Kapının çalan o uğursuz sesiyle birlikte gözlerimi açtım.Her zamanki gibi güne "Lanet olsun"diyerek başladım.Kapının ısrarla çalınması sonucu istemesem de yataktan kalktım.Söylenerek aşağıya inip kapıyı açmamla küçüklük arkadaşım Mina boynuma atladı.Atlamasını beklemediğim için ikimizde yere düştük.O hala beni sulu sulu öperken ben nefes almakta zorlanıyordum.En son üstümden kalkıp "Nasılsın kuzum ay ben İzmir'deyken çok daha güzel olmuşsun biraz kilo mu aldın "deyip konuştu.Ben de ona gözlerimi devirdim ve "İyiyim Mina da sabah sabah bu ne enerji bi de bugün okulun ilk günü "dedim ve sonra dediğim şeyle okula geç kalacağımı hatırladım ve banyoya doğru giderken Mina ' ya " Sen burda bekle ben üstümü değiştirip geliyorum"dedim .Cümlemi bitirdiğimde dolabımın önüne gelmiştim.O arada arkamdan gelen Mina dolabi benden önce açtı ve"Ayyy kızım bunlar ne böyle dolabındaki tek renk siyah valla içim kalktı ben aşağıdayım sen de giyinip gel" dedi ve odadan çıktı.Ben de siyahlar içindeki dolabıma bakıp siyah dar bir pantolon siyah uzun kollu hafif göbeği açık bir kazak ve siyah botlarımı giydim.Uzun olan saçlarımı da açık bırakıp aşağıya indim.Mina beni görünce dışarı çıktı.Ben de alışkanlığım sebebiyle kapıyı iki kere kilitledim.Mina yla birlikte hem sohbet edip hem de okula doğru yürüdük daha doğrusu o konuştu ben de her zamanki gibi sustum en sonunda "Ne konuştum be ohaa okula bile gelmişiz"dedi.Onun bu haline karşılık ben sadece adlarımızın yazılı olduğu listelere baktım.Ah hadi ama Mina yla farklı sınıflardaydık.Olsun artık bizde tenefüslerde beraber takılırdık birbirimize iyi dersler dileyerek sınırlarımıza dağıldık.Sınıfa girdiğimde tek tük kişiler vardı.
Her zamanki gibi en arka sıraya oturdum ve kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.İşte tam o sırada sınıfa beş kişilik bir erkek grubu anırarak girdi.Ey Allah ım sen bize akıl verirken bunlar kafasına şemsiye mi tutmuştu?Ben bunları düşünürken çalan zille sınıf yavaş yavaş doldu.Yaklaşık beş dakika sonra hoca sınıfa girdi ve "Günaydın"dedi bizde robotlaşmış bir şekilde"Sağol"deyip yerimize oturduk.Hoca sınıf defterini imzaladıktan sonra sınıfa göz gezdirdi ve "Evet gençler sınıfa yeni gelen var mı"dedi.Sınıfta gözlerimi gezdirdim.Ah hadi ama tek yeni gelen ben olamazdım değil mi?Off off istemeden elimi kaldırdım o arada hoca bana döndü ve "Evet tatlım hoşgeldin biraz kendinden bahsette biraz senin hakkında bilgi sahibi olalım"dedi.Allah im bu samimiyet de neyin nesi sabır dileyerek konuşmaya başladım."Adım Gece Özsoy Doğa Koleji nden geldim "dedim ve yerime oturdum.Hoca bana gülümsedi.Sonra da"Umarım yakında bu okuluna alışırsın"dedi ben de zoraki bir gülümsemeyle kafamı sıraya koydum.
Ne kadar süre öyle durup uyuduğumu bilmiyordum ama saçlarıma dokunan elle kendime geldim.Hemen sinirle kafamı kaldırdım ve "Sen ne yaptığını sanıyorsun?Sen kimsin be "dedim. O ise gülüyordu neden güldüğünü tahmin edebiliyordum çünkü sinirlenince utanınca ağlayınca veya çok gülünce yanaklarim kıpkırmızı oluyordu."Ooo maviş ateşin yanaklarına vuruyor ama böyle de fazlasıyla çekicisin"dedi.Dediği şeyle birlikte hemen onu panoya yaslayıp çenesini tuttum"Bir daha bana bulaşırsan seni mahvederim"dedim o ise çenesini elimden kurtardı,kulağıma yaklaştı ve "Kaan bu ismi unutma maviş çünkü seninle yine karşılayacağız ve sen beni rezil etmenin karşılığını alacaksın"dedi ve omzuma çarparak sınıftan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Karanlığı
Teen FictionHayatta kendisinden başkasına güvenmeyen , kimsesiz , karanlık bir kız ve sevgiye inanmayan , kimsesiz ve karanlık bir erkek.Hiç ummadıkları zaman karşılaşıp birbirlerini karanlıktan aydınlığa götürüp birbirlerinin her şeyi olup sonsuza kadar öyle k...
