Beyaz Ölüm

17 2 0
                                    

Şu an bilgisayarımın önünde düşünemeyecek kadar korkmuş bir şekilde oturuyorum. Her an son anım olabilir. Arkadaşım da benimle, ve hayatımın tehlikede olmasının tek nedeni de o. İlk başta mantıklı gelmeyebilir, ama açıklamama izin verin.

Her şey bugün erken saatlerde başladı, arkadaşlarımdan biri evime dalıp kapıyı arkasından çarparak kapattığında. Gözleri korkuyla açılmıştı ve sırtı kapıya yaslanmış bir şekilde derin nefesler alarak duruyordu. Ona ne olduğunu sordum ve bana bu hikayeyi anlattı:

Ailesi Meksika'da olduğu için geçtiğimiz yıl boyunca teyzesiyle yaşıyordu. Ailesi Güney Meksika'da küçük bir hastanede görevlerini yapıyorlardı. Önceki gece kirli bir adam hastanenin girişini sendeleyerek geçmişti. İspanyolca bağırıyordu ve dehşetten aklını yitirmişti.

Onu bir sandalyete götürüp oturmasına izin vermişlerdi. Nefesini düzene soktuğunda, bozuk bir İngilizce ile hikayesini anlatmaya başlamış. Kız kardeşinin "La Muerto Blanco" denen bir şey tarafından öldürüldüğünü iddia ediyormuş. Onun için geleceğini söyleyip durmuş.

Şaşırmış bir şekilde Muerto Blanco'nun kim ya da ne olduğunu sormuşlar. Yüzünde derin bir korku ile La Muerto Blanco'nun Beyaz Ölüm olduğunu söylemiş. Yıllar önce ölmüş küçük bir kızın ruhuymuş. Kızın kendi elleri ile, yalnız ve sevgisiz bir şekilde öldüğünü söylemiş. Hayattan o kadar nefret ediyormuş ki dünyada onun varlığına işaret eden her şeyi silmek istemiş. İsteği onunla ilgili her bir anıyı silmesini isteyecek kadar büyükmüş, bu yüzden onun varlığını bilen insanları öldürmek üzere intikam ruhu olarak geri dönmüş.

"O bir kız, ama kız değil," demiş adam. "Ölü değil, ama canlı da değil. Soğuk, kan ağlayan siyah gözleri var. Bir santim kıpırdamıyor gibi görünerek yürüyor. Kurbanlarını vahşi bir hayvan gibi izliyor, nehir kenarlarında, vadilerde onları eve kadar takip ediyor. Kapınızı kendini belli etmek için tıklayana kadar sizi takip ettiğinden haberiniz olmuyor. Deriniz için bir kez tıklar, kendi çürüyen derisine dikmek için. Saçınız için 2 kez tıklar, onları dişlerinin arasında gıcırdatmak için. Kalbiniz için 3 kez tıklar, göğsünüzden sökmek için. Dişiniz için 5 kez tıklar, cilalayıp bir kutuda saklamak için. Gözleriniz için 6 kez tıklar, teker teker koparmak için. Ruhunuz için 7 kez tıklar, tamamını yutmak için. Nereye giderseniz gidin, Beyaz Ölüm sizi takip edecek ve onun korkunç tıklamasını kapıda duyacaksınız. Kaçmayı deneyebilirsiniz, ama o yaşayan her ölümlüden hızlı. Eğer kapınıza tıklarkan evden kaçarsanız, nereye giderseniz gidin sizi takip edecek."

Kormuş adam kız kardeşini bu şeyin öldürdüğüne eminmiş. Polise Beyaz Ölümden bahsetmeyi denemiş ancak polisler bunun yaşlı kadın hikayesi olduğunu söyleyip ciddiye almamışlar. Sonra rahibe söylemeye çalışmış, ancak rahip kilisenin kapısını hemen yüzüne çarparak onu reddetmiş. Rahip Beyaz Ölümün onu takip ettiğini görüp olaya karışmak istememiş.

Korkmuş adam başını ellerinin arasına alarak Beyaz Ölümün başkasına ondan bahsedene kadar sizi takip ettiğini söylemiş. Daha sonra darbeyi indirirmiş. Sizi öldürüp, ondan bahsettiğiniz kişinin peşine düşermiş.

Hikayesini bitirdikten sonra yaşlı adam hastanenin park alanından bir araba çalmış ve gecenin içinde kaybolmuş.

Açık olarak, arkadaşımın annesi ve babası hemen teyzesini aramış ve karşılaştıkları garip adamdan bahsetmiş. Ona Beyaz Ölüm hakkında bir şey duyup duymadığını sormuşlar. Teyzesi duymadığını söylemiş, ve ona adamın onlara anlattığı hikayeyi anlatmışlar.

Akşamın ilerleyen saatlerinde teyzesine bir telefon gelmiş. Arayan Meksika polisiymiş, arkadaşımın anne babası hastanenin dışında ölü bulunmuş. Parçalara bölünmüşler.

Arkadaşımın teyzesi kötü haberi vermek için hemen arkadaşımı aramış. Ağlarken ne olduğunu anlayamadığını söylemiş. Teyzesi bütün hikayeyi ona anlatmış, ailesi ölmeden birkaç saat önce hastaneye gelen adamdan bahsetmiş. Adamın, anne babasına Beyaz Ölüm gibi bir şey hakkında rahatsız edici bir hikaye anlattığını da eklemiş.

Telefonu kapattığında ne olduğunu anlamaya çalışıyormuş. Ona gerçek gibi gelmemiş. Okuldan sonra eve vardığında, teyzesinin evinin ön kapısının açık olduğunu fark etmiş. İçeride mutfağa doğru ilerleyen kan izleri varmış. Mutfak zemininde ise teyzesinin cesedi. Uzuvları teker teker koparılmış bir şekilde.

Evden kaçmış ve ardına bile bakmadan şehrin karşı tarafına geçip benim evime ulaşana kadar koşmuş. Bana bu hikayeyi anlattığında inanamamıştım. Tek bir gün arayla annesi, babası ve teyzesi öldürülmüştü. Hepsi çok yapmacık görünüyordu.

Ama daha tek bir kelime bile edemeden arkadaşım ve ben dehşete kapılmış bir şekilde kapıdan gelen tıklama sesini duyduk.

Yaklaşık 1 saattir kapının önünde duruyoruz, ikimiz de açmak istemiyoruz. Tıklama hala devam ediyor, sesi gittikçe yükseliyor. Asla pes etmez. Asla bırakmaz. La Muerto Blanco durdurulamaz. Bence bizi korkutmak istiyor, arkadaşımı ve beni. Bence birbirimizi suçlamamızı istiyor. Ve ben suçluyorum-arkadaşımı. Hepsi onun suçu. Ondan hiç bahsetmemeliydi.

Burda evimde, arkadaşımın yanında otururken ikimiz de iğrenç tıklamanın gittikçe daha gürültülü bir hale gelmesini dinliyoruz. Bir çok şeyi diliyorum. Arkadaşımı benim evime ulaşmadan önce öldürmüş olmasını diliyorum. Eğer bana ondan bahsedemeseydi, şu an tehlikede olmazdım. Onunla tanıştığım için üzgünüm.

Senin için de üzgünüm. Bunu sana okuttuğum için üzgünüm. Sana Beyaz Ölümden bahsettiğim için üzgünüm. Çünkü artık onun varlığını biliyorsun, şimdi senin için gelecek...

Korku GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin