Özfinal

52 8 4
                                    

-Hayat nedir bilir misin vini? Abin gibi gördün birinin baban çıkmasıdır.
Dedim ve baktım. Vini elinde sigara tutuyordu
-Alır mısın bir fırt bea?
-Ama ben sigara içmeyi bilmem ki.
-Olsun, bana ayak uydur.
"biz de sigara içmesini bilirdik dünya güzeli."

Ve o gecenin karanlığa karıştı bir sigara dumanı...

-vini bu gece burda kalabilir miyim?

-Seni kaçırdım.

-Doğru ya!

-Sen odada kalacaksın. Kardeşimin odasında, yurt dışına çıktı. Bir hafta dönmez.
-Kardeşin kim?

-Songül, Songül Öden

--
Etrafı peluş oyuncaklarla dolu odaya gittim. Peluş hayvanlar beni izliyordu.
Zor bir gece olacaktı.
Sen savaşla aşkı karıştırmışsın .
Lan nerden geldi o ses??
Kafamdan kurduğumu hayal ederek ışığı kapatıp yatağa doğru gittim.
Çık o karanlıktan
Bune ya!
Sen beni hep düşman varsaymışsın.
Sikeyim böle işi! Bune ya, ailemin kim olduğu belli değil bide karşıma bu çıkıyo ne diyim ben buna!?
İstersen bana ukala mukala de
Sen nesin ya!
Prensesler gibiydim ben baba evinde, gölgeyi hakaret sayardım.
Ve odanın ortasında hareket etti bir gölge.

Fuck you!

-Vini!!!
Diye bağırıp odaya uçan tekme attım.
-Odada bir şey...
-Yes be!
-???gözlerimden soru işareti fışkırıyordu.
Elimi tuttu ve gözlerimin içine baktı.
-Kardeşim demiştim ya Songül Öden aslında o yurt dışına çıkmadı... O aslnda öldü ve biz onla konuşuoz. Neyse onla konuştum bana eğer sana açılmamı tavsiye ederse şarkı söyliyecekti. Uras ben seni seviyorum...

Noluyo lan!!
-Lan ben seni kardeş belledim yavşadın önüne gelen bozuluo be kardeşim.

-Uras, bildiğin gibi değil!

-Neresi bilidğim gibi değil?!?

-Otur sana anlatacağım.

-Zaten bi yere gidemem, ama bana fazla yaklaşma.

O tekli koltuğa oturdu ben uzaktaki sandalyeye.
-Uras herşey sevgilimden ayrılınca başladı, bana duygularını incittiğini söyledi ve annesini çağırdı anneside cadıymış meğersem, yani çocuk melez. Annesi "eğer bir melez cadının kalbini kırarsan işaret değiştiriyormuşsın"demişti inanmamıştım. Biliydim böle olacağını. İlk başta benş yanlışlıkla halay mendiline çevirdi. O yüzden biliyorum mendilceyi. Sonra vini oldum işte. Aslnda gerçek adım da pakize. İşte böyle bende bir kader mağduruyum. Ama bu böyle bitmedi uras. Bana gelip" sana acı bir aşk verecem ve o acı dolu aşktan bir öpücük kurtaracak senş" demişti en son. Anlamamıştım ben ne demek istediğini. Ama seni gördüm o anda televizyonu açtım ve karşıma babanla, Mahmut Tuncer'le halay çekişin çıktı. Ve o anda tutuldum donup kaldım öyle sadece seni izledim ben uras. O yüzden kaçırdım seni tekrar kız olabilmek için. Ama artık anlıyorum kız olmak yada olmamak değil benim için mesele seni o bir çocuğun göz yaşını sildiğini gördüğümden beri anladım artık asıl mesele kalpteymiş uras.
Ve camdan bir ses geldiği anda vuruldu kalbinden vini. Onu sonsuz sessizliğe itişini duyuranda bir helikopter sesiydi belki...
-Halay mendilini bulduk tamam.
Sesleri geliyordu etrafımda, dinlemiyordum onları beni yakalamaya çalışanları umursamıyordum. Şuan aklımda olan tek şey pakizeydi...
Daha demin vurulan pakize.
O beni insan halimi görmeden sevmişti sadece, benim dışım pembe pullarla kapalıyken sevmişti beni... Neden dış görünüşe bakacaktım ki? Kızdı zaten. Sadece kurbağayı prense yada prensese çevirecek bir öpücük lazımdı.

-Hayriye hadi gel. Dedi Mahmut Tuncer
-Hayır baba!
-Baba mı?
-Evet ya! Beğenemedin mi!?
-Sana bunu kim söyledi?
-Pakize... BABA pakize...
-pakize mi?
Gözleri büyüdü mahmudun.
-ONDAN HEMEN UZAKLAŞ!
-Hayır! Dedim ve daha sıkı sarıldım ona
-Bak evlat, seni halay mendiline çeviren de anneni öldüren de bu Cadı!!
-Ne?
Pakizeye doğru başımı çevirince artık ne o nede vini vardı karşımda sadece yaşlı bir cadı vardı.
-noldu Uras artık beni beğenmiyor musun?
-Pakize?
-Ne pakizesi be! Kandırdım seni, babana ulaşmak için.

Babamın yanına doğru gelmeye başladı, babam bir yanda. Ateş ediyor bir yandan da gelme diye bağırıyordu.
Parmağını şıklattı cadı. Öttü kargalar gecenin yarısında.
Artık babamın yanındaydı babamın yüzünde parmağını gezdirdi ve tırnağını gözünün oraya getirdi. Durdu cadı, bana baktı.
-Hadi uras gel, gelirsen bişi yapmıcam babana.

Sanki bataklığa batmışım gibi kalmıştım orda ne yürüyordum nede konuşabiliyordum.
-Uras gelme!
-Mahmut Tuncer gözünden -
Hayatta en çok değerverdikleriniz gider derler ya bunun yürüyen örneği gibiyim. Az önce urasın göz bebekleri beyazladı. Cadı onu kontrol altına aldı.
Artık olum elinde silahla bir ölğm makinasına dönüşmek üzereydi.
-Şimdi söyle bakalım, oğlun mu sen mi?
Dedi cadı.
====
Aynı böyle bir gün karşılaşmıştı Mahmut o cadıyla.
Korkarak eşini ve karnındaki bebeği sarıp sarmalamıştı. Sevgiydi işte bu. Cadının bilmediği şeydi.
Ve cadı anladı o zaman sevdiklerine zarar vermenin en kötü şey olduğunu.
Mahmudun bedenini ele geçirmişti cadı. Ve yine öyle bir gün cadı sordu karnı ağzında olan kadına.
"eşin mi? Sen mi? Yoksa bebeğin mi?"
"ben" dedi kadın.
"güzel, işte şimdi başlıyoruz"
Diz çöktü kadın ve arkasında eşi boynunu kesti.
İşte kadının verdiği o cevap o gece mutfak bıçağıyla ölmesine sebep olmuştu.

----
-Ben.
-Güzel, diz çök bakalım.
Uras,elinde silahla geçti babasının karşısına.
Elini silahın tetiğine götürken duraksadı bir an.
Pat.-silah sesi -
Gözlerimi açtığımda etraf yeşil cadı kanı olmuştu. Urasa baktım.
Oda bana bakıyordu. Koşarak yanıma geldi.
-Artık kavuştuk.
--FİNAL--
Ve kitabın sonuna geldik üzülmeyin boktan olaylar serisinim devamı olacaktır. Kendinize iyi bakın.

~B*ktan Olaylar~HALAY MENDİLİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin