2. Bölüm

28 2 1
                                    

Uyanır uyanmaz justinin odasına girip onu yanağından öptüm ve sessizce odadan çıkmaya hazırlanıyordum ki justin in sesini duydum ‘gene yakalandım’ arkamı dönüp ‘uyumuyordun ve beni bekliyordun demi’ ‘evet çünkü kendini her suçlu hissetiğinde bunu yaparsın’ ‘ bak seni üzmek dünyadaki en son istiyiceğim şey bunu biliyorsun demi’ ‘evet o yüzden sana kırılmıyorum ‘ diyip gülümsedi yanına gidip sarıldım ve yanağından tekrar öptüm ‘ umarım bunu Harry ede yapmazsın ‘ ‘ne’ ‘dün onlada çok atıştınız’ ‘ a hayır ona gıcık oldum asla özür dilemem kendini beğenmiş bişe’ ‘tamam tamam bir şey demedim,  hadi kahvaltı yapalım üzerini giyin’ bu sefer iyice yapış yapış öptüm onu ve odama gittim beyaz kat kat mini eteğimi üzerine koyu gri parlak kazamı ve botlarımı giyindim. Saçlarımı hafif bukleli yani kendi halinde bıraktım parlatıcı rujumu sürüp aşağı indim Justinde üzerini giyinmiş beni bekliyordu. Kahvaltı yapmak için bir cafe gidip oturduk. ‘ burayı sevdin mi ‘ dedi ve hemen sonra telefonuma mesaj geldi yazan şeyi okumamla dondum kaldım bu iğrenç bir şey di uzun süre sessiz kalınca justin o sessizliği bozdu ‘kötü bir şey mi var’ ‘dedikodu dergilerinden gelmiş’ diyince rahatladı ve önündekini yemeğe devam etti ‘çıktığımızı yazmışlar’ diyince yedi şey boğazında kaldı ve öksürmeye başladı arada bir ‘ ne’ sesini duydum. ‘ sanırım o kadar ünlüymüşsün’

 

***

Justin beni eve bırakıp gideli iki saat olmuştu ben öylece oturmuş gelen tehdit twitlerini ve bir saat içinde kurulmuş beğenisi bir artıp bir düşen fan sayfalarına bakıyordum ve işte yeni bir haber justin nin açıklaması maia benim kuzenim saçma sapan yorumlar ve haberler istemiyorum yazmış vay canına işte adım duyulmuştu maia biber şimdi hiçbir zaman bir modacı olarak görülmiycem justinin bieber n kuzeni ben bunları düşünürken kapı çalmaya başladı. Gidip kapıyı açtığımda karşımda lucy vardı ne kadar şaşırsam da ona sarılıp içeri aldım ‘senin burada ne işin var’ işim erken bitti dün sabah geldim, asıl sen söyle o haberler ne’ ‘justin in sandığımdan daha fazla hayranı varmış hem de çok vahşi’ ‘nasıl yani’ ‘bana en iyi hitab edişleri sürtük oldu’ ‘vay canına tek bir gün de’ ‘ onu boş ver zaten justin onunla ilgilendi şimdi benim bu kıyafetleri dikecek birine ihtiyacım var’ ‘ben varım ya’ ‘gerçekten mi seni çok seviyorum’ diyip sarıldım ‘tabii ki de bu kadar değerli bir modacının tasarımlarını dikmiycemde napıcam ama bardamı kalıcaz’ ‘hayır çıkıp kiralık evelere bakalım justinin başına zaten yeterince dert oldum. ‘hadi ozaman çıkalım’ çantalarımızı alıp kapıdan çıkıyorduk ki karşımda Harry belirdi ‘senin burada ne işin var’ ‘vay canına çok misafirperversin justine bakmaya geldim’ ‘ burada değil’ dedim ve lucy kolundan tutup dışarı çıkardım bunu kabalık olsun diye yapmadım küçük çaplı bir şok yaşadığı için hareket etmiyordu. Kendimde çıkıp kapıyı kapattım. Dalga geçer gibi ‘beni içeri davet etmiycek misin?’ ‘üzgünüm canım kapattık’ Lucy e dönüp ‘hadisene’ ‘a-a tamam merhaba lucy ben ekrandakinden daha tatlısınız’ ‘teşekkür ederim sende Maia dan çok daha kibarsın  ‘ lucy Harry nin ağzının içine düşerken sinirlendim ve ‘hadi’ diye bağlardım Harry hala sırıtır bir şekil de ‘ne oldu kıskandın mı’ ‘neyini kıskanıcam be senin’ ‘vay canına siz geçekten birbirinizden hoşlanı-hoşlanmıyorsunuz’  ikimizde ona bakınca lafını düzeltti ‘nereye gidiyorsunuz’ ‘sanane’ ‘maia nın kusuruna bakma ev bakmaya gidicez ‘ ‘hımm bizim bugün bir işimiz yok size katıla biliriz ‘ dedi arkadan gelen ses buda çok bilmiş başka biriydi arkadaş bizden sizene gidin sevgililerinizle uğraşsanıza tabi lucy bana bırakmadan cevap verdi ‘olur’ ‘olmaz’ ‘olur hem de çok güzel olur’  ‘ olmaz hem de hiç olmaz’ ‘onlar burayı daha iyi biliyorlar bize de yardımcı olurlar’ ‘offfff’ niall ın arabasına yöneldim ama lucy o ölümcül bakışları sayesinde beni gönderdi ve Harry nin arabasına binmek zorunda kaldım ‘ikiye ayrılalım’ lucy seni köpekler ısırsında aşı bitsin tedavi olama o böyle diyince yapıştırdı Harry cevabı ‘olur’ sonra bütün yolculuk boyunca rahat dururmu bu çocuk bittim ben akşam haberlerinde görürsünüz artık bizi genç yıldız kızı ellemek için direksiyonu bırak tı şu anda ikisi de ölü tanrı günahlarını affetsin ben gazetedeki ev ilanlarına bakarken onun tek eli bacağıma kaydı ifademi hiç bozmadan eline sertçe vurup ‘önüne bak’ dedim ‘ elin ne kadar ağır hissetmiyorum şuanda elimi’ ‘ eğer elin gereksiz yerlere giderse ikisini birden kaybedeceksin’ direksiyonu  kırıp boş bir araziye girdi. ‘ciddi misin bu kadar büyük bir araba farkedilmiycek mi?’   ‘hayır ‘ diyip dudaklarıma yapıştı ‘ne kadar senden nefret etsemde mütiş bir caziben var ‘ dedi dudaklarımdan ayrılıp ‘üzgünüm sende oda yok’ arka koltuğa geçtik ve beni üstüne çekti ‘ senin benden benimde senden nefret ettiğim her dakika yapabilirim bunu’ göğsünden tutup geri ittim ‘yok artık’

SorryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin