Akrep 05:35 in kapısında gözler uykuya harman. Ağır ağır açılan çapaklı gözler , sahilde ki martılardan kopardığı yarım simit ile parkasında ki yarım şarap günün özetiydi bir yerde. Moda sahilinde gördüğü çiflere öyle bir gülümsedi ki pas tutmaya meyilli gülüşlerinin kalitesini koydu ortaya. Aklından geçenleri tahmin etmek zor olmasa gerek belliki onun da zamanında zamazingosu vardı.Her neyse yekten yekten boğanın yollarını tırmanmaya başladı bizimkisi. Kalabalık arttıkça suratında acırmışcasına bir ifade beliriyor sanki tüm prangalarımızı görür gibi. Sanki bir bomba gibi herkes kaçıyor sürtünmekten bile kaçınıyor millet bizimkisi hiç aldırış etmeden devam ediyor. Boğanın hemen karşısındaki tekelin kuyruğunda ki yerini alıyor. Biraz bekledikten sonra usta bizim şurubu alabilir miyim dedikten sonra sessizce parkasının iç cebine koyuyor şarabını teşekkürünü ettikten sonra alıyor inceden voltasını. Saat 18.34 de değdiğinde hava hafiften siyaha çalmaya başlamıştı. Bizimkisi moda sahilindeki deniz fenerinin dalga kıranlarındaki yerini çooktan almıştı. İkinci şarabı yarıladığında gözlerinde sorgularcasına dalgansı bir gülümseme.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞARAP
No FicciónŞarabı aşka benzetmeleri tesadüf mü? Yoksa gerçek aşkı şarapçılar mı yaşıyor ?