Bölüm 1

441 57 31
                                    

Duyduğum ilk şey duvarlara sürten keskin bıçakların sesiydi. Gözlerim karanlığın kasveti içerisinde bulanıklaşmıştı ancak beynimin her bir noktasında o metalin sesli ve bir o kadar ölümcül sürtünmelerini hissedebiliyorum.

Dişlerimi sıktım ve zihnimi kaplayan sis bulutunun kısa sürede dağılmasına izin verdim. Düşünme iznini almıştım fakat bu da ellerime bağlı iplerden kurtulma paniği içerisine sürüklenmeme sebep olmuştu. Sağ tarafımdan ilk önce bir 'klik' sesi ardından da bir gıcırtı duydum.

Gözlerimi kıstığımda karşımda gördüğüm gölgelerin benim gibi köleler olduğunu anlamam pek de uzun sürmemişti. Onlar da yavaş yavaş kendilerine gelmeye başlıyorlardı. Bunları çıkardıkları homurtulardan anlamak mümkündü. Kulaklarıma doluşan ayak sesleri korkudan idrarımın gelmesine yol açmıştı.

"Güzel sonunda hepiniz uyandınız. Ben de eğlenme zamanımın geldiğini düşünmüştüm."

Bir erkek sesi. Sert ve uyarıcı. Yüzümde yer yer belirmiş morluklar acı verirken boynumu ona doğru çevirdim. Ağzım susuzluktan dolayı kupkuruydu, yutkunmaya çalıştım fakat ağzıma tek gelen şey metalik tattaki bir sıvıydı. Hâlâ nefes alabildiğim için kendimi şanslı hissediyordum. Havada öylesine yoğun bir çürümüş et kokusu vardı ki midemde bir şeyler olsa çıkaracağımdan emindim. Aynı ses iğrenç bir tonlamayla kulaklarıma doldu.

"İçinizden biri eminim ki benimle oynamak ister."

Arkası bana dönüktü fakat kapı tarafından gelen cılız bir ışık bedenini bir zerre de olsa aydınlatıyordu. Gereğinden uzun boya, hafif yapılı bir bedene sahipti. Yavaşça arkasını dönerken bana doğru kilitlediği gözleri, utanç verici bir şekilde idrarımı altıma kaçırmama sebep olmuştu. Ne büyük bir acizlik.

Yan tarafımdan gelen cılız düşmüş fakat yine de kulağa melodik gelen bir kadın sesi ortamdaki gerginliği hat safhaya yükseltmişti.

"Git ve kuklalarınla uğraş."

Sonradan yaptığı hatanın farkına varmışçasına önüne doğru düşen kafası, suçlu bir çocuğun halı motiflerini incelerken olduğu gibiydi.

Güçlü bir kahkaha bulunduğumuz odanın duvarlarına baskı yaparken buz tutmuştum.

Adam kadının yanında biterek kasıklarına bir tekme savurduğun da, hat safhaya tırmanmış gerginlik kendini aşağı atarak yerini acıya bıraktı. Kadının inlemeleri odayı doldururken kulaklarımı kapama isteği tüm benliğimi esir almıştı.

Kapıdan gelen gıcırtılar tekrarlandığında bakışlar oraya doğru döndü içeriye giren kişi odanın ışıklarını yaktı. Uzun süredir en küçük bir ışık hüzmesi dahi görmemiş gözlerimin acıdan yumulmasına yol açmıştı.

İnce bir ses boş odada ki korku dolu anların sonu olmuştu. "Lord Diyablus geldi."

Adamın dikkati başka yöne doğru kayarken, bir zerre de olsa rahatladım.

İçeriye giren bir beden görüşümü keserken, en ufak bir duygu kırıntısı bile bulunmayan yüzünde gözlerimi dolaştırdım.

Siyah gözleri altında tam olması gerektiği gibi duran burnu, hafif dolgun dudakları, simsiyah saçları ve yüzünde belirginleşen tehlikeli bir gülümseme. Sanki kalemle çizilmiş gibi belirgin vücut hatları. Evet kabul etmek gerekirse etkileyici bir havaya sahip bir erkekti. Ve onlardan biri.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 23, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Nefesini Tut!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin