Kitap Evi

76 12 3
                                    

Selamünaleyküm arkadaşlar bu bölümü değiştirip değiştirip yazdım bu bölümü yazarken hastayım . Hata yapmış isem kusura bakmayın .
İyi okumalar . Umarım beğenirsiniz :)

Ters giden birşeyler vardı . Hocanın beni çoktan çağırması gerekirdi . Ben yenecek tırnak bırakmazken artık yeter ya ne olacaksa olsun dercesine bi anlık gaz ile ayağı kalkıp bi iki adım yürümemle kendimi hocanın yanında buldum.

" Hocam az önceki ayıbımdan dolayı özür dilerim kusura bakmayın " dedikten sonra başımı öne eğdim .
Hocanın konuşmasıyla gözlerine bakamasamda başımı kaldırdım.

"Bende sana bunu diyecektim . Evet biraz ayıp oldu . Ama uykuluydun o yüzden bu hatanı bir kereliğine mahsus göz ardı ediyorum bilesin sadece bir kereliğine .. "
Demesiyle başımı olumlu anlamda sallayıp yönümü sınıfa döndüm . Ohoo bizim eylül hanıma bakın iyice beni unuttu . Arafın yanından ayrılmıyor alya yı hiç sormuyor . Sınıfta öyle vıcık vıcık bir samimiliğim yok bi eylülüm vardı onuda kaybettik ruhuna bi el fatiha . Günler bir birini kovalayıp gecti. Artık eylül arafa ayırdığı vakit kadar olmasada banada yeterince vakit ayırıyordu. Başlarda fazlasıyla bencildim kabul ediyorum . Ama eylül benim tek kardeşim onu kaybetme riskine dahi giremezdim.
Bugün günlerden pazar oleyy sabah saat 9 her pazar oldugu gibi annem yatıyor. Pazar günleri yaptığım gibi koştum koştum veee günaydınnn die bagırmamla yataga atlamam bir oldu .
Annemin yataktan sıçramasıyla bu sefer ben korktum .

"Annee yavaş ya ödümü kopardın"

derken isyan eder gibi çıkmıştı ses tonum ses tonumun böyle çıkmasını istememiştim ama anem bunu pekte umursamamıştı .

Annem beni avutmak istercesine saçlarımı okşamaya başladı .Ben pek uzun saç sevmesemde annem seviyor diye saçlarımı kesemiyordum ama maksat annem mutlu olsunda ben uzun saçlada gezerim .Yine her zamanki gibi uzaklara dalmışken annem kolumu cimcikledi
Ne düşünüyon kız yoksa biri mi var ? Kim ki kimlerden ? Adı ney ? Sizin okulda mı ? Diye ardı arkası kesilmeyen sorularına başladı .
"Oha yaaa nerden çıkarıyon bunları" derken annemi kolundan çekiştire çekiştire banyoya soktum hadi elini yüzünü yıkada bi kendine gel deyip aşağıya indim . Kahvaltı hemen hemen hazrdı .
Kahvaltımızıda yaptıktan sonra odama ilerleyip her pazar yazdığım gibi notumu yazıyordum . Ne notu derseniz ki eğer söyleyeyim bir pazar babam beni alıp daha önce gitmediğim ama evimize de pek uzak olmayan bi ev götürmüştü . Evin arkasında kocamanından bir ağac vardı bu ağaç fazlasıyla yaşlıydı. Babam o zaman bana şu bi kaç cümleyi söylemişti . " Meleğim burası senin evin olurda bir gün bana birşey olursa diye sana birşeyler bırakmadan gitmek istemiyorum ". O evin arkasındaki ağac üzerinde oturulabilecek tahtalar cakmıştı babam orda bir kutum var .her pazar notumu yazar o kutuya koyarım eğer ki birgün babam görürse onu ne kadar çok özlediğimi anlasın  . Bugün ki notumda şu bi kaç cümleyi yazmıştım .
" Evet baba bana gözyaşı borcun var. Bütün gözyaşlarım senin için tükendi. Bana gözyaşlarımı geri getir .Maksat senin gelmen bu pazar da gözüm yollarda çok bekletme beni seni seven Alya n.. "
Aşağıya inmemle songül ün o sesini duydum . Annem üşenmemiş internetten zuhal topal izliyo ya kadına bak
"annem yine zuhal topal ın evlenme proramını mı açtın? "
Oradaki insanları hiç anlamıyorum. Hayır dünyada evlencek kimse kalmadı mı da sen kendini kameralara göstermek için oraya gidiyon . Al bide kavga ediyolar her zaman ki gibi umut ve hanife bunlardaki düşmanlık ne yaa her neyse bunlar beni sarmayınca ayaklandım . Annem bana bakarak nereye kız ne güzel izliyoduk. Yok anne bu beni sarmıyor deyip odama çıktım .
(...)
Günler uzamaya başlamış ve dersler hiç çekilmez bir hal almıştı. Okul çıkışı arafarla beraber bir şeyler içmeye giderken hiç olmadığım kadar mutluydum Evet size mutluluk derecemi anlatacak olursam eğer hani küçük bir kızın pamuk şeker alacak parası yoktur ama arkadaşları paylaşmaksızın yerler ya işte Yaşlı bir teyze o küçük kıza pamuk şeker alınca o küçük kızın mutluluğu kadar mutluyum işte . Neden diye sormayın İnanın ki bilmiyorum . Bir şeyler içerken

" gençler siz içmeye devam edin ben bir kitapevine uğrayıp geleceğim "

