Bu benim ikinci hikayem. Bu hikâyede duygularımdan bahsedeceğim. Biliyorum çoğunuza saçma bu duygular ama insanında içini dökebileceği bir yer olmalı. Kızlar bu hikâyeyi okumadan önce diyeceğiniz kelime " Erkeklerde duygu olmaz ! " eminim ki böyle diyeceksiniz. Ama bilin ki erkeklerin kalbi taş değil. İnsanlar çoğu şeyi içine atmaktan bıkar , yorulur , kaldıramaz en sonunda en sevdiğine patlar. Biz erkekler düşüncesiz olduğumuz doğrudur. Herşeyin sonunda ne olacağını düşünemeyiz. Alttan almaya çalışıyoruz ama sadece bir yere kadar altan almayı beceriyoruz. Biz sevdiğimizi sadece bize konuşsun bize dertlensin herşeyi biz olsun isteriz. Bu yüzden kısıtlama yaparız ama sevdiğinin üzüldüğünü düşünemeyiz. Çok can yakarız bu yüzden. Erkekler bunu üzerine kurulmuş demeniz yanlış olur. Kızlar dışa dönük yaşarlar acılarını birine paylaşırlar. Erkekler içine atar atar ama en sonunda o iç patlak verir. O patlak çok keskin olur. Can yakar. İş işten geçer öyle anlarız hatamızı. İnsan sevdiğini üzmek ister mi ? İstemez ama düşüncesizlik üzdürüyor insanı .