AMELE : Off, of anam öldüm yorgunluktan. Şurada biraz dinleneyim bari. Ooh! Dünya varmış haa!.. Yav bu kovalar da amma ağır ha… Belim kırıldı neredeyse…
FİLOZOF : Selamün aleyküm, ne yapıyorsun delikanlı?
AMELE : Aleyküm selam. Şu kovaları eve götürüyorum ihtiyar. Yoruldum da, biraz dinleyim dedim.
FİLOZOF : İyi etmişsin. Ben de baya yoruldum.
AMELE : Gel otur da biraz dinlen, hem sohbet ederiz.
FİLOZOF : Doğru… Biraz dinlensem iyi olur. Şurada oturayım da laflayalım seninle. Söyle bakalım ne iş yaparsın sen?
AMELE : Ameleyim… Ne iş olsa yaparım.
FİLOZOF : Ne taşıyorsun bu kovalarda?
AMELE : Birinde buğday var, diğerinde kum…
FİLOZOF : Buğdayı anladım da diğer kovadaki kumu ne yapacaksın?
AMELE : Hiçbir şey… Kovanın birinde buğday olduğu için, öbür taraf boş kalmasın, dengeyi sağlasın diye kovaya kum doldurdum.
AMELE : Ne oldu? Niye güldün ihtiyar?
FİLOZOF : Kusura bakma delikanlı. Kumu boş yere taşıyarak kendini yormak yerine, buğdayın yarısını diğer kovaya koysaydın dengeyi yine sağlardın. Dolayısıyla yükün böyle ağır olmazdı.
AMELE : Hay Allah! Hakikaten doğru yav. Ben de amma safım yaa… Kumu boş yere taşıyıp durmuşum buraya kadar. Yahu ihtiyar, sende bu zeka varken niçin bu haldesin? Yoksa kılık kıyafet değiştirip, halkın arasına çıkmış bir padişah falan mısın?
FİLOZOF : Kılığıma bakıp da beni yargılama. Çul içinde aslan yatar, demişler. Ben sadece halktan bir insanım.
AMELE : Peki kaç koyunun, kaç deven var?
FİLOZOF : Ne devem var, ne de koyunlarım.
AMELE : Dükkanın falan mı var?
FİLOZOF : Nerde dükkan, nerde ev…
AMELE : Öyleyse paran pulun çoktur senin. Böyle derin bilgilere sahip olan kişi para kazanmanın bin türlü yolunu bilir…
FİLOZOF : Yok, yok… Öyle param pulum da yok delikanlı.Gördüğün gibi beş parasız, yarı çıplak biriyim. Bizim gibilere filozof derler. Böyle dolaşır dururuz işte. Gittiğimiz yerlerde insanlar birkaç dilim ekmek verirlerse kamımızı doyururuz.
AMELE : Ya, demek öyle… Sen yoluna devam et ihtiyar. Bana olan nasihatini da kendine sakla. Gerçi ben bir kova buğdayı ikiye bölüp denge kurmak yerine, diğer kovaya kum dolduracak kadar saf akıllıyım. Ama Allah’a şüşür kimseden bir şey dilenmeden yaşayıp gidiyorum. Senin gibi, faydasız bilgiden Allah’a sığınırım..