Chapter 7

252 28 1
                                    

Herkese merhaba!Hikayenin biteceğini söyledim biliyorum ama bunun hiç bir şekilde adil olmayacağının farkına vardım.Hikaye hakkında aklıma bir sürü fikir geldiğinde iç güdülerime karşı koymadım,başladım yazmaya!

İyi okumalar

''Bay Goldberg,okursanız sizi hayal kırıklığına uğratmayacağından eminim.''dedim elimdeki kağıtları sıkıca tutarak.Hızlıca yürüyen lanet olasıca edebiyat öğretmenime yetişemeyeceğim belliydi.

Bay Goldberg,beni başından savarcasına ''Editörlük pozisyonunu bir daha düşünmeyeceğiz.''dedi ellerini şakaklarına götürürek.''Kusura bakmayın.''Hızlıca yanımdan uzaklaştı.Öyle arkasında kalakalmıştım.Ofladıktan sonra elimdeki bir tomar kağıdı yere hızlıca fırlattım.

Okul koridorları boştu ki bu sadece öğle arasında olurdu.Çoğu öğrencinin evi okula yakındı.Bazen sadece birkaç çocukla boş okulda kalmak zorunda kalıyordum ki bu iğrençti.Yerde öylece duran kağıtlara bakıp,sırtımı dolaba yasladım.Sadece gölgesini görebilmiş olduğum silüet eğilip kağıtları yerden aldı.Şöyle bir göz gezdirdikten sonra dolabın arkasındaki beni fark etti.

''Bunlar senin mi?''dedi kağıtları uzatarak ve tek kaşını kaldırarak.Hafif kıvırcık saçları,ela gözleriyle uyumlu olan uzun boylu bir çocuk önümde duruyordu.Koridorlarda görmüş olsam da hiç konuşma şansım olmamıştı.Bir süre tepki vermeden suratına baktığımdan dolayı hafif gülümsedi.Dikkatim gözlerinden dağıldığında kağıtları aldım.

''Evet.''dedim gülümseyerek.

''Okul gazetesinde misin?''O da dolabın diğer tarafında yaslandı.

''Öyleydim,şu anda hiçbir fikrim yok.''dedim gözlerimi devirerek.

''Neden?''diye sordu anlamamış bir şekilde.

''Editörlüğü kapamadığım için boştayım.''

''O kızdan nefret ediyorum.''dedi kafasını hafifçe dolaba yasladı.

''Bir de bana sor.''dedim gülerek.Gülüşüme karşılık verdiğinde moralim yerine gelmişti.

''Ben Nathan.''dedi bana bakabilmek için aşağı indirerek.Boyumun uzun olmasına rağmen aramızda bir 15 santimin rahat olduğunu söyleyebiliyordum.

''Sasha?''dedim bende yukarı bakarak.

''Rus?''dedi anlamamış gibi.Sasha'nın Rusça olmasından tahmin yürüterek.

''Yüzde yüz Amerikan.''Tek kaşımı kaldırıp gülümsedim.

''Öğle yemeğine gidelim mi?''dedi yamuk bir gülümsemeyle.''Binanın içinde sadece bizim kaldığımıza bahse girebilirim.Aranın bitmesine de daha 45 dakika var.''

''Olur,gidelim.''dedim çantamı koluma takarken.''Neredeyse bir aydır öğle aralarında dışarı çıkmıyorum.''

Kafasıyla kapıyı işaret ettiğinde yanına geçip yürümeye başladım.

Okulun yakınlarında bulunan bir bistroya doğru giderken çok fazla şeyden konuşmuştu.O bana isim vermeden onu yüz üstü bırakıp giden kız arkadaşından,ben de ona aynı şekilde isim vermeden Shawn'dan bahsetmiştim.Shawn'ı hala zerre unutamamış olmak canımı yakıyordu.

Bistroya geldiğimizde,boş masalardan birini bulup oturduk.Bir süre üniversitelerden bahsetmiştik.O Tıp okumak istiyordu ki,buna doğru orantılı olarak başarılıydı da.Bir süre sonra ise kendimi tutamayıp o kafamdan geçen soruyu sordum.

''Konuyu dünyanın en saçma yerlerine götürdüğümün farkındayım ama boyun tam olarak kaç?''dedim gülerek.

''1.96''dedi şaşırmama neden olan bir sesle.Aramızdaki 21 santim bir an için şok geçirmeme sebep olmuştu.

