Sarılsak Geçer Mi ?

-AHMETİN AĞZINDAN-
Bugün herşey mükemmeldi. Güzel gülüşlümün o güzel huzurlu gözlerine bakarak herşeyi anlattım. Artık güzel rahat bir uyku çekebilirim.
Sabah uyandığımda hemen hazırlanıp yola koyuldum. Arabaya bindiğimde gözüme birşey çarptı. Esila bilekliğini düşürmüştü. Çok zarif ve güzel bi bileklikti. Okula geldiğimde Esila Berkay ve Aleynayı gördüm. Aleyna çığlık atıp Esilaya sarılmıştı. Çok büyük ihtimalle Esila herşeyi anlatmıştı. Yanlarına gittim. Okulda pek kişi olmadığından Esilaya arkasından sarıldım "günaydın" diyip saçlarından öptüm. Esila korkmuştu sıçradı ve küçük bir çığlık attı. Sonra bana dönüp " Çok korkuttun beni" dedi. Bende " Sarılsak Geçer Mi ?" diye sordum Esila olumlu anlamda kafa sallayıp bana sarıldı. Aleyna ve Berkay sarılmış bizi izliyorlardı. Sonra Aleyna Berkaya " Sen hiç böyle romantiklik yapma zaten " diyip itti. Berkayda Aleynaya " Yeri ve zamanı değil hayatım " diye cevap verdi. Aleyna Berkaya trip atıyordu tam birşey diyecekken Berkay Aleynayı öptü. Esilayla birbirimize baktık ikimizde şaşırmıştık. Aleyna ise utanmıştı. Arkadaşlar okula gelince Esilanın yanından ayrıldım. Zil çaldı derse girdik. Bedenim dersteydi ama aklım Esiladaydı. "Çok seviyorum bee" dedim kendi kendime. Sonra deftere resim çizmeye başladım. Esilayı çizmeye çalıştım ve başarılı olmuştu. Bir kaç ders boyunca resim çizip bir şeyler karaladım. En son derste bitince dışarı çıktım. Kaan yanıma gelip " Ahmet dün Esilayla nereye gittiniz ?" diye sordu. " öyle biraz konuşmak için sahile gittik" diye cevap verdim. Kaanda bana " hadi ama dostum biliyorum Esilayı seviyorsun aranıza girmiycem onunla işim bitti artık senin olabilir beni bilirsin kısa ilişkilerin adamıyım zaten Esila bana göre bir kız değil yanımda sönük kalıyor " dedi. Bende " Esila hakkında doğru konuş !" diye çıkıştım. Kaanın bu söyledikleri sinirimi bozmuştu. Kaanda " Ovv çok sertsin adamım tamam tamam Esilayla mutluluklar ben sevgilimle buluşmaya gidiyim bilirsin bu konularda çok hızlıyım." dedi ve göz kırpıp yanımdan ayrıldı. Kaan saçma ve dengesiz biridir. Madem Kaan öğrendi birtek Bilge ve Ata kaldı diye düşünüp yanlarına gittim. Boş bir sınıfta Ata Bilgeye belinden sarılmış öpüyordu. Yalandan öksürerek içeri girdim ve oturdum. Bilge " Hoşgeldin canım" diyip bana sarıldı. Ata yanıma oturup " Kaanla ne konuştunuz kanka " diye sordu. Çocuk daha selam demeden olaya atladı. Kaanla ve Esilayla olan biteni anlattım. Bilge " bu Esila kendini çok aştı bu ne ya dün bir bugün iki maşallah " diye çıkıştı. Bende " birbirimizi gerçekten seviyoruz Bilge" dedim. Ata lafa atlayıp " bence Esila iyi bir kız ilişkinizde sıkıntı olacak bir durum yok İnşallah daha mutlu olursunuz" diye resmi bir konuşma yaptı. Biraz daha yanlarında kalıp olayı hallettikten sonra yanlarından ayrıldım. Bahçede Esilayı gördüm. Yanına gidip olanları anlattım. Aslında bunlara sevinmişti artık saklanacak bir durum yoktu. Arabaya binip sahile gittik. Kayalara oturup denizi seyrediyorduk. Esilanın üşüdüğünü farkettim hırkamı ona verdim. İçinde kaybolmuş gibiydi. Onu kolumun altına alıp cebimden bilekliği çıkardım. "Bu sanırım senin arabada buldum" diyip Esilaya uzattım. Esila bilekliğe bakıp " bu benim bilekliğim değil" dedi.
İşte şimdi mahvolmuştum. Bu sanırım eski sevgilim Tuğçenin bilekliğiydi. Esila gözlerimin içine bakıyordu bense öyle kalakalmıştım..