Kızın kapısı yavaşça tıklandığında kafasını gelen sese doğru çevirdi.
Yavaşça ayaklandığında, küçük çıplak ayaklarını kuru parkede sürükleyerek kapıya ulaştı ve açtı.
Kimse yoktu.
Kafasını disarı çıkardı ve etrafına bakındı.
Kapıyı tam örtecekken gözleri aşağıya indi ve bir demet bir çiçek gördü.
Muhteşem görünüyor diye geçirdi içinden.
Yere eğildi ve çiçekleri kucakladı.
Kapıyı kalçasıyla sesli bir şekilde kapattı.
Hâlâ elindeki çiçeklere bakıyordu.
Kim bırakmıştı ki bunları?
Düşünceyle gözleri duvara daldı ve bunu sonra düşünmeyi aklına kazıyarak çiçekleri vazoya yerleştirmeye koyuldu.
Her birini özenle yerleştirirken bir kart düştü içinden.
Yere eğilip kartı ellerinin arasına aldığında, düzensiz el yazısını okudu.
"Çiçekler senin gibi kokuyor sevgilim
Seni seviyorum."
Şimdi düşünme sırasıydı.Kim bu ?