-Jimin-
Dudağımdaki baskıyı hissettiğimde oldukça şaşırmıştım.Jaebum beni daha önce de öpmüştü,ama daha önce hiç böyle hissetmemiştim.Kendime gelip geri çekildiğimde;
Jaebum- Seni seviyorum Jimin.Daha öncelerinde aşka inanmayan ben,şu an sana deli gibi aşık oldum. İnan bana.
J- Sana inanamıyorum.Sana inanmamı sağlayacak hiçbir şey yok!O kadar şeyden sonra sana inanmıyorum.
Jaebum- Peki hiç bana inanmak istedin mi? Seni sevdiğime,beni sevdiğine inanmak istedin mi?
J- N-ne? Seni sevdiğimi nereden çıkardın?
Jaebum- Hadi ama Jimin! O kadar şeyden sonra bana aşık olmaman mümkün değil! Ayrıca çok belli ediyorsun! Gerçekten seni sevdiğime inanmak istemiyor musun?
J- İstiyorum! Beni sevdiğine inanmak istiyorum,ama inanamıyorum işte!
Tam ayağa kalkıp gidecekken,Jaebum kolumu tuttu ve kendine çevirdi.
Jaebum- SENİ SEVİYORUM SHİN JİMİN!SEN BANA İNANANA KADAR BUNU SÖYLEYEBİLİRİM.
J-Saçmalama Jaebum!İnanmıyorum,inanamıyorum işte!
Hala kolumu tutan elini yavaşça çektim.
J- Zorla güzellik olmaz Jaebum.
Ardından hiç beklemediğim bir şey oldu.Jaebum ağlamaya başladı,bu kadar üzüleceğini tahmin etmemiştim.Arkamı dönüp hastaneye doğru yürümeye başladım.Yanağımda bir sıcaklık hissettim.Ağlıyordum.Bunca zamandan beri ağlıyormuydum yani?Neyse artık bir önemi yok.Odama geldiğimde günlük yazmanın bana iyi gelebileceğini düşündüm.Zaten uzun zamandır yazmıyordum.
"Sevgili günlük:
Üzgünüm,uzun zamandır sana yazamıyorum.Ama bugün sana çok duygusal şeylerle geldim.Hani sana Jaebum'u sevmeye başladığımı söylemiştim ya.Ben ona tamamen aşık oldum.Choa'ya da söyledim.Onu seviyorum.Ayrıca bugün akşam,yani az önce parktaydım ve Jaebum'u gördüm.Yanıma geldi.Biraz konuştuktan sonra bana, beni sevdiğini söyledi ve beni öptü.Evet,beni daha önce de öpmüştü.Ama bu seferki çok farklıydı.Sevgi doluydu.Belki de ona aşık olduğumdan bana öyle gelmiştir.Her neyse işte.Bana,beni sevdiğini,daha önce aşka inanmadığını,ama şimdi beni deli gibi sevdiğini ona inanmamı söyledi.Ama bunca şeyden sonra ona inamam.Beni kandırdıktan sonra,neyin gerçek,neyin yalan olduğunu anlayamamaktan korkmaya başladım.Onun beni sevdiğine dair hiçbir kanıt yok elimde.Ona inanamam!Ama ona inanmak istiyorum.Bundan sonra ona nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum.Bundan sonra ne yapmam gerektiğini...hiçbir şeyi bilmiyorum!"
Günlüğümü yazdıktan sonra kafam daha çok karıştı.Ben de uyumaya karar verdim.
**********
-Genel-
Ertesi gün Jimin iyileştiği için okula gidebilmişti.Gerçi hala kontrolleri vardı,tam iyileşmiş sayılmazdı.Ama sonuçta okula gidebilecek kadar iyiydi.Jimin okula gittiğinde,gözleri ister istemez Jaebum'u aramıştı.Ama Jaebum ortalıklarda gözükmüyordu.Çünkü Jaebum okula gelmemişti.Başka planları vardı.Bu plan üzerinde düşünmesi gerekiyordu.Yoksa hiçbir işe yaramazdı.
Choa sınıfta Jimin'i görünce resmen onun üstüne atladı ve sıkıca sarıldı.
C- Gelmişsin!
J- Geldim de,sen burada değilsin galiba? Bilmesen neyse de geleceğimi biliyordun zaten.
C-Heyecan yaptım seni görünce.
J- Heyecan yapılacak kadar güzelim yani.
C- Tabii ki! Jaebum sana nasıl aşık oldu sanıyorsun?Ben erkek olsam bende seni severdim.
J- Konuyu başka yönlere çekmeyelim Choa!
C- Ama doğruya doğru.
Choa ile Jimin bir süre daha konuştuktan sonra ders başlamıştı.Jimin akşam olanları Choa'ya anlatıp anlatmamak arasında kararsız kaldı.En sonunda da anlatmamaya karar verdi.Zamanı geldiğinde onu da öğrenirdi.
Jaebum okul çıkışına doğru Jimin'in kaldığı hastaneye gitmişti ve Jimin'in okula gittiğini öğrenmişti.O da Jimin'i beklemeye karar verdi.
**********
-Jimin-
Okuldan sonra hastaneye gitmeden önce etrafta biraz dolanmaya karar verdim.Biraz dolaştıktan sonra dün Choa ile birlikte gittiğimiz parka gittim ve yine aynı banka çiçeklerin tam karşısına oturup hayatımı gözden geçirmeye başladım.Hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim daha önce.Bir süre oturduktan sonra hastaneye geri döndüm.Odama girdiğimde Jaebum'u gördüm.Kalp krizi geçireceğim galiba.Ama sonuçta hastanedeyiz, hiçbir şey olmaz.
Jaebum- Neden bu kadar geç kaldın?Okul az ileride!Yarım saattir yoksun!
J- Bunları neden soruyorsun ki?
Jaebum- Belli değil mi?
J- Nereden belli olabilir ki?
Jaebum- Senin için endişelendim.Başına bir şey geldi sandım.
Benim için bu kadar endişelenmiş mi?Benim için? Galiba önemsenmek böyle bir şey.
J- Peki neden buradasın?
Jaebum- Seni ikna etmek için.Sana söyledim,seni seviyorum.Daha önce aşka inanmazdam,ama seni görünce her şey değişti.Seni seviyorum.Hayır,sana aşığım.
Son cümlesinden sonra yavaşça yanıma gelip bana sarıldı.
Jaebum- Bana inan.Seni seviyorum.
J- Nasıl?
Jaebum- Sadece inanmaya çalış.
Ardında bana sarılmayı bırakıp,cebinden beyaz,küçük,üstünde taşlar olan pelüş kalp çıkardı.
Jaebum- Bunu kendi kalbin olarak düşün .Seni her üzdüğümde,bana inanmadığında,inanmak istemediğinde,kalbin üstündeki taşlardan bir tanesini çıkar.Çıkan taşın altı siyah olacak.Eğer beş taşı da çıkarırsan kalbin çoğu kısmı kararmış olacak ve bu kararmış kalbi bana gösterirsen kalbinin bana kapandığını anlayacağım.Senin peşini bırakacağım,söz veriyorum.Sadece bana inan.
Sözlerini bitirdiğinde ağlamaya başlamıştım.Bu sefer ben ona sarıldım.
J- Seni seviyorum,sana inanıyorum!
Jaebum- Teşekkür ederim...hislerimi kabul ettiğin için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTSUZ HİKAYE(Jimin-Jaebum)
FanfictionJimin günlük tutmayı sevmezdi.Hayatına "O"girene kadar. Jimin iyileşeceğine inanmazdı "O" yanında olana kadar. "O" aşka inanmazdı Jimin'i görene kadar. "O" ölüme inanmazdı.Sevdiği ölene kadar. # Bu ilk hikayem olduğu için biraz garip olabilir...