CANDLE - ARTHUR/MERLİN One-shot

5.9K 457 290
                                    


DERECE : PG - 13



  **************************





Meşalenin kızıl rengi genç adamın kısa, sarı saçlarına vurdu, ince ancak çok sağlıklı telleri kızılımsı bal rengine çevirirken ardından onu takip eden genç adamın da gözleri bir an için kamaşmıştı. Gözleri henüz gördüğü manzarayı tam olarak sindiremeden meşale hareket etti ve sarışın baş yine karanlığa gömüldü. " Kahretsin... Çok karanlık... " Prens Arthur ayakları dibinde beliren ve daha da aşağılara giden merdivenleri inceleyebilmek için meşaleyi aşağı doğru uzatırken kaşlarını çattı. Omzunun hemen arkasından uzanan bir başka baş da merakla aşağıya bakıyordu. " Merlin, biraz daha yaklaşırsan birlikte aşağı yuvarlanacağız. " Prensin sadık ancak sakarlığıyla ünlü yardımcısı homurdanarak bir adım geri çekildi.




" Daha ne kadar aşağı inmemiz gerekiyor? "



" Bilmiyorum Merlin. Aradığımız oda büyüyle gizlendiği için emin olamıyorum. İşte büyünün ne kadar kötü bir şey olduğunu kanıtlayan bir olay daha."




Merlin dudaklarının içini ısırarak ağzından kurtulmak üzere olan itirazlarını bastırdı. Arthur onu en iyi tanıyan ama bir yandan da asla tam olarak tanıyamamış tek kişiydi. Bir büyücü olduğunu herkesten gizlemesi gerekiyordu. Kral Uther' in emriyle büyücülük sanatı yasaklandığı için büyücüler ve cadılar idam edilmek suretiyle ortadan kaldırılıyorlardı. Arthur ayağını uzatıp alttaki basamağı kontrol etti, sağlamlığından emin olduktan sonra indi. Her bir basamağa aynı işlemi uygularken Merlin onun bir adım ardındaydı. Bu işteki terslik kısa sürede genç adamın dikkatini çekti. " İzin ver ben önden gideyim. Çok tedbirsiz davranıyorsun Arhur. Prens olan sensin, ben değil. Eğer bir terslik olursa önce benim düşüp ölmem gerekir. " Sarışın genç adam dönüp omzunun üzerinden sert bir bakış fırlatınca basacağı basamağı şaşıran Merlin öne doğru sendeledi.




Neyse ki Arthur müthiş refleksleriyle onu tam zamanında yakalamayı başarmıştı. Ancak Merlin' in tutmak için çabalarken elindeki meşale kaymış, basamaklarda hoplaya zıplaya yuvarlanarak inmekte oldukları dehlizin dibinde kaybolmuştu. Zifiri karanlık ikisini de hızla yuttu. " Kahretsin Merlin! Bazen bana destek olmak için mi yoksa köstek olmak için mi yanımdasın merak ediyorum. " Belinden sıkıca sarıldığı ve bir kolunu kavradığı genç adam eğer konuşabilseydi de akıllıca bir şeyler söyleyemezdi.




Arthur' un geniş ve güçlü göğsüne yapışmış, genç adam tarafından koruma altına alınmanın şaşkınlığıyla kalakalmıştı. Her gün Arthur'a dokunsa da Prens'i asla bilinçli ve istekli bir biçimde ona dokunmazdı. Tabii kafasına vurmak, çelme takmak, ne kadar sıska olduğuna dair söylemler yaparken elbiselerini çekiştirmek, dalgasını geçmek gibi basit olaylar dışında... Birden bire aralarındaki bu görünmez mesafenin aşılmış olması Merlin'i şok etmişti.




Arthur onu kendinden biraz uzaklaştırdı, bileğini hala sıkıca tutarken belindeki elini çekti. Az sonra Merlin kılıcın kınından çıkma sesi olan o keskin, hırıltılı sesi duymuştu. " Devam etmek zorundayız. Sakın yanımdan ayrılma. " Bileğinden tuttuğu genç adamı da peşinden sürüklerken dikkatlice merdivenleri inmeye başladı. Merlin ise kendinden çok Arthur için korkuyordu. " Belki de geri dönmeliyiz. Zaten tek başına hareket etmen çok büyük bir hata, buradaki büyünün gücünü ve başına neler gelebileceğini bilmiyorsun. Yanında destek kuvvetlerin olmalıydı... " Merlin Arthur' un sert nefesinin yüzüne çarpmasıyla durakladı. Öfkelenmişti anlaşılan.

CANDLE - ARTHUR/MERLİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin