Yalancılık,insanlar arasında çok normalleşen bir faaliyet haline gelmişken,bu yalancı insanlar arasından dürüst olan insanı araman samanlıkta iğne bulma olasılığından bile düşük durumda ve sen hala bir umut içerisinde,hayatındaki iyiliklerin kötülükten daha güçlü geleceğine inanıyorsun.Zayıf noktalarının hepsi dürüstlük ve yalancılık arasında sıkışıp kalmış bir şekilde can çekişiyor.Herkes birilerinin onları karşılıksız şekilde ölesiye seveceğine inanıyor ve bunu kendine yakıştırıyor hayali ve haklı bir şekilde kendince.Kötü alışkanlıklarımızın sanki utanılması gereken hareketlermiş gibi saklamasına fakat dedikodu ve yalancılığın asla uyarılmasına sebep olmayan bir sistemin içinde kendimizi dürüst ve iyi insanlar olarak tanımlamamız,bizim yaşantımızın zaten doğduğumuz günden itibaren bir yalan üzerine kurulu olduğunun kanıtıdır.Başkalarının mutsuzluklarına gülmelerimiz ve ayrıyeten başkalarının acizlikleri ile eğlenmelerimiz,aslında bizim ne kadar aciz varlıklar olduğumu kanıtlarcasına bağırıyor yüzlerimize....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen
RandomNe zaman merakın ve dürüstlüğün nefsinden daha üstün gelecek,o vakit sen,gerçek sen olacaksın...