Montumu kapıp, ayakkabılarımı ayağıma bir çaba içinde geçirip, o herif beni görmeden dışarı attım kendimi. Kapıyı açtığımda yüzüme düşen yağmur damlalarıyla gözümden akan yaş birbirine karışırken koşabildiğim kadar hızlı koştum. Hava soğuk olduğu için mi, ağladığım için mi bilmiyorum ama ciğerlerim yanıyordu. Ciğerlerime aldırmadan koşmaya devam ettim. Bir süre sonra nefes alamayacak hale geldiğimi fark edip bir bank bulup oturdum. Yağmur da yağmıyordu artık. Saatime baktım. Gece 01.37 idi. Saate aldırış etmeden kalp atışlarım düzene girinceye kadar oturdum. Oturduğum o sürede kafamdan olanları geçirip duruyordum. Babam dediğim bu adamdan nefret ediyorum. Nasıl bir insan çok severek evlendiği kadına el kaldırır ? Hem de defalarca...
Zavallı annem benim. Ah, melek kalpli annem benim. Bazen bu adama nasıl katlandığını anlamıyorum. Biliyorum, çok zor bir durumda. Ama ne ablama ne de bana ne olursa olsun kötüyüm demez. Hep güçlü gösterir bize kendini. Ama öyle değil, bilirim. Bu yüzden küçüklüğümden beri babamdan nefret ettim...
Allahım, lütfen bana yardım et. Bu yaşadıklarımın hepsini unuttur, lütfen...