''Güzelmiş.''dedim dudağımı büzüp,arkama yaslanarak.Güldü ama lavaboya gitmesi gerektiğini söyleyerek kalktı.

Bugün yanımdaki çanta,elimde olanlarının en eskisiydi.İki yıl gibi bir süredir vardı.Anahtarımı aradığımda,göz ardı etmiş olup ta anahtarı için koymuş olabileceğim,çantanın küçük gözünü açtım.Elime anahtar yerine birkaç kağıt parçası geldi.Elime aldığım kağıt parçalarını çantandan çıkardığımda polaroid fotoğraflar olduklarını fark ettim.

Tahmin ettiğim gibi fotoğraflar bir yıl öncesindendi.İlk döndürdüğüm Shawn ile gittiğimiz Disneyland gezisiydi.Daha 2.ayımızı kutluyorduk ama Shawn böyle bir şey yapmak istemişti.Bir elimle pamuk şekeri diğer elimle Shawn'ın elini tutuyordu.Mickey Mouse kulaklı tacımı görmek o günü adeta tekrar yaşamamı sağlamıştı.Shawn'a gülüyordum o da bana o geniş gülümsemesiyle bakıyordu.

Diğer döndürdüğüm fotoğraf ise bir yıl önce Kasım ayında çekilmişti.Griffith Park'ta sonbaharın hissedildiğini bildiğimizden birkaç arkadaşımızla yürüyüşe gitmiştik.Birbirimizi fazlasıyla yakındık.O boynuma sarılı olan kırmızı atkıyı tutuyor bense gülümsüyordum.

Sonuncu polaroid ise şüphesiz favorimdi.Bu,seferki 16.doğum günümdendi.Şuan 17 diydim.Ama şimdiye kadar yaşadığım en güzel doğum günüydü.Pastayı üflemeye hazırlanıyordum,Shawn bana arkamdan sarılmış,yanağımı öpüyordu.Bir elim saçındaydı ve bu sefer 32 diş gülüyordum.O günün tek önemi 16.yaşım değil Shawn'ın duygularını tam olarak açtığı gündü.

''İyi ki varsın,buradasın.''demişti.Birbirini gerçekten seven o iki insana neler olmuştu?

Belki devam etmeliydim.Belki Nathan yeni bir şanstı ya bir başkası.Hayatımı böyle sürdüremezdim.

Bunları düşünürken önüme birinin oturduğunu hissettim.Nathan'ın geldiğini düşünüp kafamı iki kenara hızlıca sallayıp,kaldırdım.Karşımdakinin Shawn olduğunu gördüğüm anda gülümsemem tamamen soldu.

''Burada da karşılaşacağımızı kim bilebilirdi ki?''dedi.Gözü masanın altında elimde tuttuğum fotoğraflara kaydı.

''Sasha...''dedi elime uzanmaya çalışarak.Ama ondan hızlı davranıp elimi çektim.

''Çanta eski,içinde kalmış.''dedim arkama yaslanarak.

''Şunu çok iyi hatırlıyorum.''dedi kafasıyla göstererek.Tanrım,Nathan nerede kalmıştı.''16.doğum günündü değil mi?''dedi gülerek.''16 Ağustos.''

''Öyle.''dedim kafamı farklı bir yöne çevirerek.

''Aramızdaki bu tuhaf şey ne zaman bitecek?''diye sordu sanki olan bitenden hiçbir haberi yokmuş gibi.

''Böyle devam edersen,hiçbir zaman.''dedim tek kaşımı kaldırarak.''Aralarında tuhaf bir şey olmasını istemeyen insanlar ne yapar biliyor musun Shawn?Her saniye eski ilişkileriyle ilgili konuşmazlar.Hele ki bu ilişki birinin aldatmasıyla sonlandıysa hiç konuşmazlar.''dedim kollarımı göğsümde kavuşturarak.

O sırada gelen Nathan ile Shawn'ın açılan ağzı anında kapandı.

''Çıktığım annem ara-''diye sözüne başlayan Nathan'ın yerinde oturan bir yabancı görünce yüz ifadesi değişti.

''Arkadaşın mı?''dedi gülümsemesini geri yüzüne oturtmaya çalışarak.

''O-''Ben söze başladığımda ise Shawn tarafından sözüm kesildi.

''Ben erkek arkadaşıyım.''

Hold Your Peace||s.mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin