Darkness

3K 65 14
                                    

“Hadi ama baba, bu partiye ne kadar çok gitmek istediğimi çok iyi biliyorsun!”

“Olmaz Leslie! Partinin olduğu gece annenle evlilik yıl dönümümüz. Biz dışarıda bunu kutlarken-“ babam bitiremeden sözünü kestim.

“-evde Jensen’a göz kulak olacağım öyle değil mi?”

“Aynen öyle küçük bayan. Jensen henüz 14 yaşında. Evde tek başına kalması hem kendisi hem de ev için iyi olmaz.”

Aslına bakarsanız partilerden pek hoşlanmam. Ama Blair ve Corbin’in anlattığına göre bu parti diğer partilerden daha eğlenceli olacakmış. Herkes bu partiyi konuşuyormuş. Ben de merakımdan gitmek istiyorum.

“Neden bir kere bile olsa benim isteklerimi düşünmüyorsunuz? Her şey sizin istediğiniz gibi olmak zorunda mı?” diye bağırdım en yüksek ses tonumla.

“Sesini yükseltmesen iyi olur tatlım.” diye annem araya girdi.

“Bize hiç karşı çıkmazdın Leslie, ne oldu sana böyle? Eskiden sana ne dersek karşı çıkmadan yapardın. ” dedi babam. Haklıydı.

“Eğer bu partiye gitmeme izin verirseniz tekrar eski Leslie olurum. İstediğim tek şey bu partiye gitmek.”

“Olmaz hayatım, biraz anlayışlı ol.”

“Peki, sizin istediğiniz olsun!” diyerek salondan dış kapıya doğru yürümeye başladım. Gerçekten sinirlenmiştim.

“Leslie, konuşmamız henüz bitmedi. Buraya gel!” diye seslendi babam. Onu dinlemeden kapının hemen yanındaki askılıklardan hem evin hem de arabamın anahtarını aldım. Salonumuz ile kapı arasında duvar olmadığı için babam, arabamın anahtarını aldığımı fark etti.

“Davranışların yüzünden arabana el koyuyorum Leslie!” diye bağırdı arkamdan babam.

“Arabana ihtiyacım yok ihtiyar!” diyerek anahtarı babamın ayağının önüne fırlattım. Sanırım fazla ileri gitmiştim. Babam ona söylediğim son cümle yüzünden sinirlenmiş olmalı ki bana doğru gelmeye başladı. Ona fırsat vermeden kapıyı açıp kendimi California’nın sokaklarına bıraktım. Sol elimi mor hırkamın ceplerine koyarak yürümeye başladım. Sağ elimi ise siyah dar paça pantolonumun cebine sokup telefonumu çıkardım. Telefonun listesini karıştırırken gözüm Blair’ı arıyordu. Birden aklıma babam geldi ve peşimden gelip gelmediğini anlamak için arkama baktım. Yoktu. Rahatlayarak derin bir nefes aldım ve. Blair’ı arayarak ona partiye gelemeyeceğimi haber vermek istedim.

“Hey Blair, napıyorsun?”

“Moralim çok bozuktu ben de Corbin’i aradım. Şuan Vanity Cafe’deyiz. Eğer istersen gelebilirsin.”

“Tamam bekleyin beni 15 dakikaya ordayım.”

Size tanıtmayı unuttum. Blair ve Corbin benim en yakın arkadaşlarım. Aslında onlarla nasıl arkadaş olduğumu anlayamıyorum. Onların ikisi özellik olarak çok benziyor. Ama ben onların tam tersiyim. Onlar eğlenceli ben ise tam bir ev kızıyım.

Bütün bu düşüncelerden uzaklaşarak yoluma devam ettim. Kulaklıklarımı cebimden çıkarıp kulağıma taktım. En sevdiğim parçayı açıp dinlemeye başladım;

“Demi Lovato – Neon Lights”

Kısa bir yürüyüş sonrasında karşıya geçerken Jensen’dan bir mesaj aldım. Mesajı okumak için yolun ortasında durdum;

“Babam seni öldürecek Leslie.”

Mesajı okuduktan sonra sol tarafımdan gelen bir ışık ve korna sesi fark ettim. Başımı o yöne döndürdüm. Sanırım babam beni öldürmeden başka biri öldürecek. Birkaç saniye içinde hissettiğim anlık bir acı ve gerisi KARANLIK.

DarknessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin