3.Bölüm -Karşılaşmalar...

206 21 5
                                    

Selamun aleykum ✋✋
Kusura bakmayın uzun zamandır yazamadım.
Yepyeni bölümlerle karşınızdayım.
Umarım beğenirsiniz.
Votelerinizi ve yorumlarınızı bekliyorum...

Medyada:Toprak Ve Reva

¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶

Sesin geldiği yöne doğru bakarken bir de kimi göreyim...

"ARAS" diyerek şaşkınlıkla bakakalmıştım...

Nereden çıkmıştı şimdi bu... Nefret ediyorum bu çocuktan... Ben ondan kurtulmaya çalışırken, o burnumun dibinde bitiyordu...

"Gene mi sen? Bir daha karşıma çıkma dememişmiydim san-..." cümlemi daha bitiremeden bileğimi kavradı. Sıkmaya başladı ve pis pis sırıtarak;

"Bundan sonra ben burada olacağım. Hep karşına çıkacağım, ona göre..." diyerek bileğimi daha çok sıkmaya başladı...

"Bıraksana, canımı acıtıyorsun, hem sen kim oluyorsun" dedim ve elimle bileğimi kavradığı elini, bileğimden kurtarmaya çalışıyordum. Birden Toprak araya girdi. Sert ve sinirli bakışlarla Aras'a baktı;

"Bırak kızın bileğini" dedi ve sonra bakışlarını bileğimin sıkıca kavrayan ellerine götürdü. Aras, dişlerini sıkarak "Sen kimsin lan" diyerek Toprak'a gözlerini dikti. Bir yandan da bileğimi hâlâ sıkmaya devam ediyordu. Ben ise bileğimi sıkan ellerinden kurtulmaya çalışıyordum...

"Bırakmazsam ne olur lan" diyerek Aras sözüne devam etti. Aras'ın bu sözüyle Toprak birden Aras'ın gözüne bir yumruk geçirdi. O yumruk darbesiyle Aras biraz geriye doğru sendeledi. Bileğimi sıkı kavradığı için onun sendelemesiyle bende geriye doğru biraz sendeledim. Bir şekilde elinden kurtuldum. O anda Aras öne atılıp, bir yumrukta Aras, Toprak'a geçirdi. İkisi birbirine girmişlerdi.Bir yandan acıyan bileğimi ovalarken, diğer yandan "Yardım edin" diye bağırıyordum. Çok korkmuştum. Gözlerim sulandı...

Sesimi duyan etraftaki gençler, kavganın olduğu yere üşüştüler. Birkaç kişi araya girip onları ayırmaya çalışıyordu. İçlerinden biri Toprak'ı kenara doğru çekti. Aras ise olduğu yerden kalkıp "Bu iş daha burada bitmedi" diyerek oradan uzaklaştı...

Bense olduğum yerde sap gibi durup ağlamakla meşguldüm...

Toprak'ın ağaçlıkların oraya doğru ilerediğini görünce pesinden gittim. Kalabalık da dağılıyordu...

Biraz daha ilerledikten sonra bir ağacın oraya yaslandı. Toprak'ın dudağının köşesinden hafif kan akıyordu ve gözünün kenarı biraz morarmıştı...

Hemen çantamdan çıkardığım peçeteyle dudağına doğru uzanıp silmeye başladım. O güzel gözünün kenarı morarmıştı ve dudağının yan tarafı kanamıştı. Bunu benim için yapmıştı. Buna dayanamazdım. Biliyordum yaptığım çok yanlış bir şey idi. Allah'ım affeylesin...

Ben kanayan dudağını silerken elinin tersiyle ittirip "İstemez" diyerek sertçe çıkıştı...

Kendimi geriye attım. Yaptığıma pişman olmuştum...

Bir müddet sessiz kaldık. Ee tabi ki sessizliği ben bozdum. Başımı öne doğru eğerek, titrek bir sesle;

" Şey -beni o -ondan kurtarığın için teşekkü--..." daha cümle mi bitirmeden;

"Sen kimsin ki, ben sadece daha fazla olay çıkmasın diye. Yoksa banane Lan senden" diyerek bana püskürdü ve çekip gitti...

Birden bana neden böyle demişti ki?

BİRDAHA SEVDİM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin