Geceler

28 2 0
                                    

Bugün...
Yüzüme baktı çok üzgündü. Bana bakarak takvimi gösterdi. Bugün 1 eylül. Özge ile Burak'ın sevgili oldukları gün. Burak Özge'yi aldatan çocuk. Özge nekadar unuttum dese de hala unutamadı. Belli o yaşadıkları hiç unutulur mu? Özge ile o harika bir çiftti her şeyi ortaklaşa yer içer gülüşen bir çiftti. Ben onların ayrılacağını hiç düşünmemistim. Birden Özge ağlamaya başladı,hemde hıçkıra hıçkıra. Koştum yanına sarıldım. "Özge sen güçlü kızsın. Onu unutabilirsin." Durmadı. Sonra "Unutamadım onsuz hayat geçmiyor. Ama yaptığını düşününce ona sinir oluyorum. Dolunay unutamıyorum. Olmuyor. Ben onu hala çok seviyorum."Tekrar hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı."Ya yapma sen güçlüsün. Bırak onu bak bende unutmaya çalışıyorum. Bende unutamıyorum. Birden bende ağlamaya başladım. Çünkü bende onu çok seviyordum. "Unutmak çok zor Dolunay" "Evet çok zor her bir şey yapınca o aklıma geliyor ne zormuş bu. Onu her hatırladığımda içime attım ama ise yaramadı hala çok özlüyorum. Ben artık onu hiç mi göremeyecek miyim?" İkimizde salya sümük ağlıyoruz. Bu erkeklerin hepsi mi aynı? Ben artık aşka inanmıyorum, inanamıyorum. Hayat bu kadar mı zor? Ben yine mutsuzum. Hiç mi mutlu olamayacağım? "Biz hiç mi mutlu olamayacağız? Dolunay niye bunlar bizi buluyor." Göz yaşlarımı sildim ve "Özge biz dik durmalı ve onları uzmeliyiz. Biz ne kadar üzülürsek onlar okadar mutlu olacak. ARTIK MUTLU OLACAĞIZ. Tamam mı?" Özge yüzüme baktı. Sanki yapamam diyecek ti ama birden göz yaşlarını sildi ve "Onları uzmeliyiz. MUTLU OLUYORUZ." "Neydi" ikimiz birden "SONUNA KADAR MUTLULUK" ama çok zor yaşadıklarını unutmak çok zor. Hayat yine acımasız bir şekilde vurdu bizi. Özge öylece etrafa boş boş bakıyordu. Sanki hayat bitmiş gibi. Ben de ona "Özge haydi bugün lunaparka eğlenmeye gidelim." Bana baktı ve "Bilmiyorum. Gitsek mi gitmesek mi?" Çok kararsızdı. "Özge hadi kalk gidiyoruz. "Başka seçenek yokmu?" "Var." Bana baktı ve "Ney" Ona döndüm ve uzun bir bakış attım "Burda mutsuz mutsuz oturmak" öyle deyince Özge birden ayağa fırladı ve yukarı çıktı. Olamaz mutsuzluğu seçmiş olamaz. Bu kadar kolay vazgeçmezdi bu kız ne oldu acaba. Okulların açılmasına az kaldı. Çok heyecanlıyım. Kalbim pır pır ediyor.
Acaba okuldaki arkadaşlar öğretmenler nasıl olucak. Bu arada Özge den çıt yoktu. Yukarı gidip ağlıyor olmasın. Yukarı çıkmaya başladım. Daha Özge diyemeden Özge önüme çıktı ve "sen hala hazır değil misin?" "Gidiyoru. z tamam hazırlanayım." "Aşağıda bekliyorum " Hemen odama çıktım. Giyindim. Aşağı indim. Özge ayakkabılarını giymiş beni bekliyordu. Hemen çıktık. Benim tatlımı tatlı toşpişime bindik yani vosvos lunapark yoluna koyulduk. Özge "Dolunay " Ona baktım ve "Efendim" heyecanla bana döndü. "Pamuk şeker ve kağıt helva alıcaz dimi " Özgeye döndüm ve bağırarak."Pamuk şeker kağıt helva " dedim.
Lunaparka gelmiştik. Ya heyecandan dilim tutuldu. Küçüklüğümden beri gelmemiştim. Özge ile neye bineceģimizi bilmiyorduk. Şaşkın şaşkın etrafa bakindik. Sonra dönme dolabına bindik. Benim yükseklik korkum olduğundan bayağa korktum. Ama sırf Özge mutlu olsun diye bindim. Sonra seçme sırası bendeydi. Ben çarpışan arabaları seçtim. Onları küçüklüğümden beri çok sevmişimdir. Babam ile hep çarpışırdık. Harika günlerdi ama artık büyüdüm. Artık küçücük şeylerden mutlu olamıyorum. Ben çok değiştim. Noldu bana ben bu muyum? Yine kendi kendime daldım. Özge hadi inelim demesi ile irkildim. Şimdi pamuk şeker ve kağıt helva almaya gidicez. Ben ve Özge bu ikiliye bayılıyoruz. Pamuk şekerlerimizi alıp bir masaya oturup. Biraz dedikodu yaptık. Gece olunca eve gittik. Özge kendi evine gitti. Bende yattım. Günler çok çabuk geçti. Sanki takvim koşuyor biryere geç kalacakmış gibi. Bugün okulun ilk günü. Çok heyecanlı ve endişeliyim. Acaba yeni arkadaşlarım olacak mı? Olacaksa nasıl birileri olucak? Giyinirken "Hadi kızım geç kalacaksın." Gömleğimin düğmelerini iliklerken "Tamam anne giyindim geliyorum." Dedim. Hemen yemeğimi yedim ve okula gittim. Sınıfa girdim. Kimseyi tanımıyorum. Orda yek oturan kızın yanına gittim "Merhaba ben Dolunay senin adın ne?" Bana döndü. Elini uzattı. Tokalaşırken "Benim de adım Duygu" "Oturabilir miyim?" Ona baktım. Benim gibi kıvır kıvır saçları vardı. "Buyur burası boş otur." Oturdum. Duygu bana döndü "Sen ne olmak istiyorsun?" Ona döndüm. "Ben KALP DAMAR CERRAHI olmak istiyorum. Peki sen?" "Ben de ne büyük tesadüf. En büyük hayalim buydu." Şok oldum. "Aaa bnde. Benim en büyük hayalim buydu." İnanamiyorum acaba biz Duygu ile yakın arkadaş olacağız. İçime doğdu. "Duygu" "Efendim" "Sen müziği sever misin?" "Sevmek ne ki ben müziğe bayılıyorum." Duygu birden bana döndü. Bişey soracak gibi baktı. "Dolunay sen nerede eğlenmeyi seversin?" "Ben en çok karın yağdığı zaman yani karın yanında eglenirim" "Neeee" "Noldu. Yalnış birşey mi dedim" "Hayır. Bende kara bayılırım. Hatta kar benim herşeyim" Birden birbirimize baktık. Ve aynı anda "Ya biz çok mu yakıştık ne" dedik. Birden gülmeye başladık. Ve okulun ilk haftası Duygu ile beraber gezdik takıldık.
Okulun 2. Haftası
Okula yeni bir çocuk gelmiş. Banada Duygu bahsetti. Çok yakışıklı falan dediler. Merak etmedim değil. Ama her erkek aynıdır. Hepsi bir gün aldatır. Bugün canım hiçbir şey yemek istemiyorum. Bugün 1 dersim var. Geç kaldım. Koşmaya başladım. Derse girdim. Duygu gelmemişti. Bende yalnız takıldım. Ders bitti. Bugün evde Duygu ben ve bazı arkadaşlar buluşucaz. Hemen markete girdim. Çıktım. Eve az kaldı. Ahhhh başım. Basım dönüyor. Yardım edin. Demirlere tutundum elim kaydı. Pat...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 01, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık Kalpler Durağı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin