-Hatırlatma-
Bahçede kimsenin olmamasına üzülürken birden biri
''İklim!'' diye tok bir ses bağırdı . Döndüğümde Gökay olduğunu gördüm .
''İklim kim lan!?''işte şimdi bittiğimin resmi . Demir inşallah gerçek kimliğimin bir kişinin daha öğrenmesini sağlamaz .
-Günümüz-
Bende fısıltılı çıkan sesimle ''Gökay '' dedim .
Karşımdaki Demir ise ateş saçan gözlerle bir bana bir Gökay'a bakıyordu . Ve kolumu daha çok sıkmaya başlamıştı . Canım haliyle daha çok acıyordu bu yüzden ağzımdan
''Ah'' diye bir nida çıktı .
Gökay hızlı adımlarla yanımıza gelmeye başlamıştı . Nedenini bilmiyorum ama korkum biraz olsun dinmişti . Bunun sebebi belki Gökay'ın buraya gelmesi belki de başka bir nedendi . Demir'de Gökay'ın buraya doğru geldiğini görünce beni duvara hızlı bir şekilde itti ve haliyle kafamı duvara çarptım . Adeta kafamın içinde düğün vardı . Bir yandan davulcu ve zurnacı. Bir yandan da halay çeken insanlar .Kafam bildiniz zonkluyordu . Kafamın acısıyla Elimi kafama götürdüm .Götürdüğüm anda başımın sızlamasıyla hemen geri çektim . Ve bekledim gibi elim kan olmuştu . Bir yandan kanın etkisiyle bir yandan da kafamın yarasıyla bilincim yavaş yavaş kapanıyordu . Saçımın kanın etkisiyle siyahlaştığına yemine de bilirdim. Şu kandan nefret ediyorum . En son duyduğum ise en sertinden bir yumruk sesiydi . Bilincim tam kapanmadan olan biten her şeyi öğrenmek istiyordum ve galiba amacıma ulaşmış bulunmaktayım . Demir sert ve kızgın bir şekilde
''Sen kimsin lan!?'' dedi .
Sesi soru dan çok hesap sorarcasına çıkıyordu . Gökay kendinden emir bir sesle
''Sana ne lan sevgilisiyim var mı !?'' dedi .
Evet yanlış duymadım tam olarak bunları dedi . Tam gülmüştüm yüzümün gerilmesiyle başım ağrıdı ve inledim . Demir de hastalıklı ses tonuyla
''Oooo beni ne çabuk unuttun da sevgili yaptın SEVGİLİM ''
sevgilim kelimesini bastırarak söylemişti . Bir yumruk sesi daha zaten gerisi bende yok .
***
Gözlerimi açtığımda o pis koku burnuma doldu . Tanımadığım bir odadaydım . Ben hastane odasında olduğumu yavaş yavaş anlarken aklıma bir soru takılmıştı . Beni hastaneye Demir mi getirdi ? Yoksa Gökay mı ? Eğer ki beni hastaneye Demir getirdiyse Gökay dövüldü demektir . Ama Gökay getirdiyse Demir dövüldü demektir. Bu sorunun cevabını bulmak için etrafa bakındım ve hemen yanı başımdaki tekli koltukta uyuya kalmış bir adet Gökay ile karşılaştım . Nedense onu görünce yüzüm gülmüştü . Başımı yastığıma koydum ve yan döndüm .Ben onu keserken , daha doğrusu kaslarını kaç senede yaptığını kendi kendime düşünürken birden uykulu bir ses
''Beni kesmeyi bırakacak mısın ? Liseye başladığımdan beri spor salonuna gidiyorum.''
dedi . Bir dakika o benim içimi mi okumuştu ? Şaşkın ifademle
''N-ne . Yani anlamadım . Yada anladım sen benim içimi nasıl okudun yaa . Bana da öğretsene .''
Ben ona mal mal sorular sormaya devam edecektim ki kısa ve öz bir şekilde
'' Bu öğretilecek bir şey değil inan bana ben sana o şekilde baksam sende anlardın '' dedi ve sırıttı .
Bir dakika sırıtınca onun gamzesi mi çıkmıştı ? Peki ben dayanabilir miyim ? Hayır . Her ne kadar yüzümün kırmızının her tonunu tadacağını bilsen de bunu yapacaktım . Gökay'a elimle gel işareti yaptım . İlk başta şaşırsa da sonra bana doğru yaklaştı . Bende o yaklaşır yaklaşmaz işaret parmağımı gamzesine soktum . Onun sırıtması kahkahaya dönmüştü. Ben ona hiç insan görmemiş gibi bakarken yanaklarım yanıyordu . Yanaklarımın yanmasıyla yanaklarımı görmemesi için başımı aşağı eğdim ve çarşafımla oynamaya başladım . Bu kadar gülünecek ne vardı ki !? Kahkahası odanın içinde yankılanıyordu . Bir süre sonra yani 5 dakika sonra sustu ve çenemden tutarak başımı kaldırdı . İnadına gözlerine bakıyordum . Oda benim gözlerime bakıyordu. Adeta aramızda yarışıyorduk . O pes etti ve gözlerini gözlerimden çekti .
''Hem kızarıp hem de gamzelerime parmaklarını sokuyorsun . Ayrıca gamzelerime parmaklarına sokan 2. kadınsın .Gerçi erkeklere sokturmam ama neyse . '' dedi .
Şuan ben 2. kız mı olmuştum !? Peki ilk kız kimdi ? Kıskandığımdan değil sadece hayatım boyunca hiçbir zaman 2. olmayı sevmemişimdir kim sever ki ? Kafamdaki sorular artarken dayanamadım ve
''İlk kız kim ? ''dedim .
Sorudan çok hesap sorarcasına çıkmıştı sesim . O da benim bu soruma sırıttı ve ''Dünyanın en güzel ve en güzel kadını .''dedi .
''Demek ki sevgilisi vardı.Tabi yakışıklı oğlan boş bırakmamışlar . Ah bu kızlar. Daha sonra birden ''Annem '' dedi . Bu dediği beni biraz rahatlatmıştı . Ama yinede sert bir şekilde
''Sorduğumu hatırlamıyorum.'' dedim.
O ise açıklama yapma gereği duymuştu . Tekrar konuştum ve
''Açıklama yapmak zorunda değildin .'' dedim . Ben ne saçmalıyordum böyle tam olarak açıklama yapmamıştı bile . O da yine beni şaşırtacak şekilde aklımı okumuş gibi ''Açıklama yapmadım ki . ''dedi
ve tek gözünü kırptı .Bunun amacı neydi eğer beni ezmek ise amacına ulaşmıştı . Ama ben öcümü almaz mıyım ? Tabi ki de alacağım . Demir'den nefret ettiği gözünden anlaşılıyordu yüzünde çok fazla bir şey yoktu ama yine de bir kaç morluk vardı . Demir'de kaslı maslı birşey yani . İkimizde suskunluğumuzu koruyorken birden
''Demir nerede ?'' dedim .
Bir anda bana döndü ve gözlerimin içine baktı . Amacıma ulaşmıştım .
Evet arkadaşlar 2. bölümüm de bitti umarım beğenmişsinizdir .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ROL
Teen FictionMutsuz bir kadın ve tesadüf üstüne kurulmuş bir aşk tabii ki de olmazsa olmaz engeller.Aşk bunların üstesinden gelebilecek mi?