1. Bölüm

262 12 7
                                    

Nazlının ağzından:
Yarım saattir selini uyandırmaya çalışıyorum. Bütün yollara baş vurdum. Hatta hesaplamalarıma göre hiç nefes almadan 3 dakika uyudu.
Aynı ikizi işte n'olcak!!! ;))
Ama sanırım tüm bu uğraşlara deydi. Yavaş yavaş uyanıyor. Bir gözüyle saate bakıp tekrar uykuya daldı. E yani saatin 06:00 olduğunu görünce kalbi dayanamamıştır. Çünkü benim tanıdığım selin bu saatte hayatta uyanmaz.
Nazlı: selin! Kızım öldün mü? Kalksana. Huuuuğğ!!!

Selinin ağzından:
Nazlının bağrışlarıyla uyandım.
Selin: öf ne var Nazlı ya!
Nazlı: seni uyandırmak için denemesinin yol kalmadı. Ayı mısın insan mısın belli değil. Kış uykusuna mı yattım kızım kalksana!
Selin: biz buna kış uykusu değil güzellik uykusu diyoruz nazlıcım. Ayrıca benim bu saatte uyanmamam lazım. Göz altlarım morarır, cildim kırışır. Sonra bi de bakmışsın hoop 60 yaşına gelmişim. Şu gencecik halimle yaşlı mı gözükeyim he Nazlı :(

Nazlının ağzından
Evet bir yarım saatte hanımefendinin cildinin kırışıklığını dinledim. Ama artık transa geçmem lazımdı.
Nazlı: oha selin! Ne 60'ı ayrıca sen çoook güzelsin ikizimmmm!
Selin: ay gerçekten mi yerim ben seni dur öpücem!
Nazlı: yılışma selin! Hadi annem bekliyo kahvaltıya.
Selin Yılmaz'ı yatağından kaldırmak için gereken şeyler;
1- iltifat
2- yine iltifat

Güneş'in ağzından:
Kızlar uzun süre gelmeyince yukarı çıktım. Selin de o sırada aşağı iniyordu.
Güneş: vaaaay uyuyan güzel kalkmış!
Selin: evet annecim arıza prens gelip beni uyandırdı.
Güneş: kahvaltı hazır hadi hemen aşağı.
*****
Peri: öf hadi kök saldım burda!
Selin: oooo Güneş sultan yine döktürmüşsünüz.
Güneş: selin her zaman yaptığım kahvaltı işte :)
Selin: yok sana bir kaç gündür bi şeyler olmuş daha bi mutlusun.

Nazlının ağzından:
İlk defa bu konuda seline hak verdim. Annemin bizden bir şeyler sakladığı çok belliydi. Benim söylememe gerek kalmadan annem konuşmaya başladı.
Güneş: kızlar benim size bir şey söylemem gerekiyor.

Selinin ağzından:
Bir anda sessizlik oldu. Bu sessizliği ilk ben bozdum.
Selin: annen konuşsana.
Annem derin bir nefes aldı.
Güneş: kızlar İstanbul'a gidiyoruz.
Tüm gözler nazlının üstündeydi. Veee bomba patladı!!!
Nazlı: ne demek istanbul'a gidiyoruz? İzmir'e n'olcak?!
Güneş: Nazlı bi sakin olur musun?
Şu anda Nazlı ve annem tartışıyordu. Benim hiç umrumda değildi. Ben İstanbul'u, mağazaları ve oradaki yeni evimizi düşünüyordum. Bu düşüncelerden sıyrılmama sebep olan cümle şaşkınlığımı kat ve kat arttırmıştı.
Güneş: kızlar ben nişanlandım!

Saklı MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin