The Bad Dream

3.BÖLÜM

Bailey ile beraber koltukta oturmuş annem ve babamın konuşmasını bekliyorduk. Bailey bacaklarını koltuktan sarkıtıp bir sağa bir sola sallayıp onlara bakıyordu. Ben ise öylece annem ve babama bakıyordum. Mevzunun ne olduğuna dair ufak bir fikrim bile yoktu.

Dayanamadım ve "Artık konuya başlasak. Bize ne söylemek istiyorsunuz." dedim. Annem ve babam birbirlerine baktılar sonra bize döndüler. Annem "Evet canım. Sizinle konuşmak istediğimiz konu şey. Biz bazı olaylardan dolayı babanla beraber yurt dışına çıkmamız gerekiyor." dedi.

Bu biraz tuhaftı annem asla Bailey ile beni yalnız bırakıp yurt dışına çıkmazdı. Kesinlikle mevzu büyüktü. Bailey'e baktığımda dudağının kenarını ısırıyordu. O sırada bana baktı. Ben de annemlere "Ne için çıkıyorsunuz yurt dışına hem de ikiniz birden." Annemin yüzü biraz düştü sonra babam, "Bazı sorunlardan dolayı" bu soruma bir cevap değildi bu sefer "Ne sorunu işte onu soruyorum baba." dedim.

Annem babama bakıp "Söyleyelim. Erica bunu anlayabilecek yaşta." dedi. Sonra Bailey ve bana bakarak "Şirketlerle ilgili işler iyi gitmiyor bir toplantı düzenlendi ve gitmemiz gerek 1-2 hafta orada kalmamız gerek. Toplantılar önemli şirketler iflas edebilir." dedi. Buna inanamıyordum. İflas döşeğindeydik batıyorduk ve bunu bize şimdi söylüyorlardı. Sadece "Peki." dedim.

Salonda büyük bir sessizlik vardı sessizliği bozan Bailey oldu. "Artık fakir mi olucağız?" dedi. O ara annem ve babama baktım sonra Bailey'e döndüm ve Tabi ki hayır şapşal." dedim. O an birazda olsa morali düzelmişti. Sonra "Tamam." deyip yukarı çıktı. Sonra annem "Canım, kursa geç kalmıyor musun?" dedi. Kurs mu? Ben kursa gitmiyordum ki beynimde bu sorulara cevap ararken anneme "Neden bahsediyorsun anne?" dedim. Annem "Seni istediğin kursa kayıt ettirdim." O an moralim düzelmişti. Tabi hepsi değil bir kısmı ve "Teşekkürler anne." dedim. Annem gülümseyerek bana baktı ve "30 dk sonra kurs başlayacak. Hazırlan istersen." dedi.

Aslında gitmek istemiyordum. Yatmak istiyordum, düşünmek ve ağlamak ama bir yönden evden biraz uzaklaşmak istiyordum. Odama girdim ve karşımda dura aynaya baktım. Bu durumda kesinlikle kraliçe olamazdım. Aynaya bakarken göz devirdim ve dil çıkardım. Banyoya girdim ve hemen bir duş aldım. Banyodan çıktığımda 15 dk kalmıştı acele etmem lazımdı.

Dolabımı açıp iç çamaşırlarımı çıkardım ve üstüme giydim. Sonra kursta rahat edebileceğim bir şey giymek istedim ve yırtık bir şort, askılı yarım bir tişört çıkarıp üstüme giydim. Aynaya baktığımda iyi ve havalı görünüyordum. Aynanın karşısına geçtim. Aynada bakarken güzel olduğumun bir kez daha farkın vardım ve sesli bir şekilde "Kraliçe olmalıyım." dedim. Zamanın geçtiğini fark ettim ve hemen saçlarımı tarayıp sıkı bir atkuyruğu yaptım. Makyaj olarak sadece rimel sürdüm ve askıdan Adidas çantamı aldım. Converselerimi ayağıma geçirdim.

Aynanın karşısına geçtim ve toparlanmış olduğumu gördüm. İyiydim. Merdivenlerden koşarak aşağı indim ve evden çıkmadan önce "Ben çıkıyorum" dedim. Arabama binecektim ama vazgeçtim. Biraz yürümek iyi gelir diye düşündüm.

Saate baktım ve kurs başlamıştı. Biraz daha hızlı yürümeye başladım. Sonunda kursun olduğu sokağa vardım. İki tane kapı vardı. Biri benim gideceğim dans kursuna aitti ama hangisi? Sonra soldakine girdim. Salon bomboştu. Sonra biraz ilerledim ve sarışın bir çocuk gördüm. Arkası dönüktü ve bir şeyle uğraşıyordu ona doğru ilerlerken tökezledim ve ayağım bir şeye takıldı.

Dizlerimin üstüne düştüm sarışın çocuk bana döndü ve bana doğru ilerliyordu. Çok dar siyah bir pantolon giymişti. Beline kırmızı bir gömlek bağlamış ve askılı beyaz bir tişört giymişti. Yüzüne baktığımda ise istemsizce "Siktir." dedim. Bu Austin'di. Ellerini önünde birleştirmiş bana bakıyordu. Ayağa kalktım ve "Affedersin, yanlış yere geldim galiba." dedim. Hem de çok yanlış bir yer. Çantamı yerden aldım ve kapıya doğru ilerledim. Arkamdan "Erica." diye seslendi. Arkamı döndüğümde bana "Akşama görüşürüz. dedi. Neden bahsediyordu bu ahmak. Dediğini umursamadan salondan çıktım.