Osman Gazi, düğüne davet edilmişti... Bilecik Tekfuru evleniyordu. Yarhisar Tekfuru'nun 13 yaşındaki kızı güzel Helofira'yı alıyordu.
1299 yıllarında, Güzel Anadolumuza, Selçuk Türkleri hâkimdi. İstanbul ve civarında yaşayan Bizans İmparatorluğunu yıkmak için durmadan çalışırlardı. Bunun için taâ İstanbul'a kadar, Öncü (Uç) kuvvetler gönderilirdi. Osman Gazi, bu Uç Beylerinin en cesuruydu. Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri olan, Kayıların Başbuğu idi. Selçuk Sultanı kendisine Söğüt Kasabasını (Kışlak), Domaniç dağlarını da (Yaylak) vermişti. İstanbul civarında bulunan birçok kale ise, Bizans'ın elinde idi. Her kalenin başında, Tekfur isimli bir kumandan mevcuttu. Bizans İmparatorluğunu korumaya ve kurtarmaya çalışırlardı.
Osman Gazi, gözüpek adamlarıyla Bizans'a ve Tekfurlarına kan kustururdu. Ondan çok çekinirlerdi. Bilecik Tekfuru da pek korktuğu Osman Bey'i, kendi düğününe davet etmek zorunda kalmıştı. Fakat bu daveti kendisi yapamamıştı. Eskiden Tekfur olan, ama Osmanlıların âdâletini gördükten sonra Müslümanlığı seçen Köse Mihal'e rica etmişti. Mihal Bey, Müslüman olduktan sonra sayısız kahramanlıklar göstermiş ve kendisine (Gazi Mihal) adı verilmişti.
Düğün davetini duyan Osman Bey gülümsedi. Gene de hayret etmişti.:- Ne dersin Mihal!.. Bu keferenin, bizi dâvetten maksadı ne ola?...
- Belli Beyim.. Maksadı fesatlıktır.
- Bilecik'te adamların çaşıtların var mıdır?
- Hemi de sarayın tam göbeğinde.
- Onlar ne fısıldar?
Mihal Bey, sesini yavaşlatarak:
- Niyetleri, düğünde seni zehirlemekmiş Beyim.
Kara Osman'ın Kara kaşları çatıldı. Boynundaki şahdamarı kabardı... Fakat hiddeti çok sürmedi:
- Biz de bunu beklerdik.. Lâkin her işte bir hayır vardı. Sen hele yoldaşlarımızı, candaşlarımızı bir çağır bakalım. Onlar ne tedbir düşünürler! Meşveret gerektir.
Biraz sonra (Otağ), âşiret Beyleriyle dolmuştu. Herksin geldiğini gördükten sonra, Osman Bey ayağa kalktı. Ayakta iken elleri, dizlerinden aşağı sarkardı. Çok heybetli ve tatlı dilli idi. Arkadaşlarının ayrı ayrı gözlerine baktı. Sonra kısaca vaziyeti anlattı. Beyler nefeslerini tutmuş O'nu dinliyorlardı. Bitince sordu:
- Akça Koca... Sen ki, babam cennetlik Ertuğrul Gazi ile bunca yaş yaşamış, bunca cenge girmişsin. Bu kâfir Tekfur'a ne tedbir buyurursun?
Ak saçlı Akça Koca'nın cevabı kesindi:
- Buyruk senindir Beyim.
- Tedbirini bağışla, Akça Kocam...
- Hele öteki beyleri bir dinlesek Kara Osman'ım.
Dediği gibi oldu. Meşverete katılan Abdurrahman Gazi, Satuk Alp, Kara Mürsel, Uytuğ Alp, Samsa Çavuş, Turgut Alp, Gazi Mihal ve Konur Alp beyler dinlendi. Konuşarak danışarak güzel bir karara vardılar. Sonunda Osman Gazi, Mihal Bey' buyruğunu bildirdi:
- Hemen Tekfur keferesine vurup, davetten ziyade memnun olduğumuzu bildiresin. Hak nasib eyler ise, düğüne gelmek istediğimizi ilâve edersin. Götüreceğim 2 tiftik sürüsünü de, hediye olarak kabul etmesini söyleyesin.
- Can baş üstüne Beyim...
- Velakin artık yaz geldiğini, Bileciğe kadar vardıktan sonra; Domaniç yaylasına geçmek istediğimizi bildirip, ruhsat (izin) isteyesin.
![](https://img.wattpad.com/cover/67723101-288-k515190.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Osman Gazi
No FicciónOsmanlının kurucusu, ilk Osmanlı padişahı olan Osman Gazi Hz. hikayeleri ve yaşamı