"Kai bileğimi bırakırmısın? a..acıyor"
Kai sıktığı yerin bembeyaz olan ciltte daha da beyazlık görünce tuttuğu bileğini bıraktı ve başını öne eğip odanın kapısını kapatarak çıktı.
İçini kaplayan bir pişmanlık duygusu vardı yada bir endişe hissediyordu.
<<<Kai'nin Ağzından>>>
Size de olur mu? Bilmiyorum ama sevdiğiniz insanların başına gelecekleri önceden hissetmek nasıl bir duygu diye sorsalar bana!
Engelliyemediğim birşey kaza veya kader Tanrı kaderimize ne yazdıysa.. Sakına bundan şikayetçi olduğumu sanmayın doğanın kanunu bu...
<<<Yazarın Anlatımı>>>
Kocaman evin sessizliği gün geçtikçe artıyordu.
Annesi Bayan Kim Yoora iki ay için Seoul dışına çıkmak zorunda kalmıştı.
Babası Bay Kim Kwan ise barları evi gibi bellemişti. Kai evde ki hizmetçileri sinirinden bir hafta izin vererek Kyungsoo'nun gitmesini izliyordu bir köşeden odadan çıktıktan sonra kapıyı kapatıp sessizce geri açtı. Ve odasının ordaki köşeden sessizce valizine hiç gelmiycekmiş gibi hazırlanışını izledi akan gözyaşlarının ve buğlanan gözlerinden görüşünün değiştiğini anladı ve kendini odasına zorla attı ve kapısını kilitledi.
Kyungsoo hazırlıklarını bitirdikten sonra Kai'nin kapısını çaldı vedalaşmak için ama kapıyı açmamıştı Kai sadece 'git' diyebilmişti.
Kyungsoo valizini sürükleyerek evdeki asansöre yöneldi ve çağırma düğmesine bastı. Arada da Kai'nin odasına bakıyordu.
Asansör gelince kapısını açıp bindi ve '0'kata basarak aşağı inmeyi bekledi.
Aşağı indiğinde valizi sürükleyerek kapıyı açtı ve büyük evden çıkmak için büyük kapıya ilerledi.
Kapının yanına gelince arkasına baktı ve derin bir iç çekişinden sonra kapıyı açıp arabasına doğru ilerledi ve anahtarla bagajı açıp valizini yerleştirdi bagajı kapattıktan sonra şöför koltuğuna yerleşip arabayı çalıştırdı ve havalimanına sürmeye başladı.
Havalimanına varınca telefonu çaldı ve seyahatin iptal olduğunu haber verdiler Kyungsoo buna sinirlenmemişti ama asıl sinirlendiği bu durum iki gün öncesinden belli olması ve ona haber verilmemesiydi.
Kısa olan sinirle valizini sürükledi ve geri arabasına valizi de koyarak akşamın en yoğun olduğu saatte trafiğe kaldı.
Eli radroya ya gittiğinde haberleri açtı ve sunucunun haberlerini dinledi.
"Elimize geçen sıcak gelişmeye göre Seoul üzerinden kalkan 5:40 uçağından haber alınamıyor yetkililer düştüğünü tahmin ediyor gelişmeleri aktaracağız"
Kyungsoo o anda ani fren yaptı ve telefonunu eline aldı ama başladı lanetleri savurmaya...
Trafiğin ortasındaydı, ani fren yaptı, telefonunun şarjı bitti...
Direksiyonu bilek boğumları beyaz olana kadar sım sıkı sıktı.
<<<Ev>>>
Kai beyninden vurulmuşa döndü. Kyungsoo da o uçağa binmişti. Ya da evdekiler öyle sanıyordu.
Kai Kyungsoo'yu arayıp ulaşamayınca beynine çöken sıcaklıkla, kalbinin yerinden fırlıycakmış gibi atmasına ve akan gözyaşlarını tutamıyordu.
Aklına gelen başına gelmiş miydi? Bu düşünceyi bölen kapı sesi oldu.
Kai göz yaşlarıyla kapıya yöneldi ve kapının kulpunu aşağıya doğru indirdi.
Şimdi kızmayın tam nerde bitiriyorsun diye...
Yazım hatası varsa affedin bir sonraki bölümde görüşürüz...
Birde( kaisoo WhatsApp) fici istermisiniz? Yada istediğiniz çift var mı? Yoruma bekliyorum