Hayırdır diye atıldı araf
" okuyacak kitabım kalmadı Bir kaç kitap alacağım. "
Birden aklına güzel bir şey gelmiş gibi sırıtmaya başladı bu sırıtması yüzünde yayılırken
" Ne oluyor oğlum ne diye sırıtıyon ? düzgün kitap alacağım ben sen değilim ."
dememle
" saçmalama boncuk  benim yakın bir arkadaşım var kitaptan falan anlar. bizde Gelelim hem onu da görmüş olurum kitaplarıda beleşe getirmiş olursun yakın zaten buraya. "
demesi ile bu sefer o sırıtışı ben devraldım bu halimi gören Eylül tabi beleş lafını duyunca ısıtırsın demesiyle ufak bir kahkaha attım. Tabi kızım nerede beleş oraya yerleş diye meşhur bir deyimimiz var. Deyince bu sefer hep beraber gülmeye başladık .Ayrıca gözümde kaçmaya bir durum vardı .Eylül nedense bu aralar hep bi mutlu Ancak ben mutluyum diye mi ya da Arafla iyi geçinmeye başladım diye mi diye düşünürken Eylül'ün kolunda çekiştirdiğini görmemle geliyoruz çekiştirme bir dedim. Evet arafında geldik demesiyle tekrar dünyaya dönmüştüm tamam deyip Arabadan indim araf sen geç biz arabayı park edip geliyoruz deyince Peki Çok gecikmeyin diyerek üzerinde Gargamel Kitap Evi yazar şirin bir dükkana girdim. Gözüme çarpan kitaplara bakarken kimse yok mu? demeyi unutup kitaplara dalmıştım. Elime aldığım kitabının arkası okurken arkamdan bir ses geldi sesin gelmesi ile korktum arkamı döndüğümde 180 boylarında sporla uğraştığı belli olan hafif sakalları çıkmış benim yaslarimda belki bi kac yaş büyük bir genc  duruyordu . Sesimin titrememesi için öksürdükten sonra ben kitap bakıyordum kitap alacaktın da ondan şey ediyordum. alya kızım iyice batıyorsun ya sus diyen iç sesime salak ha ben ha sen diye içten bi cevap verdim. Arafın içeriye girmesiyle gözlerini bana dikmiş iki çift mavi gözlerin benden uzaklaştığında içimde bir rahatlama oldu diyebilirim. Araf Oo kardeşim deyip erkeklerin klasik selamlaşmalarını yapınca burada çalıştığına kanaat getirdiğim çocuk

" kardeşim seni buralarda görmek büyük mucize sen kitap almaya gelirmiydin?? " demesiyle
Araf ın
" yok Alya kitap alacakmış buralardaydık bende buraya getirdim. "
demesiyle o sert bakislı çocuk gözlerini yine bana dikti ne tür kitap istiyorsun . deyince araya Araf
"Sence nasıl olabilir Ensar Allasen tabii ki aşktır deyince ters ters ona baktım. Evet diyerek eklemeden edemedim .Peki o zaman dedi kitaplara bakarken üst raflardan birinden sarı ciltte güzel bir kitap çıkardı al dedi ne anlatıyor demeye kalmadan Araf gel hadi kahve falan ikram edeyim derken gözleri Arkada duran eylüle takıldı .Araf yenge herhalde yengeyle tanıştırmayı düşünmüyor musun? deyip elini uzattı
Tanıştırmaz mıyım kardeşim bu benim hatun eylül dedi . Onlara o kadar imrenmiştim ki pek sevgili muhabettine sıcak bakmayan ben bu defa içimden keşke diyebilmiştim . Arafın o cümlesiyle eylülün arafa bakışını yakaladım . O kadar güzel bakıyordu ki bu cocuga bi daha kimsenin böyle bakabileceğini sanmıyorum. Araflar merdivenlere ilerleyip üst kata çıktılar . Ben ise hâla bana verilen kitaba bakıyordum böylesi bir aşk diye mırıldanıverdim bi anda bu mırıldanmamı duymuş olan isminin ensar olduğunu öğrendiğim genç bana gelmiyor musun deyip yukarı cıktı . Bu sefer bende onu takip ede ede yukarı çıktım . Buradan aşagısı yani kitapların olduğu yerler görünüyordu depo gibiydi ama çok mükemmelimsi bi yerdi . Eylülün yanına oturur oturmaz .Ensar banada kahve getirdi. Daha sonra ben almış olduğum bu kitabı incelerken kitaptan başımı kaldırınca ensarın bana baktığını gördüm . Evet bana bakıyordu birazda gülümsese daha iyi olacaktı nie bu kadar sertti ki ? Başımı sol tarafa çevirdiğimde çok tatlı bir oyuncak bebek gördüm kalkıp tam alacaktım ki
" Aklındakini unut o bebeği elleyecek kadar temiz değilsin.. "
demesiyle gözlerimin dolduğuna yemin edebilirim niye böyle demişti ki şimdi ? Araf ortamın gerginliğini anlamış olacak ki kardeşim bize müsade deyip ayağı kalktı. Bende yerimden kalkıp direk merdivenlerden inip çıkışa yöneldim son kez yukarıya başımı kaldırdığımda sert yüz hatlarıyla koyulaşan mavi gözleriyle bana bakan bir adet ensarı gördüm . Onu görür görmez kafamı önüme çevirip arabaya yürüdüm. Yanaklarımın ıslandığının farkında bile değildim taki eylül iyi misin? neden ağlıyorsun diyene kadar ...

Bu bölümün de sonuna gelmiş bulunmaktayız . Bir daha ki bölüme kadar Allah 'a emanetsiniz .. Sizleri seviyorum. UMARIM OKURKEN SIKILMAMIŞSINIZDIR :)

BIRAKMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin