7. Bölüm- Kaslı, Yakışıklı Bir Patron

28 1 3
                                    

Şuan yeni patronum ile tanışmak üzereyim. Lan herkes patronu övüyo! Asistanı olduğum halde daha ben görmedim. Size ne oluyo acaba? Ayy su patronumu bi görsem de övsem onu...

Kapı açılıyo... Açılıyo... Ve açılıyo...
Patronumla tanışıcam. Lan uff o ne behh! Kaslı, yakışıklı bir patron...

Bunun sahibi var mıdır acaba? Ben böyle düşünürken:
" Oturmayı düşünüyor musunuz Ece Hanım?

O hanım diyen ağzını öpe... Noluyo lan bna! Ece kendine gel! Kendini toparla. Ya da en azından toparlamaya çalış!
Elimi tanışmak için uzattım.
" Oturun siz ben bi evrağa bakıcam. Siz de şurada olan birkaç evrağı Ceyda Hanım' a götürün."
Lan öküz! Ben elini uzatmışım, sen burada baba iş veriyom!
" Önce tanışsaydık?"
Tanışsa miydik? Öküz Ececim lütfen kendine gel. Karşında tas gibi çocuk var. Ne çocuğu lan bildiğin kas yığını!

Ela gözleri ile bana baktı. O gözlerini yerim senin yaa...
" Buraya iş yapmaya geldin, öyle değil mi?"

Ewet kas yığını hem de en öküzünden.
" Ewet iş yapmaya geldik dimi!!!
" Çocuk gibi atarlanmazsan..."

Çocuk gibi mi?! Öküz musun olum yaa!
" Çocuk gibi mi!?"
" Abartma da şu verdiğim isi yap!"

Olum içimden sana ne sayıyom bi bilsen, ahh ahh! Dosyaları aldım ve çarpık bacaklı Ceyda' ya götürdüm. Siz bundan bana ters davrandığını anlayacak kadar zekisinizdir :)

" Ne geç kalsın be! Az hızlı ol, olmayacaksan da kapı orada!"

" O kapıyı senin..."
" Anlamadım?"

Ayy anlamadın mı onu senin kafana kafama sokarım lan gereksiz!!!

" Birşey demedim"

Sertçe evrakları masanın üstüne koydum. Odadan çıktım. Ve benim kas yığını öküzümün yanına gittim.
Tekrar elini uzattım.- tanışmak için-
" Bu sefer tanışabilir miyiz?"
" Madem o kadar ısrar ediyorsun."
" Ece"
"Berke"

Ağzını yedigimin Berkesi. Lan hangi ara çocuğun ağzını yedim. Daha tanisali 1 dk olmadı. Ahh iç güdüler ahh!

" Kahve getirir misin? İki tane :)"
" Biri mi gelecek?"

Lan sanane kim gelcekse gelsin! Öküzüm ama yaa! Noluyo lan bana? Ece sana noluyo yaa, kendine gel!!

" Asistanımla birer kahve içelim değil mi?"

Oh oh benle kahve içecemiss. Oh oh!

"Olur tabii!"

Ece bu ne coşku! Hemen kahveleri alıp geldim. Berke' ye doğru uzattım. Hay aksi elimden kahve düştü!!!

" Ahh yandım!!"

" Çok üzgünüm Berke Bey. Hemen sileyim."

Hemen bir peçete aldım elime. Silerken ayağım bir kaymaz mı?! Ben Berkeciğimin üstüne bir düşmez miyim!? Göz göze geldik. Ela gözlerini yerim lan senin! Tam birbirimize yanaştık kapı aniden açıldı! Karşımda gördüğüm çarpık bacaklı Ceyda' ydı. Şimdi ne olacak?

- Yorumlarınızı bekliyorum. Yeni bölümü ona göre yapacağım. 😊😀

Seven İki KalpHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin