sevgilim

286 23 10
                                    

Sabah yine o alarmın iğrenç bir sesiyle uyandım. Gözlerim hâlâ kapalı telefondan çıkan o iğrenç sesi bulmaya çalışıyordum. En sonunda bulduğunda kapattım ve tekrar uyumaya çalıştım ama benim kaderim ya işte dünkü elbise hâlâ üstündeydi. Ben bununla nasıl uyuyabilmiştim?

Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Aynadaki yansımama baktım. Gerçekten berbat haldeydim. Kendimi hiç bu kadar kötü görmemiştim.

Aglamaktan şişmiş gözler,beyaz bir surat,dağınık saçlar... en önemlisi de ölü bir ruh. Sanki kendimi yaşamıyor gibi hissediyorum. Bu kadar genç biri bu kadar kendini yaşlı hissedebilir mi?

Dün olanlar tekrar gözümün önüne geldi. Aras'ın amacı ne gerçekten bilmiyorum ama ama kafamı karıştırdığını çok iyi biliyorum. Hayat bu kadar acımasızken ben neden insanlara acıyım ki? Evet onların beni kıracağına ben onları kırayım daha iyi. Artık kendim için bir şeyler yapmanın vakti geldi de geçiyor.

Aynada ki yüzümü incelerken odamı telefon sesi doldurdu. Koşup telefonu bulduğumda arayın Demir olduğunu gördüm.

"Efendim" diye cevapladığımda Demir'in sesi o kadar pozitif geliyodu ki istem dışı gülümsedim.

"Günaydın uykucu,hadi hemen hazırlanan seni almaya geliyorum. Dün söz vermiştin hatırlatayım. Yarım saate kapinin önündeyim geliyorum."dedi ve kapattı.

Konuşmama bile müsade etmemişti. Hemen telaştan koşturmaya başladım. Okul formamı giydim. Sırada yüzüm vardı. Evet ölü ruhumuzu birazcık canlandırmanın vakti geldi. Yüzümü kapatıcı ile kapattığımda rimel ve hafif kalemle işimi bitirdim. Tam çıkarken hafif rujumu sürdüm ve ceketimi alıp dışarı çıktım.

Tam zamanında diye düşünürken Demir'in arabaya yaslanmış beni beklediğini gördüm. Ama bu arabayi nerden buldu ki? Neyse düşünmemeye çalıştım. Zaten o söylerdi. Yanına gittiğimde sarılıp iki yanağımı da öptü.

"Evet,bugün uykucu prensesimiz nasılmış?"deyip gülmeye başladı.

"Iyi sen " diye cevapladım.

"Iyi bende hadi okula gidelim"dedi ve arabanın kapısını açıp binmemi bekledi. Yol boyunca hiç konuşmadık sadece arabada çalan müziğin sesi sessizligimizi bozuyordu.

Okulun önüne geldiğimizde hemen okul kapısının yanına koydu ve indi bende indigimde yanıma gelip elimi tuttu ve içeri girdik. Herkes bize öyle bir bakıyordu ki keşke yerin dibine gireydim diye düşündüm.

Şimdi bu çocuk neden böyle yapmıştı ki. Hem de okulda,yürek mi yedi ne yaptı.
Tam karşımda merdivenlerden inen Aras önce ellerimize daha sonra bakışlarını yüzüme sabitledi.
Şuan onda bu kadar korkmam normal mi? Bence dün geceden sonra normal. Karşımda durdu ve

"Doğa konuşmamız gerek" dedi sinirli bir şekilde. Tam elimi Demir den çekip gidecekken Demir elimi daha da sıkı tuttu ve

"Hiçbir yere gitmiyor. Konuşacaksan benim yanımda konuş" dedi ve Aras'ın omzunu ittirdi.
Yine mi kavga ya diye düşünürken ikisinin arasında durdum. Daha fazla büyümemesini önlemek için

"Tamam Aras geliyorum. " dedim ve tam gidecekken Demir tekrardan araya girdi.

"Hayır hiçbir yere gitmiyorsun. Benim yanımda duruyorsun. "
Dedi Aras o kadar sinirlenmişti ki Demir'e bi şey yapıcak sandım.

Aras" Sen kim oluyosun lan !!" Dedi

"Çünkü o beni sevgilim bu yeterli bir sebep değil mi? Deyip zafer edasında gülümsedi.
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Bana üzme dediler peki ya ona neden üzdün demediler?
♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢
OY VE YORUMLARINIZI BEKLIYORUM:)

"UFAKLIK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin