BLOOD.

BLOOD - 4 Bölüm

Size Başlıca düşmanımızdan bahsetmiş miydim?

Sanırım HAYIR.

Güneş.. Bizim başlıca düşmanımız.

Bizim soyumuz lanetlendiğinde sadece kanla beslenebileceğimiz ve nereye gidersek

Gidelim güneşin bizi yakıp vücudumuzda inanılmaz yaralar bırakacağını biliyoruz.

Geçiçi olabilir ama o an , inanın hiç bitmeyecekmiş gibi oluyor.

Bugün kasabamız güneşli bir gününü yaşıyor.

Harry'nin doğum günü partisinden sonra okula gideceğini sanmıyorum.

O yüzden bugün , Şu lanet kilidi açmanın yollarını bulmaya çalışacağım.

Ama bunun için akşamı bekledim.

Bilirsiniz , dün gece benim için hiç iyi geçmedi.

Konseyin kapısı çaldım ve açan Lexiydi.

Ahh , kan gibi gözleri olan ve insanlara acı vererek öldürmekten zevk alan sarışın sürtük vampirimiz.

Ne uzun bir tanım oldu değil mi? Neyse.

'' Seni görmek ne güzel Scarlett Gilbert.'' dedi o hiç beğenmediğim gülüşüyle.

Tebessüm etmeye çalışarak .. ' Senide.'  dedim.

Düz koridordan ilerledim ve karşımda oturan Will ' i gördüm.

'' Aahh , benim güzel Scarlett'ım. Seni nasıl da özledim'' dedi kollarını açarak.

Tebessüm ederek yanına gittim ve açtığı kollarını bedenime sardı.

Oturan diğer konsey üyelerini umursamadan

'' Yardıma ihtiyacım var Will.'' dedim direk konuya girerek.

'' Tabii , anlat bakalım buralara kadar gelmene sebep olan konuyu? ''

Derin bir nefes aldım. '' Bilirsin , kilit...'' bir kaç saniye duraksadım. '' Onu açmam gerek Will. ''

'' Evet? '' dedi devam etmemi söyler gibi.

'' Canımı yakıyor. Beni hiç bir zaman sevemeyeceğini biliyorum. Fazlasıyla kemiklerim kırıldı ve ben dayanamıyorum. Zamanım yok. Bu şey beni öldürecek diye korkuyorum. Bana yardım etmelisin'' dedim yalvaran gözlerle.

Will gözlerini kapatıp biraz düşündü.

'' Sana ben yardımcı olamam Scarr. Sana sadece o yardımcı olabilir.''

'' Bunu nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. Onu gördüğümde hissettiğim şey sadece acı. Acıyı çekiyorum ama asla vazgeçemiyorum. Sanki tüm dünyam oymuş gibi. Ondan öncesi yokmuş gibi. O gece ablasını öldürmeseydim , belki farklı olabilirdi. Ama şimdi olmaz. Böyle olmaz. Beni istemeyecektir. Sevmeyecektir. Hiç bir zaman bana ihtiyacı olmayacaktır. '' dedim ve boğazıma takılan hıçkırığı bastırmak zorunda kaldım.

Will biraz daha düşündü.

'' Bir Yolu daha var.''

Yüzümde bir tebessüm oluştu ve gözlerim heyecandan parladı.

'' Hemen umutlanma Scarr. Bu çok tehlikeli olabilir.''  dedi.

''  Herşeyi yapabilirim '' dedim kendimden emin bir şekilde.

Ufacık bir umut varsa bile yapmalıydım.

'' Pekala Scarr. Üzerinde biraz çalışmalıyım. Sen şimdi git ve ben seni arayana kadar gelme. '' dedi.

Kafamı yere eğip '' Pekala '' diyerek dışarı çıktım.

Beslenmeliydim. Bunu kasabadan uzakta yapacağım.

Küçük bir bar buldum ve içeri girdim. Çok kalabalık denilemezdi ama sahnede biri vardı ve herkes onun için gelmiş olmalıydı. Bunlar benim neden umrumda ki?

Barmenin önüne geçtim ve bana sert birşeyler vermesini söyledim.

Bardağı elime aldım ve başımı sahneye doğru çevirdim.

Ahh , Tanrım neden her yerde karşıma çıkmak zorundasın ki?

Kıvırcık bebeğimiz elinde mikrafonla herkesi eğlendiriyordu.

Gözlerini bana çevirdi , 2 saniye sonraysa dinleyicilerine.

Çokk güzell. Beni umursamıyordu.

Önüme Döndüm ve saçlarımı karıştırıp bardağımı fondip yaptım.

Harry sahnede şarkı söyleyedursun.

Şimdi kurban arama vakti.

Gözlerimle barı taradım , Köşede kızı zorla öpmeye çalışan bir pislik adamımız var.

Oturduğum yerden kalktım ve hızlıca ilerleyip adamı kızın üstünden çektim.

Kızın kollarından tutup gözlerime kitlenmesini sağladım.

'' Bu anı hatırlamıyorsun. Şimdi eğlenmene bak.'' dedim ve kızı etki altına alıp gitmesine izin verdim.

Arkamı dönüp kocaman açılmış gözlerle bana bakan adi pisliğe baktım.

'' Sakın çığlık atma '' dedim ve yakasından tutup dışarı çıkarttım.

Arka tarafa geçip dişlerimi adamın boynuna geçirdim.

Gözlerimi kapatıp sadece kanın tadını düşündüm. Sadece kan.

Başka hiç birşey değil..

Gözlerimin kanın etkisiyle kırmızılaştığını hissettim.

İhtiyacım olanı almaya az kalmıştı bitmek üzereydi.

'' NESİN SEN?! '' dedi birisi.

Dişlerimi adamın boynundan çekerek adamın yere düşmesine izin verdim.

Böylece görüş alanıma kimin seslendiği girdi.