"Good night. Sweet dreams."

30 4 2
                                    

'Son bir hafta kala hangi salak okula gider?' Diye düşünüp saate baktım. 18.41? Nasıl yani, akşama kadar uyudum mu?

Yataktan kalkmamla birlikte başıma bir ağrı saplanması bir olmuştu. Elimle yüzümü kapatarak banyoya girdim ve ılık suyla duş aldım. Bu öylesine iyi hissettirmişti ki...


Duştan sonra üstüme pijamalarımı geçirdim ve mutfağa geçip birşeyler atıştırdım. Biliyorum, saat çok geç ama yapacak birşey yok, uykum ne zaman isterse o zaman kaçıyor.

Evde hiç ses yoktu, bu da babamın hala hastaneden dönmediğini gösteriyordu.


Kapı zili çalınca içimden lanet okudum. Bir insan bu kadar şanssız olabilir mi?


Kapıyı açtığımda kendimi boğmak istedim. Beni pijamalarımla yanlız bırakamaz mısın Austin?


Elim ayağım birbirine dolaşmıştı ki bu gayet mormaldi.


Elinde birkaç CD ile içeri benden izinsiz, tekrar ediyorum; benden izinsiz olarak girdi. Bu çocuk benim sınanmam için dünyaya gönderilmişti.


"Selam!" Dedi gülümseme ve kahkaha karışımı değişik bir tarzla. Bu çocuk cidden tuhaftı.

"Selam, da... bilemedim ki şimdi" dediğimde anlamsız anlamsız yüzüme baktı.


"O ne demek?"


Şu an yüz ifadesini öpmek istiyordum.


"Yani şu demek; evimden bıçakla mı kovsam, yoksa taramalı tüfekle mi kovalasam bilemedim. Sen hiç bir kızın evine nasıl girilir öğrenmedin mi?" Sesim sitem edici çıkmıştı. Ayrıca ciddi anlamda itici olmaya başlamıştım. Buna bir son vermeyi de düşünmüyordum.


"Hadi ama çok eğlenceli olacak." Dedi elindekileri göstererek. Tamam, eğlenceli olacağını kabul ediyordum ama babam gelirse hiç de öyle olmayacaktı. Bilirsiniz, sahiplenici bir babam var ve erkeklerle sıkı fıkı olmamdan pek hoşlanmıyor.


"Austin, " dedim arkasından salona girerken. "Bence sinemaya gitmeliyiz" diye teklifte bulundum. Sevmişe benziyordu.


" Ah, aslında olur. Kaç zamandır sinemaya gitmiyordum. "


Yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldığını hissedebiliyordum. Onun da bu sırada dudakları iki yana kıvrıldı.


"Ben giyinip geliyorum." Dedim ve odama yöneldim. Çiçek desenli beyaz elbisemle sarı babetlerimi kombin ederek saçlarımı hızlı bir şekilde topladım. Hafif makyajla işimi bitirmiştim.


Salona doğru ilerlediğimde oturduğu koltuktan ayağa kalktı ve yanıma geldi.


"Gidebiliriz." dedim samimi bir şekilde gülümsedikten sonra.


Telefonumu aldım ve koluna girdim. Koluna girdiğimde yüz ifadesi sapık bir hal aldı. Ama bu hali ile çok tatlıydı.


İkimiz de evden uzaklaştık ve hızlı bir şekilde arabaya bindik.


Ben de bu sırada babama mesaj yolladım.


Kime: Babam
Mesaj: Babacığım ben arkadaşlarımla sinemaya gidiyorum.xx


Biliyorum babacığım, erkeklerle takılmama kızıyorsun , ayrıca yalan söylememden de nefret ediyorsun. Ama şu an inan bana mecburum.


Babamdan cevap gelmeyince telefonumu sessize aldım. Austin bu sırada arabayı AVM'nin önüne park etti ve beraber indik. Hızla AVM ye ilerledik. Neden hızlı olduğunu soracak olursanız; yaklaşık bir yıldır AVM'ye gitmemiştim. Ve sanki AVM kaçıyormuş gibi koşuyordum. İnanın bana, hayatımda hiçbirşeyi alışveriş anıma değişmem.


*******


"Ah, gerçekten çok güzeldi. Biliyor musun yaklaşık bir yıldır AVM'ye uğramamıştım. Bu iyi oldu."


Sevimli bir şekilde gülümsedikten sonra arabanın önünde durdu.


"Daha sık uğrarız o zaman."


Kapıyı açtı ve büyük bir hızla bindi. Ben de bindikten sonda gaza bastı.


"Tam olarak 18 yaşında mısın? " diye sordum.


" Hayır. Neden sordun ki?"


"Hiç. Daha 18'e girmeden araba kullanman tuhaf." Dediğimde kıkırdadı. Ve sadece kafasını sallamakla yetindi.


"Evime kadar bıraktığın için teşekkür ederim." dedim ve el sallayarak eve koştum.  İçeri girdiğimde babam kaşlarını çatmış ama sevimli bir şekilde beni karşıladı.


"Saat kaç haberin var mı küçük hanım? " dediğinde dudak büzerek saatime baktım.  Evet bayağı geç olmuştu: 23.09.


" Biliyorum babacığım, ama napalım, biliyorsun ki biz kızlar alışveriş yapmayı çok severiz."


Özür dilerim Austin... seni kız yerine koymak istemezdim.


" Bir daha olmaz umarım.. Hem... elinde poşetler yok. Bu nasıl bir alışveriş? " dediğinde yanağına küçük bir öpücük kondurdum ve konuyu dağıtmak için birşeyler düşünmeye başladım.

"Babacığım, bu sadece göz ile olan alışveriş. Biz kızlar böyle yaparız. İlk gözle sonra ise nakit olarak alışverişimizi tamamlarız." Dedim. Beynim, çak bir beşlik. Ben gerçekten çok zekiyim. Bu konuda asla mütevazı olamam.


Konuyu burada kapatmayı başardım ve koşar adımlarla odama geçtim.


Sinemaya gitmeden önce üstümden çıkardığım pijamalarımı tekrar giydim ve üzerimdeki hafif ter kokusuna aldırmadan mutfağa geçtim. Austin ne yazık ki odunluk edip yemek ısmarlamamıştı ve şu an açlıktan ölebilirdim.


Yatak odasından gelen sesler babamın da uyuduğunu gösteriyordu. Yani rahatlıkla öküzlük yapabilirdim.


Dolaptan sandviç ve meyve suyu çıkartıp birşeyler atıştırdım. Açlığım henüz kendini bastırmıştı.


Ortalığı toparlayıp odama geçtim. Yatağa kendimi büyük bir hızla attım ve sehpanın üstüne koyduğum telefonu elime aldım.


Austin'e numaramı henüz vermemiştim. Bu yüzden ona iyi geceler mesajı atamazdım.


Ben de en yakın arkadaşım July'e mesaj atmaya karar verdim.


Kime: July
Mesaj: İyi geceler, tatlı rüyalar...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nightmare// AUSTIN MAHONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin