daha da kizdiricakti. Boynumu iki eliyle kavradi ve beni ayagi kaldirdi. Dudağıma iğrenç sulu bir öpucuk biraktiktan sonra kapiya yoneldi kilidi acti." Bu korku sana yeter küçüğüm bi daha boyle bi hata yapma" diyip göbeği önde kendi arkada yuruyup odadan cikti.
