BÖLÜM -1

13 1 2
                                    


Kolay değildi onun için nefes almak. Bunca tek edilmişliğin, acının ardında dimdik ayakta durabilmek onun için epeyce güçtü. Bitkindi vücudu, yorgundu ruhu, ne konuşacak mecali ne de anlatacak hali vardı yaşananları. Kendi içinde bile cevap veremediği o kadar çok soru vardı ki Rüya'nın. Oysa daha çok küçük küçücüktü kalbi. Hayatın bu ağır şartlarına göğüs gerecek kadar büyümemişti. Daha çok ufak yaşlarda yüz yüze kalmıştı hayatın bitmek bilmeyen oyunlarıyla. Dünyadan habersiz bir bebekken ayrılan, son bulan bir evliliğin pişmanlık meyvesiydi. Hiç hissettirmese de annesi, o kendini hep istenmeyen dünyaya gelmese daha iyi olurdu denen bir fazlalık gibi görürdü. Yoksul bir ailenin ortanca kızlarıydı. İki abisi, bir kız kardeşi, her gün sebepsiz yere şiddet gören bir annesi ve şuursuzca karısına, çocuklarına zulüm eden bir babası vardı. Çanakkale' de bir sahil kasabasında yaşıyorlardı. Rüya bu olanlar karşısında dilsiz, sağırdı. Çünkü daha üç yaşında bir bebekti. Sıradan bir gün siyaha teslim etmişti kendini. O gece kıyamet koparcasına bir ses kulaklarını sağır etmişti adeta. Evlerini yıkan, bir canlarını orada teslim eden bir ailenin hüznü başlamıştı. Sarhoş bir şoförün ihmali sonucunda başlarına yıkılan derme çatma evlerinden geriye hiçbir eser kalmamıştı. Abisi ölmüştü kazada, annesi de daha fazla dayanamamış evlat acının verdiği buhrana ve tüm ipleri koparırcasına kazadan arta kalan hayatını, evlatlarını alıp dönmüştü baba ocağına.Rüya bu kaosun içinde yaşamaya çalışıyordu abisi ve kardeşiyle. Annesi gece gündüz çalışırdı çocuklarına bir lokma ekmek götürebilmek için, babaları ise hiç arayıp sormazdı onları. Bir yanları hep eksik, hep bir mahzun büyümüşlerdi. Takvimler yaprak yaprak dökülüyordu ömürlerinden. Seneler geçiyor her geçen gün bir öncesini aratıyordu. Rüya ise meydan okuyordu hayata yılmıyordu gelen her zorlukta biraz daha güçleniyordu. Okulunda başarılı, ayakları yere basan bir öğrenciydi. Derken anneleri seneler sonra o kadar kısmeti içinden birine evet demişti ve bu karar onların hayatını ikinci kez mahvetmişti. Hayatlarına giren üvey baba tüm dengelerini bozmuştu. Adam tam bir gezgin halk dilinde tam bir göçebeydi. O şehirden bu şehire sebepsizce sürüklemişti peşinden. Çalışmaz etmez, boş gezenin boş kalfasıydı adeta. Bunlar yetmezmiş gibi aileye yeni bir üye de katmış bir kardeşi daha olmuştu Rüya'nın. Artık hayat daha da zorlaşmıştı onun için. Günler, aylar geçiyordu ardında toz duman bırakmadan. Rüya çetrefilli hayatının içinde yaşamaya çalışıyordu. Hem okuyor, hem çalışıyor hem de kardeşlerine bakıyordu annesiyle birlikte. Üvey babası artık yoktu ve daha rahatlardı. 

HAYALLERLE GELECEK RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin