Atarlı'dan
Bas bota tutunarak çıkmaya çalışırken onu sırtından çekip '' Bu kadar çabuk gidemezsiniz beyfendi '' dedim sırıtarak. Bas ''O zaman siz de benden bu kadar çabuk kurtulamazsınız hanımefendi '' diyerek beni kendine çekti. Ve hiç beklemediğim bir kendini kaybedip kafamdan bastırarak beni suda boğuyordu. Kendimi zor kurardım. "Sen ne yapıyorsun ad pislik " dediğimde Bas da şaşkındı. Bir anda yapmıştı, o bile beklemiyordu .
''Özür dilerim beni bir anda suya öyle çekince buz gibi suyun etkisiyle kendimi kaybettim.'' dedi üzgün bir tavırla. Onu affettiğimi belli eden bir tavırla Bas'a yaklaştım. Ve kafasını suya gömmek ne kadar zor olsada başardım. O sırada şaşkın gözlerle Püsküllü ve Sıfırcının bizi izlediğini fark ettim.
Püsküllüden
''Sıfırcı. Boş ver onları biz kendimize bakalım'' dediğimde şaşkınlıkla parlayan gözleriyle bana bakıyordu. Tam bana karşılık vermek için ağzını açmıştı ki,Bas "biz çıkıyoruz" diye bağırdı. "Tamam. Bizde çıkarız şimdi" diyerek karşılık verdim.
Sıfırcının ağzı açık kalmıştı. Sıfırcı bana dönerek bir anda " GERİZEKALI" diye bağırdı. Sonra ise " daha fazla İçimde tutamadım beni suya attığından beri sana haykırmak istiyorum dedi". Gözleri o kadar boş bakıyordu ki hiç bir şey anlaşılmıyordu. Sanki gözlerinin arkasında bir beyin yoktu. Şaşırdım ve ağzım açık bir şekilde Sıfırcıya bakakaldım.
Sıfırcıdan
Mal gibi bir anda Püsküllüye GERİZEKALI diye bağırdım. Bir de üstüne basa basa demiştim. "Hadi çıkalım" dedim. "Tamam" diye karşılık verdi. Bota binmiştik ve kahvaltı ettiğimiz yere doğru ilerliyorduk. O sırada kıyıda Bas ve Atarlının kavga ettiğini fark ettik ve Püsküllü hızlandı.
Onları ayırmamız lazımıdı. Bottan inmemizle onların yanına gitmemiz bir oldu.
"Neden kavga ediyordunuz?" diye sordum meraklı bir tavırla. Atarlı sessiz kalmayı tercih etti. Bassa "sadece öptüm çok büyütüyor " diye çıkıştı. Atarlının gözlerinden Ateş fışkırıyordu. Kendimi tutamayıp " neresinden?" Diye sordum. Atarlı araya girip " münasip yerimden... Tövbe tövbe. Dudağımdan ilk öpücüğümü çaldı hırsız " diye çıkıştı.
Huzur bulmaya kahvaltı yapmaya gelen herkes bizi izliyordu. Atarlı yine atarı bir şekilde " dönün lan önünüze " diye bağırdı. Bas "sakin ol Atarlı.... Özür dilerim. Bir daha olmaz" derken elini saçlarının arasından geçirerek ensesini kaşıdı. Utanmış be mahcup bir durumdaydı. Atarlı kendini tutamadı ve anırır gibi " GERİZEKALI" diye bağırdı.
Püsküllü araya girerek "artık gitsek iyi olur" diye çıkıştı. Ben de " hem okula geç sun kalacağız " dedim yalandan bir telaşla. Bas " tamam gidelim... Atarlı sen benimle geliyorsun yolda seninle konuşacağız" dedi sert bir tavırla. Onu ilk defa bu kadar sert görüyordum.
Atarlıdan
Ben Basa "seninle gelme..." Derken "yok öyle bir dünya geliyorsun yada ben zorla götürüyorum" dedi lafımı keserek. Ben onu ilk kez bu kadar sinirli görüyordum. Sıfırcı ve Püsküllü meraklı gözlerle bize bakarken,Sıfırcının bakışlarından "acaba ne konuşacaklar" dediğini anlaya biliyordum. Basa ısrarla üstüne basa basa
''GELMEYECEĞİM"diye bağırdım. Farkettimki o sırada herkes bize bakıyordu.
Kendimi sakinleştirmeye çalıştım ve başardım. "Beni zorlama" dedim yavaş ve yumuşak bir sesle.
''Ben seni zorlamıyorum,sen inat ediyorsun.''
''Ben inat etmiyorum'' diye çıkıştım.
Püsküllü ve Sıfırcı şaşkın şaşkın gülerek bize bakıyorlardı. Birden hiç beklemediğim bir anda kolumdan çekiştirerek beni arabasının kapısını açtı ve beni sertçe koltuğa oturttu. Ona bir şey demedim çünkü arabada giderken başının etini yemeyi düşündüm. Bir anda yüzümde sinsice bir gülüş belirdi ve basa belli etmemek için alt dudağımı ısırdım. Basın arabaya binmesiyle gaza basması bir oldu. '' Bas yavaşla''diye bağırdım. Beni dinlemedi, aksine daha da hızlandı.Çünkü o ÖKÜZ.
Bas beni zorla arabaya bindirdi, hatta bindirmedi bildiğin fırlattı. Kolumu direksiyonsa çarpmamla bağırmam bir oldu. Bas bana doğru eğildi dip dibeyken gözlerimin içine baktı, sonra kemere uzanıp kemerimi taktı. Sonra kendi tarafına geçip kapıyı açtı, arabaya bindi, kapıyı kapattı, kemerini taktı ve bütün gücüyle gaza yüklendi. Avazım çıktığı kadar, "Arabayı durdur! İneceğim," dedim, ama ne fayda sonuçta ÖKÜZ.
Bas'a dönüp "Bak durdur arabayı atlarım yoksa," dedim, beni dinlemeyeceğini bile bile. "Böyle bir salaklık yapmazsın," dedi gözlerini yoldan çekmeyerek. Bas'a sinirlenip arabanın kapısını açmamla Bas'ın ani fren yapması bir oldu, "Manyak mısın sen ya, kendinide benide öldürmeye mi çalışıyorsun?"dedi endişelendiğini belli eden bir sesle. Onu duymamış gibi yaptım ve kemerimi çıkartıp arabadan indim.
